Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde davalı tarafça mirasın reddedildiği anlaşılmakla mirası reddeden mirasçının miras bırakana ait borç ve yükümlülüklerden sorumlu tutulması mümkün değildir. (Aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2016/14320 E. Ve 2017/4134 K. Sayılı kararı) Davacı da mirasın reddinin iptaline ilişkin dava açtığını bildirmediğine göre artık söz konusu mirasın reddinin eldeki dava bakımından geçerli olduğunun kabulü gerekir. Davacının reddi miras kararının geçerli olmadığına ilişkin istinaf istemleri yerinde görülmemiştir. Buna göre ilk derece mahkemesince reddi miras kararı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır. Davacı tarafın vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğine ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde ise; davacı taraf reddi miras kararını öğrendikten sonra yargılamaya devam edilmesini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, takipten vazgeçmemiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/73 KARAR NO : 2023/30 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2022 NUMARASI : 2022/140 ESAS 2022/332 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle, Nevşehir İcra Müdürlüğünün 2019/16868 esas sayılı dosyası ile tarafına ödeme emri gönderildiğini, dosya borçlusu muris Nazik Altıntaş'ın mirasını 20/11/2020 tarihinde reddettiğini, icra takibinin 30/03/2022 tarihinde yani mirasın reddinden sonra yapıldığını, mirasın reddi gerçekleşmişse alacaklı bulunan tarafın mirasçılara takipte bulunamayacağını, tüm bu nedenlerle takibin durdurulmasına, icra takibinin iptaline, yargılama...

Somut olayda, muris Hulusi Demir'in takipten önce 14.07.2018 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 22.02.2019 tarihinde başlatıldığı, mirasçılar vekiline ödeme emrinin dava tarihinden sonra tebliğ edildiği, mirasın hükmen reddine ilişkin davanın, 05.09.2018 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu 16.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/727 E 2018/636 K nolu 24.09.2018 tarihli kararı ile davacılar T7 tarafından miras bırakan Hulusi Demir yönünden mirasın kayıtsız ve şartsız tüm aktif ve pasifi ile yasal süre içinde reddedildiğinin tespitine karar verildiği, söz konusu kararın 20.11.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Takibin kesinleşmesinden önce mirasın reddi gerçekleştiğinden davacıların davasının kabulüne karar verilmesi yerinde görülmüştür....

Miras bırakanın en yakın mirasçıları tamamı tarafından mirasın reddedilmesi, terekenin borca batık olduğuna karine teşkil eder. Bu nedenle kanun koyucu, en yakın mirasçılar tarafından mirasın kayıtsız ve şartsız reddi halinde terekenin iflas yükümlerine göre tasfiye edilmesini emretmiştir. Dolayısıyla, miras bırakanın ikinci derece mirasçısı olan davalı kardeşe miras intikal etmemiştir. İstanbul BAM 7.HD vermiş olduğu kararda da bu hususu gözeterek davalının mirasçı sıfatı bulunmadığını kabul ederek mirasın hükmen reddi davasını aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahisle reddetmiştir. Sonuç olarak; davalının, üye iş yeri sözleşmesinin tarafı olan müteveffa ...'nın yasal yahut atanmış mirasçısı olmadığı, bu nedenle sözleşmeden kaynaklı davacıya ait banka alacağından dolayı sorumlu olmadığı kanaatine varılarak hakkında başlatılmış icra takibinin haksız olduğu kanaatine varılarak davacının itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    mirasın hükmen reddini talep ettikleri ve talebin kabul edilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereklidir. Bu durumda, anılan mirasın reddi kararı kesinleştiğinden, mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm isabetli görülmemiştir. Zira mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine yapılabilirliği bu özelliğini ortadan kaldırmaz....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, mirasın reddi nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, mirasın reddi nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/76 Esas sayılı dosyasında 06.04.2016 tarihinde davanın kabulüne mirasın reddedildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip tarihinden önce mirasın reddi davası açıldığı, mirasın reddi davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmakla takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra dairesinin 2016/109103 sayılı takip dosyası ile müvekkillerine icra takibi yapıldığını, ancak müvekkillerinin süresi içerisinde ve takipten önce mirasın borca batık olması nedeni ile Bafra Sulh Hukuk mahkemesinin 2016/187 esas sayılı dava dosyası ile mirasın hükmen reddini talep ettiklerini, mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davanın henüz derdest olup sonuçlanmadığını, müvekkillerinin aleyhlerine yapılan takibi ve borcu kabul anlamında hiçbir girişimde bulunmadıklarını, müvekkillerinin herhangi bir zararlarının olmaması için Samsun 9. İcra dairesinin 2016/109103 takip sayılı takip dosyasına teminatsız tedbir konulmasına, mirasın reddi davası sonuçlandığında ise müvekkillerinin taraf sıfatının ortadan kalkması nedeniyle müvekkillerinin lehine olmak üzere davanın kabulüne, takibin iptaline ve takibin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/2848 Esas sayılı dosyasında davalı T5, muris Orhan ÇAYGÜR'ün terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın reddine ilişkin kararın iptalini bu madde kapsamında talep etmiştir. Yargıtay 17'nci Hukuk Dairesi'nin, 2014/21622 Esas 2017/4442 Karar sayılı 24/04/2017 tarihli kararında bu tür davaların aynı zamanda tasarrufun iptali davası olarak da açılabileceğine işaret edilmiştir. Dolayısı ile ilk derece mahkemesinin davayı tasarrufun iptali olarak değerlendirmesi doğru olup buna ilişkin davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde değildir. Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak mirasın reddi bağışlama sayılmaz. Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir....

        UYAP Entegrasyonu