Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İtirazın iptali davasında, alacaklarla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kısmen ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir. İtirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması mümkün olup, arttırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulmalıdır. Davaya konu miktarın ıslah yoluyla arttırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmez ve tamamını tahsil davasına dönüştürmez. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir....

    Esas sayılı dosyasına yapılan borca itiraz nedeniyle açılan İtirazın İptali davasının reddedildiği kararın Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... tarih, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı ile onandığı, iş bu dosyadan alacaklı davacının borcunun olduğunun ispatlanamadığı, böylece ilgili icra dosyasından takip nedeniyle haricen tahsil edilen paranın, ispatlanan bir alacak nedeniyle tahsil edilmediği, davacının icra tehdidi altında ödediği miktarın her iki tarafın kabulünde olduğu üzere ve sunulan belgelerden anlaşıldığı üzere toplamda 26.150,00 TL olduğu, ayrıca haricen yapılan tahsilatların 14.000,00 TL'sinin ......

      Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir....

        Davalı vekili; çekin tahsil için takas merkezine gönderimi esnasında kargo şirketi tarafından gönderici adı hatalı kaydedildiğinden kaybolduğunu ancak yine kargo şirketi tarafından bulunarak kendilerine iade edildiğini, çekin hemen tahsil edilerek bedelinin davacı tarafa verildiğini,çekin kaybolmasında kusurlarının olmadığını,davacının zarar görmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; söz konusu çekin tahsili için takas merkezine gönderilmesi esnasında kargo şirketi tarafından kaybedildiği, yine kargo şirketi tarafından bulunarak davalı banka şubesine gönderildiği, alacağın tahsil edilerek firma hesaplarına kaydedildiği, davanın konusuz kaldığı, tüm bu işlemler esnasında davalı bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından dava konusu çek davalı bankaya tahsil cirosu ile verilmiştir....

          Davalı vekili; çekin tahsil için takas merkezine gönderimi esnasında kargo şirketi tarafından gönderici adı hatalı kaydedildiğinden kaybolduğunu ancak yine kargo şirketi tarafından bulunarak kendilerine iade edildiğini, çekin hemen tahsil edilerek bedelinin davacı tarafa verildiğini,çekin kaybolmasında kusurlarının olmadığını,davacının zarar görmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; söz konusu çekin tahsili için takas merkezine gönderilmesi esnasında kargo şirketi tarafından kaybedildiği, yine kargo şirketi tarafından bulunarak davalı banka şubesine gönderildiği, alacağın tahsil edilerek firma hesaplarına kaydedildiği, davanın konusuz kaldığı, tüm bu işlemler esnasında davalı bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından dava konusu çek davalı bankaya tahsil cirosu ile verilmiştir....

            Tahsil dairesi, haczin zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itibaren 7 gün içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiası dinlenmez. İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü şahsa bildirilir. Müddetin de dava açılmadığı takdirde istihkak iddiasından vazgeçilmiş sayılır." hükmü getirilmiştir. Olayda, yükümlünün 1979-1983 takvim yıllarına ait kesinleşen vergi borçlarının, 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca cebren tahsili amacıyla, 17.11.1986 gününde yükümlünün ikametgah adresinde uygulanan hacizde, haczedilen menkul malların yükümlünün annesine ait olduğu mahallinde düzenlenen haciz tutanağına şarh edilmiştir....

              Mahkemece yapılacak iş; İTÜ, Karayolları Trafik Kürsüsü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan hasar miktarına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... şirketinden 25.000,00TL tahsil edildiği, 23.5.2008 tarihli yazılı beyanında ise, 25.000,00TL değil 15.000,00TL’nin tahsil edildiğini belirtmiş, bu beyana davalı ... vekilince itiraz edilmiştir. Dosya kapsamından da davalı ... şirketinden tahsil edilen hasar bedeli anlaşılamadığına göre, mahkemece, davalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Ve İhtiyari Mali Mesuliyet sigorta şirketlerinden tahsil edilen hasar bedeli belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 142/a maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edilmesi halinde, alacaklı teminat mektubu ibraz ederek payına düşen meblağı tahsil edebilir. Teminat mektubunun, alacaklının tahsil ettiği meblağın tamamı ile bu meblağın iadesinin gerekmesi halinde, tahsil tarihinden iade tarihine kadar geçecek süreye ilişkin faizi kapsaması gerekir. Somut olayda, teminat mektubu miktarının anılan maddeye uygun olmaması nedeniyle icra müdürlüğünce, teminat miktarını aşan kısmın, tahsilatı yapan alacaklıdan istenebileceği tabiidir....

                  -TL), diğer bankaların masraf komisyon tabloları incelendiğinde, dava konusu olan ve davacıdan tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu adı altında ya da farklı isim altında buna benzer periyodik olarak kredili müşteriden tahsil edilen herhangi bir ücret komisyon kalemi tespit edilemediği, tahsil edilen tutarın, kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden tahsil edildiği beyan edilmişse de dava dosyasında kredi limiti/riski ile alakalı bir belge tespit edilemediği, 20.10.2021 tarihinde davacı vekilinden mail ve telefon görüşmesi ile kredi hesap ekstresi talep edilmişse de temin edilemediği, ancak, davalı tarafından kredi ile alakalı herhangi bir itiraz söz konusu olmadığından tahsil edilen tutarın, kredi kullanımına yönelik olup olmadığına da işaret ederek, son takdiri mahkemenin yorumuna bırakmıştır....

                    Maddi olayın kabulü ile yukarıda yapılan açıklamalar ışığında;Bolvadin İcra Müdürlüğü'nün 2018/506 sayılı İcra dosyasının incelenmesinde dosyanın feragat nedeniyle 28/05/2021 tarihinde kapatıldığı, bu nedenle alacağın tahsil edildiği, davanın konusuz kaldığını görülmekle, dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Davalının davadan sonra yaptığı ödemeyle, borçlu olduğu alacağın tahsili için yapılan icra takibine bilerek ve haksız itiraz etmek suretiyle icra takibinin durmasına neden olduğu gibi itirazdan sonrada borcunu ödemeyerek eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir....

                    UYAP Entegrasyonu