WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili dava dilekçesinde sözleşmenin feshi ile menfi zararın tahsilini istemiştir. Mahkemece kısa kararda davanın kısmen kabulü ile 7.023,35 YTL menfi zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, gerekçeli kararda bu menfi zarar yanında sözleşmenin feshine de karar verildiği belirtmiştir. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerekir. Aksi durum 10.04.1992 tarih 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma nedeni kabul edilmiştir. Somut olayda da kısa kararda yer almayan sözleşmenin feshine, gerekçeli kararda yer verilmiştir. Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili duruma düşmüştür. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Menfi zararda tazmini gereken hususlar kurulamayan veya geçerli olmayan bir sözleşmeden kaynaklanıyorken, müspet zarardan söz konusu olan zarar sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Fili zarar mal varlığında meydana gelen azalmayı, yoksun kalınan kar ise mal varlığının artma imkanının kaybını ifade etmektedir. Bilirkişi heyeti rapordaki görüşlerinde fiili zarar ve kar kaybının olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceğini belirterek sonuç kısmında gelir kaybı toplamı olan 144.865,00 TL lik tutarın olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceği ana sözleşme bedelinden mahrum kalınma durumunun yani 117.123,73 TL nin müspet zarar olacağı, organizasyon için yapılan masraf ve giderler toplamı olan 238.245,76 TL lik tutarın ise menfi zarar olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı görülmektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde, menfi zararlarını talep ettiğini belirtmektedir....

    Menfi zararda tazmini gereken hususlar kurulamayan veya geçerli olmayan bir sözleşmeden kaynaklanıyorken, müspet zarardan söz konusu olan zarar sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcun ifa edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Fili zarar mal varlığında meydana gelen azalmayı, yoksun kalınan kar ise mal varlığının artma imkanının kaybını ifade etmektedir. Bilirkişi heyeti rapordaki görüşlerinde fiili zarar ve kar kaybının olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceğini belirterek sonuç kısmında gelir kaybı toplamı olan 144.865,00 TL lik tutarın olumlu yada olumsuz zarar tarzında ortaya çıkabileceği ana sözleşme bedelinden mahrum kalınma durumunun yani 117.123,73 TL nin müspet zarar olacağı, organizasyon için yapılan masraf ve giderler toplamı olan 238.245,76 TL lik tutarın ise menfi zarar olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı görülmektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde, menfi zararlarını talep ettiğini belirtmektedir....

      ile ilgili sözleşmenin feshi talep edilmiş olması nedeniyle reddine karar verdiğini, oysa dava dilekçemizden de anlaşılacağı üzere davalı müteahhitten sadece müspet zarar talep edilmediğini, aynı zamanda davacı müvekkilin uğramış olduğu maddi manevi zarar da talep edildiğini, nitekim davacı müvekkil davalı müteahhide dolar bozdurarak ödemeler yaptığını, ayrıca işin sürüncemede ve uzatılması nedeniyle yapı malzemelerindeki değerler arttığını ve söz konusu yer zamanında teslim edilmediğinden kira ve sair maddi menfaatlerden mahrum bırakıldığını, bu da taraflar arasındaki müspet zarar değil mevcut ve menfi zararı ifade ettiğini, bu yöndeki taleplerimiz yani menfi zarar ile ilgili sayın mahkemece dikkate alınmaksızın karar verildiğini, davacı müvekkil bu yönde iyi niyet ve hakkaniyet kuralları gereği büyük bir menfi zarara uğramış olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir karar verilmediğini, ayrıca talebimizden ve bilirkişinin vermiş olduğu rapordan da anlaşılacağı üzere davacı müvekkilin mevcut...

