Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar. Somut olayda muris ...'...
reddi davası açtıklarını, Sulh Hukuk Mahkemesindeki davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini, mirasın reddi davası açtıkları için icra takibine konu olan senetten sorumlu olmadıklarını ve bu senede, senetteki bedele itiraz ettiklerini belirterek takibin iptalini talep ve dava etmişlerdir....
Her ne kadar mirasçılar murisin borçlarından halefiyet ilkesi gereği sorumlu iselerde bu sorumluluğun mirasın reddi halinde ortadan kalkacağı ve davacı mirasçıların Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1009 Esas, 2016/219 Karar sayılı kesinleşmiş mirasın hükmen reddi ilamı karşısında murisin boçlarından sorumlu tutulamayacakları anlaşılmakla davanın kabulüne, takip tarihi itibariyle alınmış bir mirasın reddi kararı bulunmadığından takibin başlangıç anı itibariyle takibin haksız ve kötü niyetli olmadığı gözetilerek tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Davalının istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar mirasçılar murisin borçlarından halefiyet ilkesi gereği sorumlu iselerde bu sorumluluğun mirasın reddi halinde ortadan kalkacağı ve davacı mirasçıların Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1009 Esas, 2016/219 Karar sayılı kesinleşmiş mirasın hükmen reddi ilamı karşısında murisin boçlarından sorumlu tutulamayacakları anlaşılmakla davanın kabulüne, takip tarihi itibariyle alınmış bir mirasın reddi kararı bulunmadığından takibin başlangıç anı itibariyle takibin haksız ve kötü niyetli olmadığı gözetilerek tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Davalının istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı ve bir kısım mirasçılar anılan maddenin ikinci cümlesine göre, alacaklılara husumet yönelterek mirasın hükmen reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, gerçek redden farklı olarak, mirasın hükmen reddi yargılamasında terekenin aktif ve pasifleri belirlenerek terekenin borca batıklığı tespit edilmiştir. Mirasın hükmen reddinde görevli mahkemece, davalı bankanın da hasım olarak gösterildiği bir yargılama sonucu terekenin borca batıklığı belirlendiğinden mirasçının artık murisin borçlarından sorumlu tutulması mümkün değildir. Bankaca, mirasın hükmen reddi davasından sonra, haciz işlemlerinin devam ettirilerek, cebri icra ile alacakların tahsil edilmesi nedeniyle yapılan haksız tahsilatın iadesi gerekir. Mahkemece, yapılan ödeme ile bankanın sebepsiz zenginleşmesi dikkate alınarak TBK'nın 117. maddesine göre takip tarihine kadarki işlemiş faize hükmedilmesi yerindedir....
nce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadır....
nce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadır....
ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Dairesinin 2014/2469 Esas (2008/56 Eski Esas) sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı T3 A.Ş tarafından dava dışı borçlu Cuma Şanlı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacı alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce takip borçlusunun mirasçısı sıfatıyla davacıya 03/10/2022 tarihli borç muhtırasının gönderildiği, davacı tarafından mirasın süresi içerisinde reddi nedeniyle takibin iptali istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 E. sayılı dosyada davalının 28.03.2014 mirasın reddi talebinde bulunduğu, mirasın reddinin iptali davasının ise 20.05.2015 tarihinde açıldığı ve 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mirasın reddinin iptali davasının koşulları; davanın mirasın reddedildiği günden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde açılması, borçlu mirasçının alacaklıları zararlandırma kastı ile hareket ettiğinin alacaklı tarafından kanıtlanması, borçlunun alacaklıya teminat göstermemesi borçlunun mevcut mallarının borçlarına ödemeye yetmemesi ve borcunu ödemekten imtina etmesidir....