Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacağının olduğunu, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında alım satım ilişkisinin kurulduğu ve müvekkili tarafından edimin ifa edildiği yerin Ezine olduğu, davalının yetkiye itirazının bu nedenle yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; İzmir icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca takibe dayanak faturayı kabul etmediklerini, müvekkiline takibe dayanak fatura konusu malların teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İnş....

    Takibe konu senetteki imzanın, itiraz eden davacıya ait olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ve takibin durdurulmasına karar verildiğinden, kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, takibe konu senetteki imzaya itirazın reddi nedeniyle para cezasına hükmedilmemesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin kısmen yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b/2 maddesi uyarınca İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/413 Esas, 2020/629 Karar sayılı dosyasında verilen 26/11/2020 tarihli kararın KALDIRILMASINA, -Davacının takibe konu çeke ilişkin itirazının kabulü ile, İzmir 14....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı yanca müvekkili aleyhinde İstanbul 22.İcra Müdürlüğünün 2015/7699 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin dosyaya sunulan 13/04/2015 tarihli ilk borca itiraz dilekçesinde 04/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini ve gerekli itiraz neticesinde takibin durduğunu, daha sonra aynı dosyanın 2019/10071 Esas numaralı dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesi üzerine 15/03/2019 tarihinde tekrar itiraz dilekçesi sunulduğunu, fakat icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile itiraz taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünce verilen kararın yerinde olmadığını ve müdürlük kararının kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Dairesinin 2018/6553 esas sayılı dosyasında İcra Müdürlüğünce ödeme emrinin davacıya 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusu tarafından 19/03/2018 tarihinde ödem emrine itiraz edildiği ve böylece davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tarafına tebliğinden kanunen sınırlanan 7 günden sonra sunulduğu, ödeme emrinin tebliği ile ödeme emrine itiraz arasında ve süresi içinde usulüne uygun yapılmış itiraz olmadığı, 2004 sayılı İİK 67. maddesine göre itirazın iptali davasının açılması için öncelikle takip borçlusunun takibe itiraz etmesi gerektiği,somut olayda davalının süresinde olmayan itirazı nedeniyle , davacının olmayan bir itirazın iptalini istemekte hukukî yararı bulunmadığı gerekçesiyle; "Davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine" karar vermiştir....

    İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında İcra Müdürlüğünce ödeme emrinin davacıya 01/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusu tarafından 19/03/2018 tarihinde ödem emrine itiraz edildiği ve böylece davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tarafına tebliğinden kanunen sınırlanan 7 günden sonra sunulduğu, ödeme emrinin tebliği ile ödeme emrine itiraz arasında ve süresi içinde usulüne uygun yapılmış itiraz olmadığı, 2004 sayılı İİK 67. maddesine göre itirazın iptali davasının açılması için öncelikle takip borçlusunun takibe itiraz etmesi gerektiği,somut olayda davalının süresinde olmayan itirazı nedeniyle , davacının olmayan bir itirazın iptalini istemekte hukukî yararı bulunmadığı gerekçesiyle; "Davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine" karar vermiştir....

      Borçluya 14 örnek tahliye emri 17.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu yasanın aradığı yedi günlük itiraz süresi geçtikten sonra 30.01.2013 tarihinde takibe itiraz etmiştir. İtiraz üzerine alacaklı vekili icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK 272 vd maddeleri gereği tahliye istemine ilişkindir. İİK 273 md. “ Müddeti içinde itiraz olunmaz veya itiraz kaldırılırsa kiralanan taşınmaz müddetin hitamında zorla tahliye ve kiralayana teslim olunur. Ancak tahliye emrindeki müddetin geçmesi lazımdır.” hükmünü içerir. Borçlu takibe yasal süresi içinde itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. Bu durumda kesinleşen takipten dolayı davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

        İcra dosyası içerisinde takibe itiraz edildiğini gösterir herhangi bir başvuru olmadığı, takip dosyası içerisinde de icra müdürlüğünce de takibin durduğuna ilişkin herhangi bir karar alınmadığı görülmüştür. Mahkemece karar gerekçesinde "İcra Dosyası incelendiğinde borçlu itirazına dair kayda rastlanmadığı" belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar karşısında davacı tarafından yapılan icra takibine bir itiraz olmadığı izlenimi edinilmektedir. Mahkemenin gerekçesi de bu yoldadır. Mahkemece yapılacak iş davacının yaptığı ilamsız takibe itiraz olup olmadığı taraflardan ve icra müdürlüğünden sorulup, tebligata ilişkin icra hukuk dosyası getirtilip "ortada iptali gereken bir itiraz olup olmadığı" kesin bir şekilde saptanıp, itiraz yoksa davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, geçerli bir itiraz olduğu ve takibin durduğu saptanır ise buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır....

          Dosyanın tetkikinde, taraflar arasındaki takibe konu adi yazılı kira sözleşmesine itiraz edilmediği, bu haliyle kira sözleşmesinin ve sözleşmedeki kira bedelinin kesinleştiği görüldüğünden, uyuşmazlığın takibe konu kira sözleşmesi hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Davalı borçlu tarafından takibe itiraz dilekçesi ile, her hangi bir somut sebep bildirilmeksizin borca ve faize itiraz edildiği görülmüştür. O halde İİK'nın 269/d maddesi gereğince, İİK'nın 63. maddesi doğrultusunda davalı borçlunun yukarıdaki özetlenen itirazı doğrultusunda inceleme yapılmalıdır. İİK'nın 269/c maddesi gereğince kira bedellerinin ödenmesi ve sair sebeplerle istenemeyeceği hususunun kiracı borçlu tarafından, noterlikçe resen tanzim ya da imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat edilmesi gerekmektedir....

          Mahkemece, takibe konu senette davalının ciranta konumunda olduğu gibi, TTK.nun 589.maddesi gereği önceki cirantanın imza inkarı olsa dahi davalının imzası inkar edilmediğinden ciranta sıfatı ile borçlu bulunduğu ve İİK.na göre bu itiraz takibi durdurmayacağından, davanın kabulüne, icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz yasal dayanaktan yoksun ve kötüniyetle yapıldığı kanaatine varıldığından asıl alacak üzerinden hesaplanan % 40 icra inkar tazminatı olan 8.000.00.-YTL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde açılması gerekir. Bu sürenin hesaplanmasında İİK.nun 19.maddesi hükmü dikkate alınmalıdır. İİK.nun 67.maddesinde gösterilmiş olan bu süre hak düşürücü süredir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması esnasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin kabulüne itiraz başvurusunun yetki yönünden kabulüne dair verilen ek kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesinde, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, alacaklı tarafından başlatılan ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2015/13316 sayılı dosyasından alınan rücu belgesinin hukuka aykırı olduğunu, rücu belgesine konu edilen alacağın ve muaccelliyetin yargılamayı gerektirdiğini, ... 16....

              UYAP Entegrasyonu