      BK’nın 108. maddesi hükmünce, sözleşmeyi fesheden alacaklı, kendine düşen borcu ödemekten kaçınabilir ve yapmış olduğu ödemeyi de geri isteyebilir. Bundan başka; eğer, borçlu kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini kanıtlayamazsa alacaklı sözleşmenin geçersiz kalmasından doğan zararın tazminini de isteyebilir. Somut olayda da, anılan yasa hükmünde düzenlenen “olumsuz zarar” kapsamında kusuru ile sözleşmenin feshine sebep olan yüklenicilerden feshe etkili kusur bulunmayan arsa sahipleri, menfi zararlarının tazminini isteyebilirler. Menfi zarar, sözleşme yapılmamış veya görüşülmesine girişilmemiş bulunulsaydı uğranılmayacak olan zarardır. Sözleşmenin uygulanacağına ve yerine getirileceğine güvenerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderler ile başka bir kimse ile daha elverişli sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar olumsuz zararlardır....

        Dolayısıyla karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden ve yasal olarak çıkan paradır. Menfi zarar borçlunun direnimi sonucu borç yerine getirilmemiş ise talep edilebilir. Müspet zarar da sözleşmenin hiç veya gereği gibi yahut vadesinde yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarardır. Olumlu zarar da sözleşmenin haksız olarak feshi halinde talep edilebilir. Müspet zarar isteyenin sözleşmeden dönmemiş olması ve kusurlu bulunmaması gerekir. Maddi vakıaları ileri sürüp kanıtlamak taraflara hukuki vasıflandırma hakime ait olduğundan, davacının sözleşme noter onayı ve tapuya şerh masrafları ile proje bedelleri menfi zarar, talep edilen 75.000,00 TL alacak müspet zarar kapsamında kâr kaybı alacağıdır. Yanlar arasında ... 1....

          Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır: kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Kâr kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kârdan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kâr kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulunduğu şüphesizdir....

            Akdin feshedilmesi halinde 6098 sayılı kanunun 125. maddesi gereği menfi zararın tazmini talep edilebilir. Menfi zarar yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarardır. Bu bağlamda sözleşme yapılması için yapılan masraflar (harç, noter masrafı vs.) sözleşmenin yerine getirilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması gibi zararlar menfi zararlar kapsamına girer. Konutun zamanında teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı tazminatı müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde kira kaybı talebinde bulunulamaz. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sözleşme dava tarihi itibariyle feshedildiğine göre mahkemece, kira kaybına ilişkin talepte bulunulamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; verilen süre içinde işin tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin davacı kurum tarafından 10/04/2013 tarihinde feshedildiği, davacı kurumun fen ve sanat kurallarına aykırı imalat nedeniyle oluşan zararının, noter ve ilan masrafları ile SGK borcuna ilişkin kesintinin menfi zarar kapsamında olduğu, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle oluşan menfi zararların davalılardan talep edilebileceği ancak sözleşmenin 26. maddesinde kararlaştırılan cezai şart işin süresinde bitirilmemesi halinde ödenmek üzere kararlaştırılmış olduğundan sözleşmenin feshi halinde iş sahibinin yalnızca menfi zarar kapsamında tazminat isteminde bulunabileceği, davacı kurum ile davalılar arasındaki sözleşmenin 26. maddesinde öngörülen gecikme tazminatının ifaya ekli olup müspet zarar kapsamında olduğu, sözleşmede de, sözleşmenin feshedilmesi halinde dahi gecikme tazminatının ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle davacı kurumun gecikme tazminatı talebinde...

                Hukuk Dairesi'nin 2008/5135 E. - 2008/2091 K. sayılı kararı ile hükmün bozulduğunu, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda yargılama devam ederken müvekkilince sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşme kurulurken ödenen 66.000 USD ile 37.188,55 TL menfi zararın ıslah yolu ile talep edildiğini, mahkemece uyulan bozma kararı ile davalı lehine usuli müktesap hak oluştuğundan bir başka ifade ile sözleşme geçerli olduğundan ıslahla talep edilen menfi zarara hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, müvekkilince 16.03.2012 tarihli ihtarname ile TTK'nun 20/3 maddesine uygun olarak sözleşmenin feshedildiğini ve menfi zararların tazmininin talep edildiğini ileri sürerek 66.000 USD'nin 26.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek USD faizi ile birlikte, 37.188,55 TL'nin 26.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu