"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı; sözleşmenin iptali, satış bedeli karşılığı verilen bononun iptali, ödenen bedelin iadesi ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken cezai şart ile menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme geçersiz kabul edilerek, dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargılamaya esas alınan bilirkişi raporlarına göre davalılara yaptıkları eksik işe rağmen fazla ödenen miktarın 42.000,00 TL olduğu yine eksik kalan işlerin 3. Kişi ile yapılan sözleşme tarihindeki rayiç bedelin toplam 99.840,00 TL olduğu anlaşılmış olup, davalı ile davacı arasındaki toplam iş bedeli 90.000,00 TL olup, davalının yapmış olduğu iş karşılığı 18.000,00 TL olarak hesaplandığından yapılması gereken kalan iş bedeli (90.000,00 TL - 18.000,00 TL=)72.000,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının eksik kalan işe ilişkin toplam zararı eksik işin yapım tarihindeki rayiç bedelinden eksik kalan işin dava konusu sözleşme kapsamındaki bedeli arasındaki fark (99.840,00 TL - 72.000,00 TL=) 27.840,00 TL olarak hesaplanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ... Mahallesi 404 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur....
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği yıllık kira miktarı HMK'nın 200. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise davalının kabulünde olan miktar esas alınmalıdır. Yine davalı da aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmelidir. (Yargıtay 3. HD 23/10/2019 tarih ve 2018/221 E ve 2019/8290 K. ) Buna göre somut olayda; kaldırma kararı sonrasında davacı kira bedelini ve ödeme zamanını usulünce ispat edememiştir. Davacı taraf yemin deliline de dayanmadığına göre bu durumda kira bedeli konusunda davalının beyanı esas alınacaktır....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, takas sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemlidir. Davacı vekili; davalı T4 ile aralarındaki takas sözleşmesi uyarınca harici anlaşmaya dayalı Avsallar, 2479 parseldeki B blok 9 nolu dairenin davalı T3'ye tapuda devri ile davalı Asiye'nin tahsis edilen taşınmazda bedelsiz oturmasını sağlamak suretiyle davacının edimini yerine getirmiş olmasına rağmen sözleşmede kararlaştırılan taşınmaz hissesinin davacıya devredilmeyerek sözleşmeye aykırı davranıldığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek taşınmaz bedeli ve kira bedeline karşılık şimdilik 10.000,00 TL belirsiz alacak isteminde bulunmuş, yargılama sırasında talep artırım talepli dilekçesi ile devredilen taşınmazın değerinin 315.000,00 TL olduğunun tespit edilmesi karşısında dava değerini 305.000,00 TL tutarında artırdıklarını beyanla 315.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir....
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibi nedeniyle icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde özetle davalının 01/06/2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduklarını, kira sözleşmesinin 01/02/2011 tarihli protokol ile fesh edilmiş ve aynı tarihte dava dışı ...AŞ ye kiraya verildiğini, Protokole göre eski kira sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklar ibra edilmiş ancak protokolün 2. maddesine göre davalılar 2 yıl süre ile KDV hariç cironun %12.50 oranında bir bedeli her ay ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Ancak davalılar protokolden kaynaklanan alacakları ödenmediğinden protokol tek taraflı olarak 04/11/2011 tarihli ihtarname ile protokolün 8. maddesine göre fesh edilmiştir. Protokolün fesh edilmesi ile müvekkilin geçmişten kalan hakları bakımından davalıların ibrası hükümsüz kalmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/341 Esas KARAR NO:2023/546 DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 17/08/2020 KARAR TARİHİ : 06/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı arasında harici olarak 17.12.2013 tarihinde yapılan ------sözleşmesi ile davalının sözleşmenin 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, kira sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalar ve bu kanun ile diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi ve sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalar olarak belirlenmiştir....
Davalı, taraflar arasında taşınmaz satış sözleşmesi değil, kira ilişkisi bulunduğunu, davacının kira bedelini ödemede temerrüde düştüğünü, 16.07.1992 tarihinde tahliye için ihtarname gönderdiğini ve hakkında icra takibi yaptığını, davanın reddine, karşı davada ise davacının 609 sayılı parsele kısmen oluşan elatmasının kal suretiyle giderilmesine karar verilmesini savunmuş ve dava etmiştir. ./.. 2009/10782 - 12514 - 2 - Mahkemece, karşı davanın reddine, asıl davadaki diğer istek kalemlerinin reddine, satış bedeli olan 1 milyar lira ile bina bedelinden 6 milyar liranın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir....
DAVA Davacı; 04.02.2014 tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı akaryakıt/otogaz satış istasyonu olarak kullanmak üzere davalıya kiraya verdiğini, sözleşmenin 06.01.2015 tarihinde yürürlüğe girdiğini, 2018 yılına ait kira bedelinin ödenmesi için 05.01.2018 tarih ve 724039 nolu 665.059,80 TL meblağlı faturanın davalıya gönderildiği halde bedelinin ödenmediği fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir. II....