Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip ve davaya dayanak tahliye taahhüdü 02/09/2020 tanzim ve 12/07/2021 tahliye tarihli olup davacının yasal 1 aylık süre içerisinde 03/082021 tarihinde takip yaptığı, örnek 14 tahliye emrinin davalı kiracıya 29/11/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, davalı kiracının itirazında bir kısım sebepleri bildirdikten sonda "Tahliye emrine konu taahhütname tarafıma kira sözleşmesinin yapıldığı aynı gün imzalatılmıştır." şeklinde itiraz ettiği görülmektedir. Bu itiraz dolaylı olarak tahliye taahhüdünün tanzim tarihine temas ettiğinden bu itirazın tahliye taahhüdünün tarihine itiraz şeklinde nitelendirilmesi gerekecektir....

Davalı kiracı şirket adi yazılı olarak 08.06.2020 tarihinde düzenlediği tahliye taahhütnamesi ile kiracı olarak oturduğu yeri 28.02.2021 tarihinde tahliye edeceğini kabul ve taahhüt ederek taahhütnameyi imzalamıştır. Kira ilişkisine konu olan yer hakkında 01.09.2014 başlangıç tarihli ve 6 ay süreli kira sözleşmesi taraflar arasında imzalanmıştır. Kural olarak kira ilişkisi kurulduktan sonra verilen tahliye taahhütnamesi kiracının serbest iradesi ürünü olduğu kabul edilir. Davacı kiraya veren şirket vekili 09.03.2020 düzenleme, 28.02.2021 tahliye tarihli, tahliye taahhütnamesine dayanarak yasal süresinde Ankara 9.İcra Dairesinde 03.03.2021 tarih 2021/3287 Esas sayılı icra takip dosyası ile örnek 14 ödeme emri ile tahliye talepli icra takibi başlatmıştır. Örnek 14 tahliye emri davalı kiracıya 30.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir....

İSTİNAFA KONU KARAR:Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim veya tasdik edilmediğini, davalı borçlunun tahliye tarihine itiraz ettiği anlaşılmakla itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

No:13/C Kemer/Antalya" adresinde bulunan taşınmazı 01.03.2018 tanzim, 01.03.2018 başlangıç ve 31.12.2020 bitiş tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracı olarak kullanmakta olduğunu, davalı-kiracının kira konusu taşınmaza ilişkin 21.07.2019 düzenleme tarihli, 31.12.2019 tahliye tarihli tahliye taahhütnamesi verdiğini ancak taahhüt ettiği tarihte kira konusu taşınmazı boşaltmadığını, aleyhine tahliye taahhütnamesine dayalı olarak bir aylık süre içinde tahliye istemli icra takibi başlatıldığını, davalının, tahliye taahhüdü ve kira sözleşmesini inkar etmediğini, yalnızca kira süresinin dolmadığını ileri sürerek, kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdünde yer alan imza ve tarihleri ikrar ettiğini, İİK'nın 275. maddesi uyarınca imzası inkar edilmeyen tahliye taahhüdünün ikrar edilmiş adi yazılı belge niteliğinde olduğunu, ilk derece mahkemesince kira sözleşmesi devam ederken tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi yapılamayacağının gerekçe gösterildiğini, oysa "yazılı tahliye taahhüdü"nün başlı başına...

