icra takib başlattığını, bu icra takibinin tek basına dahi davalılar ile ' in arasındaki satım sözleşmesini kurulduğuna karine teşkil ettiğini, son taksit için davalılarca açılan icra takip dosyasından 56.916,00- USD (167.054,15 TL) tahsil edildiğini, davalıların, ... Şirketinin ve ...'in ... bankası ve ... banka hesap hareketlerinin istenip incelenmesi neticesinde bu zamana kadar ne kadar ödeme yapıldığının ortaya çıkacağını, haksız ve hukuksuz şekilde davalılar, müvekkilinin hak kazandığı ücreti ödemekten kaçındıklarını belirterek, fazlaya dair tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davalıların hak ve alacaklarının bulunduğu; ... San. Ve Tic. Ltd....
Esas sayılı dosyası ile İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takib başlattığını, takibe ilişkin örnek No: 9 Ödeme Emri müvekkile 03.10.2020 tarihinde tebliğ olduğunu, müvekkili aleyhinde başlatılan bu takibe 06.10.2020 tarihinde itiraz ettiklerini, başlatılan İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla takipte davalı vekilinin talebine istinaden müvekkile ait taşınmaz kaydına 06.10.2020 tarihinde İ.İ.K. 150/C maddesine göre satışa arz şerhi de konulduğunu, müvekkilini söz konusu gayrimenkulünü satmak istemekte ancak mevcut ipotekler ve bu ipoteklere dayalı başlatılan haksız takip nedeniyle İ.İ.K. 150/C maddesi uyarınca taşınmaz kaydına konulan satışa arz şerhi ötürü satış işlemini gerçekleştiremediğini, Bu nedenlerle müvekkilinin dava konusu ipotekler nedeniyle borcunun bulunup bulunmadığının tespiti ile davalı şirket lehine verilen 16.03.2004 tarih ve ... yevmiye nosu ile 1....
. ---------- bilirkişi raporunda sonuç kısmında; 1.Davacı tarafın dava dosyasında bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, 2.Davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir mal ve hizmet sözleşmesi olmadığmdanjlişkinm Açık Hesap ilişkisi olarak değerlendırildiği,takib|s konu olan faturaların ve bu faturalara ilişkin ödemelerin defter kayıtlarında yer almış olması iki taraf arasında bir ticari İlişkinin mevcut olduğu, 3.Takibe konu olan faturaların muhteviyatı hizmetin davalıya teslirrj edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyeH fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğu, 4.Davalı şirketin -------- ana para tutarında borçlu durumda olduğu, bu tarihten...
. ---------- bilirkişi raporunda sonuç kısmında; 1.Davacı tarafın dava dosyasında bulunan ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğundan 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 maddelerine göre sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, 2.Davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir mal ve hizmet sözleşmesi olmadığmdanjlişkinm Açık Hesap ilişkisi olarak değerlendırildiği,takib|s konu olan faturaların ve bu faturalara ilişkin ödemelerin defter kayıtlarında yer almış olması iki taraf arasında bir ticari İlişkinin mevcut olduğu, 3.Takibe konu olan faturaların muhteviyatı hizmetin davalıya teslirrj edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyeH fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğu, 4.Davalı şirketin -------- ana para tutarında borçlu durumda olduğu, bu tarihten...
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”...
Aile Mahkemesinin 2018/528E-2020/240 Karar sayılı ve 07/07/2020 tarihli kararı ile protokolün tasdik edilerek kararanı kesinleştiğini, ancak davalı tarafın kesinleşen mahkeme ilamına uymadığını, icra takib dosyasından feragat ettiğini, icra dosyasına alacaklı vekili tarafından "müvekkil Fatma Erzurum ekte sunmuş olduğumuz karardan da anlaşılacağı üzere karşı tarafla anlaşmalı olarak boşanıp nafaka talebinden feragat etmiştir....
İcra Daieresinin 2016/2269 Esas ilamsız icra takib yapılmış, takip dosyasına göre; davalının davacıdan 14.721,90 TL asıl alacak, 2.576,32 TL gecikme faizi ve 463,97 TL faizin KDV'si olarak toplam 17.761,97 TL talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yargılamada bilirkişi raporları alınmıştır. İlk bilirkişi raporuna itiraz edildiğinden ,kök ve ek raporlar arasında çelişki oluştuğundan ,mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi 08/03/2021 tarihli raporunda; davacının kaçak elektrik kullanmış olduğu ve icra tarihine kadar olan gecikme için Bedaş kurumuna ödemesi gereken tutarın 17.721,49 TL olduğunu açıklamıştır. Davaya konu 09/01/2015 tarihli tutanağa göre davacının 15/01/2011 ile 09/01/2015 tarihleri arasında abone olmadan aynı sayacı kullandığı tespit edilmiş, toplam tüketim gösteren endeksörün 48672 işaret ettiği belirlenmiş, önceki tutanak endeksörü 29225 ile arasında fark (48672- 29225=) olan 19447 kwh enerji tüketimi üzerinden borç hesabı yapılmıştır....
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”...
Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır…” şeklinde düzenlenmiştir. 3917 sayılı Kanun’un yürürlük tarihine kadar olan dönemde, SSK prim alacakları İcra İflas Kanunu hükümlerine göre tahsil edilmekte iken, anılan Kanun’la yapılan düzenleme ile 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden itibaren, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına başlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesi uyarınca; “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takib eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.”....