Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hakkını kullanabilecekleri, vergilerin, tahakkukun kesinleştiği tarihi takip eden günden itibaren bir ay içinde ödeneceği hükme bağlanmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanunun 55.maddesinde "amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir ödeme emri ile tebliğ olunur"; 58.maddesinde de, "kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir." hükümleri yer almıştır. 6183 sayılı Yasanın anılan hükümleri uyarınca, kesinleşen amme alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlenen ödeme emrinin, düzenlenme tarihinde değil, yükümlüye tebliğ olunduğu tarihte hüküm ifade edeceği açıktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/09/2014 tarih ve 2014/150-2014/148 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) şirket ve üçüncü kişi banka vekili tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) ... vekili, müvekkilinin tahsil edilmek üzere bankaya tevdi ettiği çekin banka çalışanı tarafından çalınmak suretiyle tedavüle çıkarıldığını, ihtiyati hacze konu edilen çekin ciro silsilesinin kopuk olduğunu, alacaklının kötüniyetli olup meşru hamil olmadığını, çekin zayi edilmesi üzerine banka tarafından çek iptali davası açıldığını ve mahkemece çek bedellerinin belirlenen banka hesabına ödenmesi hususunda tevdi mahalli tayin edildiğini, ayrıca banka tarafından alacaklının da aralarında...

      Şubesi ile davalı arasında 20/05/2009 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ile 7.500,00 TL tutarında, 21/05/2008 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ile 8.000,00 TL tutarında kredi kullandığını, davalının, belirtilen tutarların tahsil edildikleri tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi için ... 1....

        Fıkrasına göre"4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar----- erişme kontrolünün uygulandığı------- araç sahiplerinden,----ücreti ödemeden ------------- ile birlikte,---- ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.----- ceza tutarının yüzde -----, tahsilini------- kadar,---- tarafından --- payı olarak, -------- içeriği------ bir bildirimle ödenir.------ tarafından ----- bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, ------- ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir." araç ----ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür. Davacı vekili tarafından ----- ihtarnameler ----- sunulmuştur....

          Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalarda (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan davalardan olması ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun anılan kararına göre dosyanın dosyanın Yargıtay 10....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalarda (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan davalardan olması ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun anılan kararına göre dosyanın dosyanın Yargıtay 10....

                Halk Bankası AŞ vekilinin temyiz itirazı ise TMSF alacağının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında olmadığı yönündedir. Bu itiraz yerinde değil ise de, hacze iştirake ilişkin İcra ve İflâs Kanunu'nun 268 inci maddesinin son cümlesi “rehinden önce ihtiyati ya da icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez” şeklindedir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası da rehin haklarını saklı tutmuş; birinci fıkraya 8.4.2006 tarihinde 5479 sayılı Yasa’nın 4 üncü maddesi ile eklenen son cümle ile sadece vergi alacakları bu uygulamanın dışına çıkartılmıştır. Somut olayda T. Halk Bankası AŞ.’nin haczi 15.6.2001 tarihinde konulmuştur. Eğer üst fıkrada açıklanan inceleme sonunda bu haczin düşmediği saptanırsa, şikâyetçi T. Vakıflar Bankası TAO’nın 10.9.2003 tarihinde tesis edilen ipoteğinden sonra 25.5.2005 günü TMSF tarafından konulan haczin de T....

                  İlanen tebliğ tarihini takip eden 7 günlük sürenin sonunda tebliğ edilmiş kabul edileceğinden ve ilgili süreler de bu tarihten itibaren başlayacağından, düzenlenecek ödeme emrinin anılan tarihten itibaren 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresi içerisinde tebliğ edilmesi gerekmektedir. Olayda, davacı hakkında 30/05/2016 tarihinde tahsil zamanaşımı süresi içerisinde düzenlenen ödeme emrinin iptalini teminen açılan davada, ödeme emrinin tahsil zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle iptaline hükmedildiği ve temyize konu kararda da söz konusu karara atıf yapıldığı görülmekle birlikte, süresi içerisinde tebliğ edilen ödeme emrinin tahsil zamanaşımına uğradığı gerekçesine katılmak mümkün değildir....

                    "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir." düzenlemesine yer verilmiş; 2576 sayılı Kanun ile Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile vergi itiraz komisyonları kaldırılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu