DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi, verilen ödemenin, maddi manevi zararın, müspet kârın tazminine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkili T1 ile Karaca Yapı İnş. Taah....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan; fesih nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini ile ödenmemiş 500.000,00 TL iş bedeli alacağına yönelik talep ve sair tüm haklar saklı tutularak sözleşmenin feshi kararının tüm sonuçlarıyla birlikte iptali istemine ilişkin olup, mahkemece; davalı idarece tesis edilen sözleşmenin feshine dair 26.09.2012 tarihli işlemin tüm sonuçlarıyla birlikte iptâline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....
K sayılı kararı ile onandığını, müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedilmesinden dolayı müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müspet zararın tazmini gerektiğini, uğradığı zararın tespiti ile müvekkil şirketin yapmış olduğu tüm masraflar, meydana gelen tüm müspet ve menfi zararlar ile kar mahrumiyeti ve denkleştirme bedelinin davalıdan tanzimini, şimdilik menfi ve müspet zarar ile mahrum kalınan kar tazminat için ...TL, denkleştirme tazminatı için ... TL olmak üzere ... TL tazminatın sözleşmenin fesih tarihi olan 12.12.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 14/07/2020 NUMARASI: 2014/836 Esas, 2020/471 Karar DAVANIN KONUSU: Tazminat KARAR TARİHİ: 30/05/2023 Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin ve uğranılan zararın tazmini talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin davasının kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 25.05.2010 tarihinde ......
Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2010 tarih ve 2010/14-386-427 Esas ve Karar sayılı ilamında da tanımlandığı üzere; müspet zarar, aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Borcun yerine getirilmesinin kusurla imkansız hale gelmesinde temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde ya da borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde müspet zararın tazmini söz konusu olur. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hükümsüzlüğü dolayısıyla ortaya çıkar. Burada, alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....
Taraflar arasında ---- yazılı şekilde toplam ---------” şeklindeki maddi zararına ilişkin alacağını davacı yan ispatlayamamıştır. Bir diğer husus davacının sektörde mesleki itibarının ciddi olarak sarsılmış olduğunun ileri sürülmesinden kaynaklı manevi tazminat istemidir. Dava dilekçesinde davacı, davalının haklı bir gerekçe olmaksızın sözleşmeden dönmesi sebebiyle davacının ticari itibarının,----- zarar gördüğünü, bu nedenle davacının itibar,--- olduğu manevi zararın tazmininin gerektiğini belirtmiş olduğundan manevi zararın tazmini için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı irdelenmelidir. Manevi tazminat bakımından talep, TBK m. 114/2 hükmüne dayanmakla bu hüküm gereğince “Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler,--- sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır."....
İstinafa konu edilen birleşen davada ise, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini ile kira tazminatının tahsili talep edilmiştir. Menfi (olumsuz) zarar; dayanağını TBK’nın 125/3 maddesi (818 sayılı BK'nın 108/2 madde) hükmünden almakta olup, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müspet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir. Somut olayda birleşen dava davacısı arsa sahibinin talepleri arasında kira kaybı da bulunmaktadır. Sözleşme fesholduğunda müspet zararın tazmini talep edilemez, ancak menfi zarar talep edilebilir....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, eser sözleşmesi nedeniyle davalının kusurlu ve sözleşme hilafına hareket etmesi ve işi yarım bırakmış olması iddiasına dayalı maddi manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ve anılan sözleşmenin feshi hususunda karşılıklı gönderilen noter ihtarnameleri ile iradelerin birleştiği tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık noktaları ana başlıklarıyla; sözleşmenin feshinde hangi tarafın haklı olduğu, sözleşmeye konu işin mahiyetinin ne olduğu, eksik ve ayıplı imalat nedeniyle davacının zararı olup olmadığı, varsa davalıdan bunun tazminini isteyip isteyemeyecekleri konularında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2006 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, birleşen davada, 20.10.2010 gününde verilen dilekçe ile de sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava 30.03.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli zirai ürün kira sözleşmesinin feshi istemi ile açılmıştır. Davacı kiracı Yargıtay bozmasından sonra açtığı birleşen davasında sözleşmenin ademi ifası sebebiyle uğradığı kar yoksunluğu zararı 33.951.12. TL’nin davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur....