Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve 500,00 TL menfi zararın tahsiline karar verilmesi istenmiş, 500,00 TL menfi zarar istemine ilişkin harç ödemesi yapılmış, sözleşmenin feshine ilişkin değerin ....000,00 TL olduğu belirtilerek ....05.2012 tarihinde bu değer üzerinden harç tamamlanmıştır. Davada tahsil edilmesi gereken harç, Harçlar Kanunu’nun .... maddesinde düzenlenen değer esasına göre, nispi harca tabi olup, feshi istenen sözleşmede, sözleşmeye konu arsanın değerinin 92.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bu belirlemeye göre, sözleşmenin feshine ilişkin istemin 92.000,00 TL üzerinden harcı tamamlanmalıdır. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz....

    İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’nın 13.02.2017 tarihli yazısı ile sözleşmeye konu hurdaların üniversite bünyesi içerisinde değerlendirileceği gerekçe gösterilerek 13.02.2017 tarihinden itibaren sözleşmenin iptal edildiğini, 01.01.2016 tarihinden itibaren 5 yıl süreli sözleşmenin 4 yıl erkenden iptal edildiğini, sözleşmenin tek taraflı feshinden sonra davacının Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017-12 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını ileri sürerek, müspet ve menfi zararları toplamı 200.000,00 TL maddi tazminatın sözleşmenin iptal edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      - KARAR - Davacılar vekili, müvekilleri ile davalı yüklenici kooperatif arasında 15.05.1997 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan süre dolmuş olmasına rağmen henüz inşaatlara başlamadığını ve müvekkillerinden sözleşmeye dayalı olarak devraldığı arsa payını diğer davalı şirkete devrettiğini ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshini, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini, davalıların taşınmaza yönelik müdahalesinin men’i ile arsa üzerindeki inşaatın kal’ini ve arsanın boş olarak teslimini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararlar için 10.000,00 TL’nin davalı yükleniciden tahsilini talep ve dava etmiş, menfi zarar talebini ıslah yoluyla 90.000,00 TL’ye arttırmıştır....

        Konut Yapı Kooperatifi cevabında sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini açıklayarak karşı davasında sözleşmenin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar kapsamında uğranılan zararlar için şimdilik 50.000,00 TL’nin davacı yüklenici kooperatiften tahsilini istemiş, arsa sahibi kooperatifçe bozma sonrasında açılan birleşen davada ise haklı fesih nedeniyle uğranılan zararın 188.808,00 TL olduğu belirlendiğinden şimdilik 138.808,00 TL’nin faizi ile tahsili istenilmiştir. Bozma sonrası mahkemece asıl davada 742.132,80 TL imalât bedelinin davalı arsa sahibi kooperatiften tahsiline ve karşı dava ile birleşen davanın kabulü ile arsa sahibi kooperatifin uğradığı zarar karşılığı toplam 188.808,00 TL’nin yüklenici kooperatiften tahsiline karar verilmiştir....

          H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının menfi tespit ve istirdat davasının, dava açmakta hukuki yararı ve davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından dava şartları yokluğundan HMK’nun 114. ve 115....

            İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir. Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....

            Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir....

            Olumsuz zarar; sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır....

              A.Ş.nin sorumluluğunun bulunduğu, kira tazminatının menfi zarar kapsamında bulunmadığı gibi sözleşmenin de ifa imkanının bulunmadığı anlaşıldığından bedel iadesi ve menfi zarar yönünden açılan davanın kabulüne, ödeme tarihinden itibaren ticari faiz ve kira tazminatı yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğundan yasal faiz yürütülmesi gerektiği, davalı daha önce temerrüte düşürülmediğinden faiz başlangıcının dava tarihi olduğu anlaşıldığından birleşen davanın da kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle; asıl davada tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, asıl davadaki bedel iadesi ve tazminat talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan ... A.Ş. arasında imzalanan 04.05.2009 tarihli ... ......

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de duruşma masrafı sonradan yatırıldığından duruşma isteminin reddine karar verilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup menfi tespit, istirdat, menfi zarar ve ceza-i şart alacaklarının tahsili istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu