WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi zarar ise; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Hâluk Tandoğan, age., s. 427). Bu husus BK’nun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklı sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır....

Öte yandan, birleşen davada davacı arsa sahibince, sözleşme gereği teslimi gereken 5 daireye ilişkin kira tazminatının yanında, davalı yükleniciye devredilen taşınmazlar üzerinde bulunan ve inşaata başlanabilmesi için yıkılan 4 dairenin değerinin de tahsili istenmiştir. Olumsuz zarar; dayanağını 818 sayılı BK'nın 108/2. madde hükmünden almakta olup, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar, genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır....

    Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarar olup, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur; bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Diğer bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır....

      İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili feshi ile karşılıklı menfi ve müspet zarar istemidir. Sözleşmenin tarafları olan arsa sahipleri ve yüklenici karşılıklı sözleşmenin geriye etkili feshi ile menfi ve müspet zarar taleplerinde bulunmuşlardır. Sözleşmenin geriye etkili feshini talep eden taraf, fesihte haklı olsa dahi, sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde müspet zararlarını değil, ancak TBK'nın 125/3 maddesinde dayanağını bulan menfi zararlarını talep edebilecektir. Sözleşmeyi fesihte haksız olan taraf ise sadece karşı tarafa kazandırdığı yararlı şeylerin iadesini, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre talep edebilir. Sözleşmenin feshini istemeyen taraf, kendi edimini yerine getirmiş veya getirmeye hazır ise, edimini yerine getirmekte kusurlu olan veya temerrüde düşen karşı taraftan müspet zararını isteyebilir....

      Ancak akdin haklı feshi halinde istenebilecek zarar, BK'nın 108. maddesi uyarınca, akdin yapılmaması halinde uğranılmayacak olan zararlardan ibaret olup, menfi zarar olarak tanımlanmaktadır. Menfi zararın nelerden ibaret olduğu ve nasıl hesaplanacağı ----sayılı kararında açıklanmıştır. Dairemiz uygulaması da bu karara uygundur. Oysa davadaki istem, fiyat farkına ilişkin olup, olumlu zarar niteliğinde olduğundan ve bilirkişi raporu da fiyat farkıyla olumlu zarar hesapladığından hükme esas alınamaz..." belirtmiştir. Davacı davalı yüklenicinin eksik bıraktığı işlerin üçüncü kişilere yaptırılması nedeni ile ikmal işleri nedeni ile uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Talep mahiyeti itibarı ile ileriye etkili fesih halinde istenebilecek müspet zarar istemine ilişkindir. Ancak Taraflar arasındaki sözleşmenin 36.1.1....

        Ancak akdin haklı feshi halinde istenebilecek zarar, BK'nın 108. maddesi uyarınca, akdin yapılmaması halinde uğranılmayacak olan zararlardan ibaret olup, menfi zarar olarak tanımlanmaktadır. Menfi zararın nelerden ibaret olduğu ve nasıl hesaplanacağı ----sayılı kararında açıklanmıştır. Dairemiz uygulaması da bu karara uygundur. Oysa davadaki istem, fiyat farkına ilişkin olup, olumlu zarar niteliğinde olduğundan ve bilirkişi raporu da fiyat farkıyla olumlu zarar hesapladığından hükme esas alınamaz..." belirtmiştir. Davacı davalı yüklenicinin eksik bıraktığı işlerin üçüncü kişilere yaptırılması nedeni ile ikmal işleri nedeni ile uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Talep mahiyeti itibarı ile ileriye etkili fesih halinde istenebilecek müspet zarar istemine ilişkindir. Ancak Taraflar arasındaki sözleşmenin 36.1.1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, teminat senetlerinin iadesi ve menfi zararın tazmini talebine ilişkin davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Ankara 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, franchising sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmeyen davalılardan menfi zararın tazmini, sözleşmenin iptali ve teminat senetlerinin iadesi istemine ilişkindir. Ankara 6....

            Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı şirket arasında alışveriş merkezi ve süpermarket yapımına ilişkin İnşaat Sözleşmesi ve Alt Kira Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının inşaatı bitirip teslim etmesi gereken tarihte teslim edemediğini, müvekkillerinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşme kapsamında ödenen 287.524,00 USD+KDV’den şimdilik 100.000,00 USD’nin ve 270.000,00 USD cezai şart alacağından şimdilik 1.000,00 USD’nin sözleşmenin feshedildiği 19.06.2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, menfi zarar sorumluluğu kapsamında sözleşme yapma ve delil tespiti masrafı olarak 12.531,71 TL’den şimdilik 1.000,00 TL’nin sözleşmenin feshedildiği 19.06.2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep...

              Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça yetki ve esas yönünden takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline ilişkin Mahkememize dava açıldığı ve dava dilekçesinde yalnız alacak ve cezai şart talebinde bulunulduğu, icra takibindeki menfi zarar kaleminin dava dilekçesinde talep edilmediği, Davalı tarafça icra takibine yetki itirazı yapılmış ise de; dava ve takip konusu edilen alacağın sözleşmeden kaynaklanan para alacağı niteliğinde olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı yetki itirazının TBK 89 ve HMK 10.maddeleri gereğince reddinin gerektiği bunun yanında taraflar arasında imza altına sözleşmenin 7....

                Menfi zarar sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılması gereken fiili giderler ile sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararlardır....

                  UYAP Entegrasyonu