Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taşınmazdan tahliyesini hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan 15.02.2021 tarihinde gerçekleştireceğini 30.06.2020 tarihli tahliye taahhütnamesiyle imza altına aldığını ancak taşınmazı belirtilen tarihte tahliye etmediğini, dolayısıyla tahliye talebine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek işbu davayı açmıştır....

Somut dosyamıza gelince; davacı kiraya verenin 10.11.2021 düzenleme tarihli taahhütnameye dayanarak Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/171306 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalı kiracının takibe ''...Dayanak tahliye taahhütnamesinde taahhüt tarihi 10.11.2021, tahliye tarihi 25.11.2021 olarak gösterilmiştir. Anılı tahliye taahhütnamesi içeriği gerçeği yansıtmamaktadır. Taraflar arasında kira sözleşmesi imzalanırken kiralayan tarafından müvekkile boş tahliye taahhütnamesi imzalatılmıştır. Kiralanana ihtiyacı olan müvekkil iradesi aksine boş tahliye taahhütnamesini imzalamak zorunda kalmıştır. Tahliye taahhütnamesi üzerindeki yazılar müvekkile ait olmadığı gibi, sonradan yazıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu haliyle dayanak tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğu açıktır. .. .." şeklinde itirazda bulunduğu görülmektedir. Bu nitelikteki itiraz tahliye taahhüdünün "tarihine" itiraz niteliğindedir....

İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı T5 istinaf dilekçesinde özetle; davacının başlattığı, tahliye taahhüdünden bahisle tahliye takibine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazının iptali ve tahliye talebiyle davacının Antalya 7....

No:15 D:7 Konyaaltı/Antalya" adresinde bulunan dairede, müvekkili ile aralarında akdedilen 01.04.2021 tarihli kira sözleşmesi uyarınca oturduğunu, müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu görüşme ile davalı tarafın taşınmazı 05.05.2022 tarihinde tahliye edeceğini müvekkiline taahhüt ettiğini ve aralarında tahliye taahhütnamesi akdedildiğini ancak taahhüt tarihinde taşınmazı tahliye etmediğini, taşınmaz tahliye edilmediğinden Antalya Genel İcra Dairesi'nin 2022/90970 Esas sayılı dosyasında tahliye takibi başlatıldığını, tahliye emrinin davalıya tebliğ edildiğini ve davalı tarafın icra dosyasına sunmuş olduğu 18.05.2022 tarihli dilekçesi ile tahliye emrine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiğini, ayrıca davalı tarafın aynı taşınmazda kira bedellerini ödememesi dolayısıyla aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/90776 Esas sayılı takibi başlatıldığını ve davalı tarafın bu dosyaya yapmış olduğu 20.05.2022 tarihli ödeme ile de kira sözleşmesini ve kira sözleşmesindeki imzayı...

Öte yandan, yine takip müstenidi tahliye taahhütnamesi başlıklı yazıda yazılı; tahliye tarihi : 30.07.2021 tarihli kısımda gerçek değildir. Kiracı müvekkilin, kiralayana vermiş olduğu herhangi bir taahhüt belgesi yoktur. Takip dayanağı belge geçersizdir; itiraz ediyoruz. .." şeklinde itirazda bulunduğu görülmektedir. Bu nitelikteki itiraz tahliye taahhüdünün "tarihine" itiraz niteliğindedir. Davalı vekilinin, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu adi yazılı tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz ettiği anlaşılmış olup, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığından İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez....

Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder. Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır'' düzenlemesi yer almaktadır. Ayrıca, taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin TBK'nun 353. maddesi gereğince süre koruyucu niteliği olduğu Yargıtay kararları ile kabul edilmiştir....

