WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

etmemekle birlikte kötü niyetli olarak müvekkil aleyhine tahrifat iddiasını bile bile icra takibi başlattığını, çek aslı incelediği zaman tahrifat edilen kısımların gözle görülür bir şekilde ortaya çıktığını, bedelde tahrifata yönelik olarak müvekkili tarafından çek üzerinde hiç bir paraf veya imza bulunmadığını, takibe konu çekin, T3 tarafından 50.000 TL Olarak alındığına dair Lehdar T3 Tarafından verilen belgeden de anlaşılacağı üzere, takibe konu çekin müvekkili tarafından 50.000 TL olarak tedavüle çıkarıldığını, kambiyo senetleri üzerinde tahrifat iddiası mutlak defi olup, çek üzerinde ki Lehdar dahil herkese karşı ileri sürülebileceğini, takibe konu çek bedelinin tahrifata uğrayan kısmı (100.000 TL) yönünden takibe itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine başlatılan icra takip dosyasında, takibe konu çek yönününden (100.000 TL) Tutar yönünden telafisi güç ve imkansız zararların ortaya çıkmaması adına dava sonuçlanıncaya kadar özellikle T3 tarafından Takibe konu çekin 50.000 TL olarak...

İcra Müdürlüğü'nün 2007/2080 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe itiraz eden takip borçlusu davalının ipotekli taşınmazı üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile devir alan üçüncü kişi olduğunu, davalının takibe itirazının haksız olduğunu belirterek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 31.03.2011 tarihli celsede inkar tazminatına ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir. Davalı 31.03.2011 günlü oturumda, icra dosyasında kendisine ödeme emri tebliğine ilişkin zarf içerisinden ödeme emri çıkmadığını, bunu belirtir şekilde icra takibine itirazda bulunduğunu, maksadının takibe itiraz olmadığını, takibe esasen itirazının bulunmadığını ve itirazından vazgeçtiğini beyan etmiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinden alacaklı olduğu gerekçesi ile takibe geçtiğini müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, davalının olayın hakem yolu ile çözülmesi için Adana ... Borsasına müracaat ettiğini, oysaki somut olayın hakem yolu ile çözülmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında tahkim ile ilgili bir anlaşmanın bulunmadığını öne sürerek uyuşmazlık konusu alacak nedeni ile... Hakem Kurulu' na gidilemeyeceğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıya mal satıldığını, düzenlenen faturaların Adana ... Borsasına tescilinin yapıldığını, davacının borcunu ödememesi üzerine müvekkili tarafından takibe geçildiğini, ancak davacının takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Adana ......

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/687 Esas KARAR NO : 2022/228 DAVA : İstirdat DAVA TARİHİ : 22/10/2021 KARAR TARİHİ : 08/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ----- gerçekleştirildiğini, ürünlerin teslim alınmasına rağmen 64.754,52 TL bakiye borcun ödenmediğini, takibe konu borcun ödenmemesi üzerine ---- ---sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibe yapılan itiraz üzerine ------ Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası ikame edildiğini, bu sefer davalının --- sayılı dosya ile takip yaptığını, takibe süresinde itiraz edilemediğini, davacının icra tehdidi altında ödeme yapmak zorunda kaldığını belirtmiş; ödenen 35.759,89 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacının önce davalı hakkında ilamsız takibe geçtiği, daha sonra takip yolunu iflas yolu ile takibe çevirdiği, davalı adına çıkarılan ödeme emirlerinin davalı kooperatifin Ticaret Sicil Memurluğu'ndaki adresine tebliğ edildiği, bu nedenle tebligatların usulsüz olduğu yolundaki davalı savunmasına itibar edilmediği, davalının takibe itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, davalıya İİK'nun 158/2. maddesi uyarınca depo emri çıkarıldığı, ancak borcun yine ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

          Davalı borçlu, borcun tamamına yönelik itirazında takibe konu edilen işlemiş faiz yönünden de, temerrüt faizini kabul etmediklerini, temerrüt faizi talep edilemeyeceğini, temerrüde düşürülmeden faiz talep edilemeyeceğini, bu nedenle faize, faiz oranına itiraz ettiğini belirtmiştir. Davalı takibe itirazında, asıl alacağın yanında işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğine göre, davacı alacaklının, işlemiş faize ilişkin talebininin haklı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının işlemiş faize ilişkin itirazları değerlendirilmeden yazılı şekilde takibe konu miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

            Borçlunun dilekçesinden geçerli bir itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Öte yandan icra müdürünün borçlunun yazılı itiraz beyanını açık bulmaması halinde, sözlü itiraz olanağının da bulunduğunu gözeterek, borçluya itiraz beyanını açıklattırabileceği, itiraz beyanı hakkında gerekli açıklamanın itiraz süresi içinde yapılması gerektiği de kabul edilmelidir. İtiraz süresi geçtikten sonra itiraz hakkında açıklama ya da değişiklik yapılması olanaklı değildir....

            Davalı tarafın takibe konu faturaları ticari defterine usulüne uygun olarak kaydettiği, itiraz etmeksizin kaydedilen faturaya konu borcun kabul edildiği, dolayısı ile takibe konu edilen alacak kaleminin likit olduğu ve yargılamaya muhtaç olmadığı anlaşılmakla davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilerek..." gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının Çorlu 3. İcra Müdürlüğünün 2016/7578 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2022 NUMARASI : 2022/110 ESAS 2022/338 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı görünen tarafa takibe konu çekten dolayı bir borcunun bulunmadığını, çek yaprağında müvekkilinin cirosunun bulunduğunu, takibe esas çek yaprağına karşılık fesih sözleşmesini müvekkili davalı ile birlikte imza altına aldıklarını, fesih sözleşmesi düzenlenerek takip başlatılmasının haksız olduğunu ve usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle takibin iptaline, davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava...

            İcra Müdürlüğü'nün 2012/27711 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 2.076,17 TL asıl alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 14.12.2012 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 18.12.2012 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır. Davacı alacaklı, davaya konu edilen icra takibinde asıl alacak miktarı olan 2.076,17 TL'yi takibe konu etmiş ise de; takibe itiraz üzerine açılan eldeki itirazın iptâli davasında asıl alacak miktarı olan 1.258,79 TL üzerinden harç yatırarak dava açmış, kalan miktarı dava konusu etmemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle dava konusu edilmeyen miktara ilişkin talebin de kabul edilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu