Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar, bekletici mesele yapılamaz”hükmü yer almaktadır. Buna göre borçlu mirasçıların başvuruları üzerine, icra mahkemesince borçlulara İİK'nun 68/3.maddesi uyarınca mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tesbiti amacıyla mahkemede dava açmaları ve ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi ve bu hususun bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda şikayetçi borçlular mirasın reddi davası açtıklarını beyan ederek dosya numarasını bildirmişlerdir. Buna göre; mahkemece, Takip borçlusu olarak gösterilen muris ... yönünden ödeme emrinin iptali ile mirasın reddi davası açan şikayetçi borçlulara bu hususta ilam getirmeleri için süre tanınması ve açılan mirasın reddi davası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.04.2013 gün ve 200/204 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, 23.06.2011 tarihinde vefat eden davacılar murisi Osman Gündüz'ün terekesinin Ankara 31. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3063 Esas sayılı dosyasındaki kesinleşen takip nedeniyle borca batık olduğunu açıklayarak, mirasın hükmen reddi kararı verilmesini talep etmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1284 E, 2007/199 K sayılı ilamı da bulunduğunu, mirasın kabulünün söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, icra dosyası ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/199 Karar sayılı 8.3.2007 günlü "..., ..., ...’ın muris ...’ın mirasını reddettiklerinin tespitine” ilişkin kesinleşmiş kararı toplanan delillere göre, davalı ...’ın icra takibine itirazı bulunmadığından bu davalıya yönelik davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,diğer davalıların murisin mirasını reddetmeleri nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacaklarından davanın reddine şartları oluşmadığından tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı yan tarafından temyiz edilmiştir....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde birleştirilen davacılar tarafından davalı aleyhine 13.06.2011 tarihinde verilen dilekçeler ile asıl davada mirasın reddinin iptali, birleştirilen davada mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; birleştirilen davada mirasın hükmen reddi davasının reddine, mirasın reddinin iptali konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, mirasın hükmen reddinin iptali; birleştirilen dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....

          Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. - 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Somut olayda, muris Cemal Alkin'in takipten önce 17.12.2010 tarihinde vefat ettiği, takibin mirasçılar hakkında 04.09.2012 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçluya ödeme emrinin 10.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, mirasın hükmen reddine ilişkin davanın, 17.09.2012 tarihinde açıldığı, .. 1....

            Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddi davası açılmış olsa da dosya takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırıldığını, ... için verilmiş bir reddi miras kararı ya da mirasın hükmen reddine ilişkin bir karar bulunmadığından ...'nın borçtan sorumluluğunun devam ettiğini, ...'...

              Somut olayda, 22/05/2015 tarihinde vefat eden muris Haşim Ergin mirasçıları hakkında 13/11/2015 tarihinde takibe geçildiği, mirasın reddine ilişkin kararın icra takibinden önce 24/08/2015 tarihinde alındığı, takibin mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğu, davalı borçluların mirasın reddi kararına dayalı olarak borca itirazlarını, takibin şekline göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne bildirmeleri gerektiği, bu şekilde borca itiraz etmeyen davalı borçluların takip tarihinden önce verilmiş mirasın reddi kararına dayalı olarak borçlu olmadıklarını iddia edemeyecekleri, icra müdürlüğünün takip tarihinden önceki mirasın reddi kararına dayalı olarak itirazsız kesinleşen takipte borçluların taraf kaydının silinmesi ve hacizlerin kaldırılmasına karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmüştür....

              nın, mirasın reddine ilişkin mahkeme ilamını sunduğu halde, icra müdürlüğünce hacizler kaldırılmadığından şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştur. İcra dosyasının incelenmesinde; icra takibine konu kredi kartı üyelik sözleşmesinin, borçlunun murisiyle imzalandığı ve takibin borçlu hakkında mirasçı sıfatı ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Borçlu icra müdürlüğüne başvurusunda; mirası reddettiğinden murisin borcundan sorumlu olmadığını iddia ederek hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Bir diğer ifade ile mirasın reddi kararı nedeniyle borçlu olmadığını ileri sürmektedir. Somut olayda, murisin takipten önce 31.07.2013 tarihinde öldüğü, mirasçılar hakkında 06.02.2014 tarihinde takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 22.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği,.......

                Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/580 Esas sayılı dosyası ile mirasın reddi davası açtıklarını, mahkemece müvekkilleri açısından mirasın reddine karar verildiğini ve iş bu kararın 09.09.2021 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme üzerine taraflarınca 10.09.2021 tarihinde Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/228835 sayılı dosyasına mirasın reddi kararının sunulması ile müvekkillerinin mirasçılık sıfatlarının ortadan kalkması nedeniyle artık borçlu sıfatlarının da bulunmayacağından bahisle icra takibinin iptali için başvuru yaptıklarını, ancak başvurularının 20.09.2021 tarihinde icra dairesi tarafından İİK m. 53 dayanak gösterilerek reddedildiğini, bu nedenlerle davanın esası hakkında karar verilinceye kadar takibin tedbiren durdurulmasına, memur muamelesi şikayetlerinin kabulü ile hukuka aykırı olan Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/228835 Esas sayılı icra takibinin ve icra/ödeme emrinin iptaline, yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...

                Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar....

                  UYAP Entegrasyonu