Davacı, davalı hakkında başlatmış olduğu icra takibinde, 30.01.2012 düzenleme tarihli adi el yazılı tahliye taahhüddüne dayalı olarak, kiralananın 30.10.2012 tarihinde tahliye edileceği vaat edildiği halde, tahliye edilmediğinden, davalı hakkında tahliye istekli ilamsız icra takibi başlatmış, İcra Müdürlüğünce 30.11.2012 günlü İİK’nun 272 ve 273 maddeleri gereğince düzenlenen Örnek 14: tahliye emri davalıya gönderilmiştir. Tahliye emrinin davalıya 13.12.2012 tarihinde tebliğinden sonra, davalı 18.12.2012 tarihinde takibe itiraz ederek, akdin yenilendiğini savunmuştur. Davacı, itirazın kaldırılmasını kiralananın tahliyesini istemiş, Mahkemece itirazın kaldırılmasına takibin devamına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    nün 2011/50 Talimat sayılı dosyasında yapılan 26.01.2015 tarihli tahliye işleminde, işyeri vasfındaki taşınmazı işleten 3. kişi ...’in tahliye için süre talep etmesi üzerine 7 gün süre verildiğini, 18.02.2015 tarihinde tahliye için taşınmaza gidildiğinde, işyerinde hazır bulunan 3. kişi ...’in, işyerinin ... tarafından kendisine devredildiğini ileri sürerek tahliye ve teslim tutanağı ibraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce tahliye işleminin yapılmadığını ileri sürerek tahliye yapılmamasına dair icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, 3. kişi ... ve borçlu ... tarafından dosyaya sunulan belgeler nazara alınarak İİK'nun 276/3. maddesi gereğince davacıya, 3. kişi ...'e karşı genel mahkemede tahliye davası açması için 7 gün süre verilmesine ve davanın neticesine göre hareket edilmesine karar verildiği görülmektedir....

      Tahliye taahhüdü yasaya uygun olarak düzenlenmemiştir. Tahliye emrine konu olan yazılı kira kontratı ile tahliye taahhütnamesi aynı tarihte, müvekkilimin içinde bulunduğu zor durumdan faydalanılarak - iradesi baskı altına alınarak imzalattırılmıştır. Ancak tahliye takibi başlatan mülk sahibi, sözleşmeye geriye dönük bir tarih yazmıştır. Bu durum, sözleşmeler ve tahliye taahhüdü belgesindeki ıslak imza ve yazılar üzerinde mürekkep yaşı incelemesi yapıldığında ortaya çıkacaktır. İnceleme yapıldığında imzaların aynı tarihli olmadığı, mürekkep yaşlarının farklı olduğu ortaya çıkacaktır. Ayrıca tahliye emrine konu taşınmaz ile tahliye taahhütnamesinde belirtilen taşınmazın adreslerinin farklıdır. Takip dayanağı ve işbu davaya dayanak olarak belirtmiş olduğu ekler tarafımıza tebliğ edilmemiş, dosya içerisinde de bulunmamaktadır. Bu durum müvekkilimin savunma hakkını kısıtlamakla hak ihlaline sebep olmaktadır....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/421 Esas 2020/1153 Karar sayılı dosyası kapsamında davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen karardan sonra taraflar arasında protokol imzalamış olup ilgili protokolün 1. maddesinde takip konusu taşınmaza ilişkin tahliye talebinin olmadığının belirtildiğini, tahliye baskısı altında verilen tahliye taahhütnamesinin hukuken geçerliliğinden söz edilemeyeceğini, müvekkilinin tahliye baskısı altında tahliye taahhütnamesini imzaladıktan 1 gün sonra taraflar verilen tahliye kararına göre işlem yapılmayacağına dair protokol yaptıklarını, tahliye taahhütnamesi imzalanırken müvekkilinin tahliye baskısı altında olduğunu gösterir en önemli belgenin 02/11/2020 tarihinde imzalanan tahliye kararının icra edilmeyeceğine ilişkin protokol olduğunu, müvekkilin verdiği taahhüdün 01.11.2020- 01.11.2021 arası olan kira döneminde geçerli olduğunu, söz konusu kira sözleşmesinin 01.11.2021 tarihinde kendiliğinden yenilendiğinden artık ortada geçerli bir tahliye taahhütnamesinden...

      UYAP Entegrasyonu