Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; marka ve patent vekili olan davalı şirketle müvekkili adına zeytinyağı kapsülleri patenti alınması için 27.06.2007 tarihli vekalet sözleşmesinin imzalandığını,ancak bu sözleşmenin şartlarının davalı tarafından yerine getirilmemesine rağmen davalının sözleşmeye dayalı olarak müvekkili aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/7464 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını belirterek, sözkonusu sözleşmenin iptali ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi hâlinde söz konusu olur. Bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir deyişle, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427). Bu husus Borçlar Kanununun 108’inci maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmaktadır....

      Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır: burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482). Menfi zarar, sözleşmenin feshi halinde istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde müspet zarar istenemez. Bunun sonucu olarak, aynı davada hem menfi zarar hem de müspet zarar talep edilemez....

      Açıklanan nedenlerle mahkemece müspet zarar kapsamında kar kaybı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü kararı doğru görülmemiştir. Menfi zarar uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden, sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, Türk Mesuliye Hukuku. sh. 427). Burada alacaklının, sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü, sözleşme feshedilerek hükümsüz olduktan sonra, tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan sözedilemez, istenilecek zarar menfi zarardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/1150 esasına kayıtlı bulunan 17.988,00 TL borcu için ... Bankası Genel Müdürlüğü'ne giderek 18/04/2011 tarihinde %15 faiz uygulanmak üzere 21.413,00 TL üzerinden 60 ay taksit yaptırdığını, bu ön sözleşmeye göre peşin ödemeyi yaptığını ve borcun emekli aylığından kesilmesine muvafakat ettiğini, bu ön sözleşmenin yürürlüğe girdiği 20/04/2011 tarihinden 6 gün sonra kendisinin imzaladığı sözleşmenin metninin değiştirildiğini ve 26/04/2011 tarihli sözleşmenin hileli olarak tanzim edilerek ......

        Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

        Dava taraflar arasında düzenlenen Bayilik Sözleşmesi gereğince sözleşmenin haksız feshi nedeniyle istenen müspet zarar ve cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı şirketin sözleşme uyarınca eksik ürün aldığı, sözleşme hükümlerini yerine getirmediği kabul edilerek sözleşmenin davalı yanca haksız feshedildiği kabul edilmiş, söz konusu karar davalı yanca temyiz edilmediğinden sözleşmenin haksız feshi sabit hale gelmiştir. Mahkemece sözleşmenin haksız feshedildiği kabul edildiğine göre mahkemece hüküm altına alınan müspet zararın (her ne kadar menfi zarar denilmiş ise de) yanında sözleşmenin 9.maddesi uyarınca, sözleşmenin davalı alıcı tarafından haksız feshedilmesi sebebiyle ayrıca cezai şart da talep edebileceği gözetilmeksizin cezai şart isteminin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

          İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

          DAVA TARİHİ : 17.08.2016 HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sözleşmenin geriye etkili feshi, el atmanın önlenmesi, menfi zarar tazmini ve davalının proje müellifliğinin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalılar Rüzgar Mimarlık Limited Şirketi ve ... aleyhinde açılan davanın kabulüne, davalı ... aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar Rüzgar Mim. Müh. Hiz. Nak. İnş. Taah. Gıda Tek. Giy. San. ve Tic. Ltd....

            UYAP Entegrasyonu