Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; inşaatın %...’inin tamamlandığı, davacı tarafından davalıya çekilen ihtarname ve dosya kapsamına göre sözleşmenin ifası davalı tarafça haksız olarak engel olunduğu, imalat bedeli, muhtelif proejeler bedeli toplamının 141.541,53 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imalat bedeli ile menfi ve müspet zararın tahsiline ilişkin olup, açılan bu dava ile tarafların fesih konusunda iradelerinin birleştiği ve sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiğinin kabulü gerekir. Sözleşme taraflarından kimin, hangi bedeli talep edebileceği kusur durumuna bağlı olduğundan mahkemece öncelikle kusur durumunun tespiti gerekmektedir....

    Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur; sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

    Binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza (BK 158/II), seçimlik ceza (BK 158/I), eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı (BK 106/2) müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli ile yıkılan binanın enkaz bedeline yönelik talepler menfi (olumsuz) zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer anlatımla, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır. Sözleşmenin feshini isteyen ve fesihte haklı olan tarafın BK'nın 108/2. maddesi uyarınca menfi zararını talep etme hakkı vardır....

      Yine dosyada yer alan ve davacı tarafından davalıya keşide olunan 20.02.2001 ve 16.03.2001 günlü ihtarname içeriklerinden, davacı kiralayanın davalıya işletmenin iyi bir suretle işletilmediğini ihtar ettiği ve işin mahiyetine uygun süre verdiği, sonuç alınamaması üzerine 03.04.2000 günlü kira sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse, 03.04.2000 başlangıç tarihli kira ilişkisi 10 yıllık kira süresi dolmadan davacı tarafından 16.03.2001 tarihinde feshedilmiştir. Feshe, davalı ve karşı davacı kiracının kiralananın işletilmesindeki basiretsizliğinin neden olduğu açık-seçiktir. Bu saptamalardan sonra, davadaki istek kalemleri dikkate alınarak burada menfi zarar, müspet zarar ve kar kaybı zararı kavramları üzerinde durulması gerekecektir. Menfi zarar; alacaklının sözleşmeyi yaptığı için uğradığı, sözleşmeyi yapmamış olsaydı uğramayacağı zarar olarak tanımlanabilir....

        Bundan başka eğer borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlayamazsa alacaklı sözleşmenin geçersiz kalmasından doğan zararının tazminini de isteyebilir. Bu yasal nedenle, iş sahibi kooperatifin yükleniciye ödemiş olduğu, 29.170,00 TL’nin iadesi haklı olduğundan mahkemece buna yönelik davanın kabulü doğrudur. Yine yukarıda kapsamı belirtilen bono sebebiyle de kooperatifin yükleniciye 16.100,00 TL borçlu olmadığının kabulü de doğru olmuştur. Menfi (olumsuz) zarar, sözleşme yapılmamış veya görüşülmesine girişilmemiş bulunulsaydı uğranılmayacak olan zarardır. BK’nın 108. maddesi gereğince sözleşmenin feshinde kusursuz olan taraf menfi zarar kapsamında kaçırılan fırsat sebebiyle gerçekleşen olumsuz zararının diğer taraftan tahsilini talep edebilir....

          teslim ettiği jeneratör bedeli olan toplam 339.989 USD düşümü ile davacının 225.511 USD alacağının kaldığı, davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği, feshin haklı olduğunun kabulü halinde davalının davacıdan talebinin menfi zararları olduğu, menfi zararların ayrıntılı açıklama yapılması halinde hesabının yapılabileceğinin, ifaya ekli cezanın ve diğer müspet zarar kalemlerinin takdirin mahkemeye ait olmak üzere istemi olanağının bulunmadığı bildirilmiştir....

            İnşaat iş ortaklığı arasında personele yemek karşılanması işi konusunda sözleşme yapıldığını ancak davalı şirketlerin iki ay sonra başka bir şirketle anlaşıp müvekkili ile olan sözleşmeyi feshederek müvekkilin zarar ve ziyanına neden olunduğunu, sözleşmenin 6. maddesinde yer alan "taşeron, tarafından çalıştırılan işçiler işverence sigortalandırılacaktır" hükmüne aykırı olarak taşeron işçilerinin sigortalarının karşılanmadığını, işçilik haklarının müvekkil tarafından karşılandığını, sözleşmenin 7.maddesinde cezai şartlar başlığı altında "Taahhüdünden vazgeçen taraf diğer tarafa hiçbir şarta bağlı kalmaksızın bu işten doğacak her türlü zarar ziyanını ödemeyi taahhüt eder" hükmünün düzenlendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.900,00 TL kar mahrumiyeti, 1.000,00 TL sözleşme masrafları ve 100,00 TL ödenmeyen sigorta prim alacağının sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Karar, davalı şirket ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve .... San. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi, el atmanın önlenmesi, menfi zararın tazmini ve davalının proje müellifliğinin iptali istemine ilişkindir. Davacıların ilk sözleşmeyi yaptığı davalı ......

                Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır....

                Düzenleme kapsamına göre tazminat istenebilmesi için alacaklının zarara uğramış olması gerektiğinden, uğranılmış bir zarar karşılığı olmayan miktara tazminat olarak hükmedilemez. Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir....

                UYAP Entegrasyonu