Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

imzalanan kira sözleşmesi nedeniyle hükümsüz hale geldiğinin tespiti ile iptali, olmadığı taktirde, tahliye tehdidi altında verilmek zorunda kalınan söz konusu tahliye taahhüdünün serbest irade ürünü olmaması, baskı altında verilmesi nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile iptaline, öncelikle, dava konusu, 14.03.2022 imza, 01.06.2023 tahliye tarihli yazılı tahliye taahhüdünün icra takibine veya tahliye davasına konu edilmesinin, bu davada verilecek karar kesinleşene kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

tarihinde yapıldığı, dolayısıyla 1 yıllık sürenin aşıldığı gerekçesiyle tahliye işleminin yapılması taleplerinin reddedildiğini,oysa ihalenin kesinleştiği tarihin 14.12.2018 davacı adına tapuya kayıt tarihinin 20.12.2018, tahliye talebinin ise 7.11.2019 tarihinde yapıldığını, yani taşınmazın edinildiği 20.12.2018 tarihi ile tahliye talep ettikleri 7.11.2019 tarihleri arasında 11 aylık sürenin dolmadığını, belirterek tahliye talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir....

Takibe dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olduğu ve taraflar arasındaki kira sözleşmesi devam ederken düzenlendiği görülmektedir. Davalı kiracı tarafından takibe itiraz dilekçesinde imzaya ve tahliye tarihine açıkça itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı kiracı tarafından duruşmada tahliye taahhüdünün açık olarak imzalandığı, imzalanırken her hangi bir tarih olmadığı ileri sürülmüş ise de, tahliye emrine itirazı düzenleyen İİK'nın 274/3 maddesine göre, İİK'nın 63. madde hükmü tahliye takiplerinde de uygulanacaktır. İİK'nın 63. maddesine göre de, itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Bu durumda tahliye tarihine açık bir itirazın varlığından söz edilemeyecektir. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir....

Davacı, davalı kiracı hakkında 02/11/2021 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 01/12/2015 tanzim ve 01/11/2021 tahliye tarihli tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Tahliye emri tebliği üzerine davalı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde, tahliye taahhüdünü kabul etmediğini, buranın aile konutu olduğunu bildirmiş, yargılama sırasında ise vekili taahhütnamenin tüm unsurlarına (düzenleme tarihi vb.) itiraz edildiğini, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde davanın görülemeyeceğini savunmuş ise de; davalı itirazı ile bağlı olup, İİK.nun 63.maddesi gereğince senet metninden anlaşılanlar dışında hiç bir itirazını değiştirip, genişletemez. Davalı tahliye taahhüdündeki tanzim ve tahliye tarihlerine karşı çıkmakta ise de, takibe dayanak yapılan tahliye taahhüdünün "halen kiracı olarak kullanmakta olduğum" şeklinde beyanda bulunarak 01/12/2015 tarihinde imzalamıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 15.01.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kiralananı 27.12.2005 tanzim tarihli yazılı tahliye taahhütnamesi ile 15.01.2007 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde tahliye etmediğinden tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....

    Tahliye emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı borçlu hakkında ilamsız tahliye takibinin kesinleştiği, otuz günlük yasal süre içerisinde kira borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı borçlunun temerrüde düştüğü ve ödeme süresinin bitim tarihinden itibaren yasal altı aylık süre içerisinde tahliye davasının açıldığı anlaşıldığından, İİK 269 vd. maddelerindeki tahliye şartlarının oluşması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkilinin davacılara ait iş yerinde çalışırken 2009 yılında iş kazası geçirmiş ve bu kaza neticesinde ellerini kullanma kabiliyetini kaybetmiş, bu durumda müvekkilinin 02.05.2016 tarihinde tahliye taahhüdünü imzalamasının zaten fiziken mümkün olmadığını, taraflarınca ifade edildiği üzere söz konusu tahliye taahhüdü, müvekkilinin davacılara ait iş yerinde işe başlarken davacıların müvekkiline boş olarak imzalattığı belgeler olduğunu, bu husus dahi davacının tahliye taahhüdünü daha sonradan doldurduğunu gösterdiğini, ayrıca bu iddialarının dinlenen tanık beyanı ile de sübuta erdiğini, gerekli görülmesi halinde tahliye taahhütnamesinde bulunan yazılar ile imzanın yaşının tespit edilmesi için grafolojik kriminal inceleme yaptırılmasına karar verilmesini, kira ilişki başlamadan imzalatılan Tahliye Taahhütnamelerinin geçersiz olduğunun Yargıtay Kararları ile de sabit olduğundan, tahliye taahhütnamesinde bulunan yazılar ile imzanın...

      Noterliğinde onaylanmış tahliye taahhüdüne istinaden icra takibi başlatıldığı, örnek no:14 tahliye emrinin davalıya 31.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının vekili vasıtasıyla 07.09.2021 tarihinde tahliye taahhütnamesinde bulunan imzaya, taşınmazla ilgili kiracılık ilişkisine itiraz ettiği, itirazında ayrıca tahliye emri ve tahliye taahhütnamesinde belirtilen adreste müvekkilinin kiracısı olarak bulunduğu bir taşınmazın bulunmadığı ve tahliye taahhütnamesinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini belirttiği görülmüştür. Davacı taraf 08.09.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, tahliye ve tazminat talepli olarak dava açmış, mahkemece tahliye istemi ile birlikte yazılı kira sözlemesinin de icra dosyasına sunulması gerekmesine rağmen sunulmadığının bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2012/2532 E., 2012/5393 K....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık temerrüt nedeniyle tahliye ile kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kiralanan yargılama sırasında tahliye edildiğinden, tahliye hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ile ödenmeyen kira paralarının davalıdan tahsilini istemiştir. Tarafların beyanlarından kiralananın dava açıldıktan sonra 26.6.2009 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Nitekim bu husus mahkemenin de kabulündedir....

        İcra takibine konu 27/05/2018 tarihli tahliye taahhütnamesinde, taşınmazın 15/09/2018 tarihinde kayıtsız şartsız tahliye edileceği belirtilmiş ve davacı, anılan tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 02/10/2018 tarihinde icra takibi başlatmış olup, icra takibi yasal süresindedir. Davalılar yasal süresi içinde yaptığı itirazlarında, tahliye taahhüdünün kira sözleşmesiyle aynı tarihte baskı ve tehdit altında imzalandığını, kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdünün geçersiz olduğunu belirterek takibe itiraz etmiş ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmemesi gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 04/12/1957 tarihli, 11/26 sayılı kararı uyarınca alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirir....

        UYAP Entegrasyonu