Davalı cevap dilekçesinde; Davacının süresinde kendisine ihtiyaç nedeni ile tahliye istemli ihtarname göndermediğini, ihtiyaç nedeni ile tahliye davası ile tahliye taahhüdüne dayalı tahliye davasının kira süresinin bitiminden itibaren 1 ay içerisinde açılması gerekirken, davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kiralamaya konu taşınmazı tahliye edeceğine dair 20.05.2013 tarihli tahliye taahhüdüne rağmen 01.02.2015 tarihinde kiralananı tahliye etmediği ve söz konusu taahhütnamenin de davalı tarafından verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede;Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/56447 Esas sayılı takip dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine tahliye taahhüdüne dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya örnek 14 tahliye emrinin gönderildiği, davalı borçlu tarafından tahliye taahhüdüne itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davacı alacaklı tarafından tahliye istemli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, davalının itirazında kira kontratına, tahliye taahhüdüne ve imzasına itirazda bulunmadığını, sadece tahliye taahhüdünü işleme koymadan önce kiralayanın yazılı ihtar göndermesi gerektiğini iddia ettiğini, İİK'da ve TBK'da böyle bir usul bulunmadığını, davalının yargılama sırasında icra takibine itirazında bildirmemesine rağmen, savunmasını genişleterek tahliye taahhüdündeki tarihlerin sonradan atıldığına dair savunma yaptığını, tahliye emrinde açıkça 25/03/2021 tanzim 26/03/2022 çıkış tarihli tahliye taahhüdüne dayanıldığının yazıldığını, davalı eğer tahliye emrinin ekinde tahliye taahhüdü suretini göremedi ise, icra dairesine gidip tahliye taahhüdünden bir suret almasının mümkün olduğunu, ispat yükü davalı da olmasına ve davalı tarafından tahliye taahhüdündeki tarihlerin sonradan atıldığına dair soyut iddiadan başka hiçbir kanıt sunulmamasına rağmen, yerel mahkemece usule ve yasaya aykırı...

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/15303 Esas sayılı takip dosyası ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle ilamsız tahliye talepli takip başlattıklarını, takibe dayanak yapılan tahliye taahhütnamesi ile davalının mecuru 20/11/2019 tarihide tahliye ederek müvekkiline teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalının bu taahhüdünü yerine getirmediğini, tahliye taahhüdünün noterden verildiğini, davalının tamamen süre kazanmak ve tahliyeyi geciktirmek amacıyla tahliye emrine itiraz ettiğini, İİK-275/2.maddesinde, tahliye talebinin noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itirazın kaldırılacağının belirtildiğini, her ne kadar davalı tarafından tahliye taahhüdündeki imzaya itiraz edilerek tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile aynı tarihte verildiği iddia edilmiş ise de taahhütnamenin noter tarafından düzenlendiğini,...

    Tahliye istemli takiplere vaki itiraz üzerine alacaklı tarafından seçimlik hakkın kullanılarak İİK.’nun 67.maddesi uyarınca genel hükümler çerçevesinde itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunulması da 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a hükmü uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamındadır. Olayımızda, davalı kiralananı tahliye etmek için 01.02.2010 tanzim tarihli ve 31.12.2010 tahliye tarihli tahliye taahüdü vermiş, ancak bu tarihte kiralanan tahliye edilmemiştir. Tahliye taaahüdünün verilmesi kira ilişkisinin sona erdiği anlamına gelmez. Kira ilişkisi ancak tahliye tahhüdüne dayalı olarak açılan dava sonucunda verilen tahliye kararının kesinleşmesi ile sona erer. Bu dönem içerisinde kiracı kiralananda fuzuli işgalcı olarak değerlendirilemez....

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı 31/05/2022 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 06/06/2020 tanzim ve 20/05/2022 tahliye tarihli adi yazılı belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı kiracı süresi içinde yapmış olduğu itirazında, kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesini birlikte imza ederek aynı tarihte imzaladıklarını yine tahliye taahhütnamesindeki tahliye tarihini kiralayanı sonradan kendisinin doldurduğunu bu nedenle tahliye emrine itiraz ettiğini ve ödenmemiş kira borcunun bulunmadığını belirterek tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz etmiştir. Yine takip talebi incelendiğinde alacaklı vekili tarafından takip talebine 06/06/2020 hazırlanış tarihli 10/06/2020 başlangıç tarihli 9.600,00 TL meblağlı kontrat ile 20/05/2022 tarihli tahliye taahhüdüne dayanıldığının belirtildiği görülmüştür. İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir....

      UYAP Entegrasyonu