Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Talep eden vekili, bonolarda yetkili mahkemenin ... olarak tayin edildiği ve kefilin adresinin de ... olarak belirtildiği gözetildiğinde tanzim yerindeki “ESK” kısaltmasının ... anlamına geldiğinin anlaşılabileceğini, senetler üzerinde teminat senedi ibaresi yer almadığı gibi alınan bonoların tahsil amacıyla alındığını ileri sürerek, itirazın reddini istemiştir. Mahkemece duruşmalı olarak yapılan incelemede; alacaklı-banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesinde, itiraz edenlerin bu sözleşmeyi borçlu ve kefil sıfatıyla imzaladıkları, asıl borçlu ...'...

    na yönelik kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla cebir, sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ...'e yönelik hürriyeti tahdit ve kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla cebir, sanık ... hakkında yakınan ...'a yönelik hürriyeti tahdit ve kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla cebir, sanık ... hakkında, yakınan ...'a yönelik hürriyeti tahdit, yakınan ...'a yönelik hürriyeti tahdit ve kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla cebir suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Mağdur ...'nun 03/11/2009 tarihinde şüpheli ...'un işletmeciliğini yaptığı bara 19.30'da gidip 01.00'a kadar barda çalışan bir bayanla birlikte birşeyler içip eğlendiği, gelen arkadaşı ...'e de bira ısmarladığı, hesap 640 TL gelince bu miktara itiraz ettiği, bunun üzerine sanıklar ..., ..., ..., ... ve hakkındaki evrak tefrik edilen ...'...

      Ancak davalının delil olarak sunduğu ve davacı tarafından verilmiş olan kasa tahsil makbuzları içeriğinden taraflar arasındaki satışın döviz karşılığında yapıldığı anlaşılmaktadır.Zira davalı kasa tahsil makbuzundaki döviz bedeli ve kuru ile ilgili açıklamalara itiraz etmemiştir.Ayrıca kur farkı faturalarının davalıya tebliğ edilmiş olduğu dosyaya sunulan kargo ve posta gönderi makbuzu ile kanıtlanmıştır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup, tartışılmadan ve yeterince araştırma ve inceleme yapılmadan delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        - K A R A R - Davacı vekili, davalının ticari ilişki nedeni ile müvekkiline olan borcundan dolayı toplam tutarı 51.795.000 TL. olan (4) adet çeki keşide ederek müvekkiline verdiğini davalının borcunu gününde ödemeyip müvekkili aleyhine menfi tesbit davası açtığını davanın reddedilip Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini bunun üzerine müvekkilinin alacağını tahsil etmek amacı ile takibe geçtiğini, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini yapılan yargılama sonunda davalının itirazının iptaline ve %40 tazminata karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini müvekkilinin bu nedenle alacağını geç tahsil etmesi nedeni ile zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin 2.000.000.000.TL. munzam zarar alacağının faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Maddesi gereğince alacaklının haricen tahsil bildiriminin iptalini isteyebilmesi için irade bozukluğu sebebine dayanarak genel mahkemede dava açması gerektiği veya takip borçlusunun haricen tahsil bildirimi iptali talebini kabul etmesi gerektiği, dar yetkili mahkemece haricen tahsil bildiriminin iptaline karar verilemeyeceği, İ.İ.K.nın 361. Maddenin uygulanabilmesi için müdürlükçe borçludan tahsil edilmiş bir para bulunması gerektiği, somut olayda müdürlükçe tahsil edilen bir paranın bulunmadığı, haricen tahsil bildirimleri ile ilgili bu aşamada İ.İ.K.nın 361. Maddesinin de somut olaya uygulanamayacağı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....

          Sayılı dosyasından yapılan kapak hesaplarında mükerrer olarak Müvekkili şirketten tahsil harcı ve vekalet ücretleri talep edildiğini, bu mükerrerliğin hem usul ekonomisine aykırı olduğunu, hem de fazladan tahsilata sebebiyet verdiğini, icra dosyasında iki ayrı takip varmış gibi yapılan kapak hesaplarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, şikayetlerinin kabulü ile her iki kapak hesabının da iptaline, fazladan hesap tablosuna eklenen tahsil harcı ve vekalet ücretine dair meblağların çıkarılmasına, tahsil harcı ve vekalet ücretinin ana takip çıkışı olan 4.676.000,00 TL üzerinden hesaplanmasına karar verilmesini istemiştir....

          Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.” 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 5. maddesi: “Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 (1.1.2018 tarihinden önce 7 gün) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur. Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır. (…) İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir. İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir....

            Esas sayılı dosyasına yapılan borca itiraz nedeniyle açılan İtirazın İptali davasının reddedildiği kararın Yargıtay ... Hukuk Dairesinin ... tarih, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı ile onandığı, iş bu dosyadan alacaklı davacının borcunun olduğunun ispatlanamadığı, böylece ilgili icra dosyasından takip nedeniyle haricen tahsil edilen paranın, ispatlanan bir alacak nedeniyle tahsil edilmediği, davacının icra tehdidi altında ödediği miktarın her iki tarafın kabulünde olduğu üzere ve sunulan belgelerden anlaşıldığı üzere toplamda 26.150,00 TL olduğu, ayrıca haricen yapılan tahsilatların 14.000,00 TL'sinin ......

              Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir....

                İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir....

                  UYAP Entegrasyonu