Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesi'nden bir ihtarname geldiğini, ihtarnamede kredi kullanıldığı ve müvekkilinin kefil olduğunun belirtildiğini, ancak müvekkilinin hiçbir krediye kefil olmadığını, bu durumun bankaya bildirildiğini, ancak buna rağmen bankanın Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2010/1444 E. sayılı dosyası ile 364.397.02-TL üzerinden ilamsız takibe geçtiğini, ödeme emrine itiraz edilip takibin durdurulduğunu, bunun dışında yine Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2010/1751 E. sayılı dosyası ile 02.09.2010 tarihinde 30.000-.TL üzerinden ilamsız takibe geçildiğini, bu takibe de itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, yine Kemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2010/2053 E. sayılı dosyası ile 18.10.2010 tarihinde 100.000-.TL üzerinden ilamsız takibe geçildiğini, bu takibe de itiraz ettiklerini, bu takibin de durduğunu, davalı bankanın kasıtlı olarak bu takipleri yaptığını, müvekkilinin borçlu olmadığını bildiklerini belirterek, bu icra takiplerinin dayanağı olan 1.000.000 -.TL'lik krediden dolayı müvekkilinin şimdilik 100.000,00...

    Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı/borçlular vekili, söz konusu borcun aslına, faizine ve faiz başlangıcına ayrı ayrı olmak üzere borcun tüm asıl ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı/borçlular vekili itirazında, icra takibinde dayanılan çek altındaki imzasını açık ve kesin olarak reddetmediği gibi, yargılama sırasında da buna ilişkin bir itirazları bulunmamıştır. Takibe dayanak çek, İİK.nın 68. sayılan belgelerden, alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan, mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğindedir. Dolayısıyla davalı/borçluların bu şekildeki itirazı borca itiraz niteliğinde olduğuna göre davalı/borçluların borçları olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul edilir....

    davalının müvekkile borçlu bulunduğunun anlaşıldığını, Davalı tarafın davaya konu icra takibine ilk itiraz tarihi olan 14.09.2020 tarihinden sonra 12.10.2020 tarihinde takibe esas asıl alacak olan 17.009,59 TL'yi haricen müvekkile ödediğini, Davalı tarafın her ne kadar ilgili icra dosyası kapsamında asıl alacağı ödemişse de, ödeme tarihi itibariyle icra masrafları, ödeme tarihine kadar işlemiş faiz tutarı ve vekalet ücretinden kaynaklanan 3.109,75 TL'yi ödemeyerek haksız ve kötüniyetli bir şekilde takibe itiraz ettiğini, davalı tarafından söz konusu icra dosyasına yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten olan alacağının likit alacak olduğunu, Davalı şirketin likit bir alacağa itiraz ettiğini, davalı şirketin kötüniyetli olduğunun aşikar olduğu, davalı şahıstan icra inkar tazminatının talep edilebilmesi için gerekli tüm şartların gerçekleştiğini, Davalı borçlu, borcu takipten sonra kısmi olarak ödediğini, esas borcu ödemediğini, bu sebeplerle; fazlaya...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu bonoda düzenleme yeri olmadığından kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, takibe konu bonoda ise tek imza bulunduğunu, imzaya, borca ve takibin ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....

      İcra Dairesi Müdürlüğünde 2019/... sayılı dosya ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığını, yürütülen takibe istinaden gönderilen ödeme emri borçlulara tebliğ edildiğini, davalı/ borçlu ... 09.08.2019 tarihinde takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, fer'ilerine itiraz ettiğini ve icra takibi ... açısından 02.09.2019 tarihinde durduğunu, yapılan bu itiraz yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, başlatılan icra takibini sürümcemede bırakma amacı gütmekte olduğunu, davalı vekilinin Bursa 12....

        İcra Müdürlüğü’nün 2006/1959 sayılı dosyasından takibe geçildiğini, takibe konu bonoda alacaklı olan kişiyi tanımadıklarını, senetteki imzanın sahte olduğunu ... sürerek senedin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, takibe süresinde itiraz etmeyen davacıların imzayı kabul ettiklerini, süresinde takibe itiraz etmeyen borçluların menfi tespit davası açamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu senetteki borçlu imzalarının davacılara ait olmadığı, bu nedenle davacıların sorumlu tutulamayacağı, davalının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davacıların borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, takip konusu alacağın % 40’ı tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          - K A R A R - Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete verdiği hizmet karşılığında kestiği faturaların davalı tarafa gönderildiğini, ancak davalının süresinde itiraz etmediği gibi bedelini de ödememesi üzerine davalı aleyhine başlatılan takibe de haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ileri sürerek asıl ve birleşen davalarda takibe yapılan itirazının iptalini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin davacının takibe konu faturalarda yazılı hizmetleri alınmadığını savunarak davaların reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hizmet karşılığında davalı şirkete kestiği faturaların bazılarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu hususun teslime karine olduğunun, diğer faturalarda yazılı hizmetlerin verildiğinin ise davacı tarafça ispatlandığı bu nedenle davacının takibe konu faturalar yönünden haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Davalıya ödeme emri tebliğ edilememiş, tebligat bila tebliğ iade olunmuştur, ancak davalı borçlu takibi haricen öğrenerek icra takibine itiraz etmiş olup, borçlu vekili 23.01.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin icra takibinden haricen haberdar olduğunu, müvekkilinin alacaklıya ödeme emrinde belirtildiği gibi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

              Dairesinin 2020/2119 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında "cari hesap ekstresi" açıklaması ile 14.391,86 TL alacağın ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 18/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 18/02/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

                İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde; müvekkili şirketin takibe itiraz ettiğini, takibe itiraz edilmesi halinde defter tutulması tedbirine hükmedilemeyeceğini belirterek defter tutulmasına ilişkin muhafaza tedbirinin kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, İİK'nın 159. ve 161. maddeleri gereği borçluya ait mallarının defterinin tutulmasına ilişkindir. Mahkemece talep kabul edilerek davalının malvarlığının defterinin tutulmasına karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu