WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında düzenlenen 01.01.2006 başlangıç tarihli sözleşmenin 15.maddesi hükmü “… eğer sözleşme işe başlamadan veya bir yılı dolmadan feshedilirse 30.000.00 YTL sözleşme yıllarına çarpılarak yapılan masraflar eklenerek kiralayana ödenecektir” şeklindedir. Görülüyor ki sözleşmenin bu maddesinde yer alan ceza Borçlar Kanununun 158/son maddesi ile düzenlenen dönme cezasıdır. Bu şekilde borçlu, kararlaştırılan ceza şartını ödemek suretiyle borcun ifasından kurtulabilir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ifanın yerini cezai şart alır. Dönme cezası, sözleşmenin feshi durumunda haklı olan tarafın maruz kaldığı tüm zararlarını karşılar. Zararın, kararlaştırılan dönme cezasının altında veya üstünde bulunmasının da bir önemi yoktur. Dolayısı ile dönme cezasının tenkisine olanak da yoktur. Dönme cezasına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; Davacı, ......

    Satım sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, Borçlar kanunun 106.maddesi gereğince borcunu ifa eden alacaklı taraf, edimini yerine getirmeyen borçluya uygun bir süre verdikten sonra, anılan maddede öngörülen seçimlik haklarından biri olan sözleşmenin feshini ve ödediği bedelin iadesini isteyebilir. Alacaklı davacının edimini ifası için davalı borçlu aleyhine icra takibi yapması, borçluyu ifaya çağıran bir ihbardır. Dava konusu olayda da davacı, davalıdan satın almış olduğu biçerdöverin teslim edilmemesi nedeni ile davalı aleyhine yaptığı icra takibi ile ve eldeki davadaki açıklamaları ile davalıyı teslim yükümlülüğü açısından temerrüde düşürmüştür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshinin kabulü ile tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları kuralı gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken , yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      Davacı yüklenici vekili, davalı idare ile davacı yüklenici arasında 29.11.2006 tarihinde; ... ilinde 34 köyde doğal arıtma, 19 köyde foseptik, 12 köyde kanalizasyon işlerinin yapımı konularında AB destekli bir projenin ifası amacıyla eser sözleşmesi imzalandığını, iş bitim tarihi 31.09.2007 tarihine kadar olan uygulama sürecinde işe başlayan davacının, idarece ihalesi yapılan işin projesi ile yapılacak işler arasında uyumsuzluk bulunduğunu gördüğünü, idareye defalarca başvurulmasına rağmen cevap verilmediğini, bazı işlerin yine de yapımasına çaba gösterildiğini, sözleşmedeki sulh yoluyla çözüm önerisinin kabul görmediğini, ek süre talebinin reddedildiğini, sonuç olarak 14.03.2008 tarihli noter ihtarıyla sözleşmenin idarece feshedildiğini, bu işlemin haksız olduğunu belirterek fesih işleminin iptâlini, teminat mektuplarının da nakde çevrilmesinin önlenmesini istemiştir....

        Davalı vekili, davacıya ait 45 parsel sayılı taşınmaz ile komşu 47 ve 48 no.lu parsellerin tevhit edilerek inşaat yapılmasının kararlaştırıldığını, inşaatın devamı sırasında 45 parsel sayılı taşınmaz maliki tarafından açılan dava sonunda verilen yürütmenin durdurulması kararı ile inşaatın 4. kat seviyesinde durdurulduğunu, binanın yapılamayacak hale geldiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, sözleşmenin ifası imkansız hale geldiğinden sözleşmede olmasına rağmen davacı kira talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....

          nin kusuru nedeniyle iptal olunan ihale neticesi ifası imkansızlaşan sözleşmeye dayanan tazminatın tahsili istemine ilişkin olduğu, hizmet kusuruna dayanarak açılan davaların İdare Mahkemeleri'nde görüleceği gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 12.02.2013 tarih ve 2013/173 Esas, 2013/748 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dairemizce, dava konusu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin dayanağı olan ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ihale sonucu 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanun'una göre sözleşmenin akdedildiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuş ise de, sözleşmenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanun'una göre yapılan ihale sonucunda yapıldığı görülmüş, ancak anılan yanılgının kararın sonucuna etkili olmadığı anlaşılmıştır....

            Sözleşmenin "ifa yapılacak tarafı" vaat alacaklısıdır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde "vaat alacaklısı" ileride taşınmaz mülkiyeti kendisine devredilecek olan gerçek, tüzel kişi veya kişilerdir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin borçlusu ise, satış vaadinde bulunduğu taşınmazı aldığı bedel karşılığı mülkiyetini alıcıya devredecek olan kişidir. Borcun bizzat borçlu tarafından ifası olağan yoldur. Fakat BK. m.67'deki "borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça, borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir" hükmü uyarınca, borcun bizzat borçlu tarafından ifası mutlak değildir. Borcun bizzat borçlu tarafından ifası gerekip gerekmediği sorununu alacaklının menfaati olup olmadığına bakarak çözmek gerekecektir. Satışı vaat olunan taşınmaz tapuda borçlu adına kayıtlı ise borcun bizzat vaat borçlusu tarafından yerine getirileceğinde kuşku yoktur. Zira, alacaklının menfaatı bunu gerektirir....

              Evde Satış Kanalı Sözleşmesi" ile anılan sözleşmenin 01/01/2019 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasını konu alan ek protokol akdedildiği, davacı sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile sözleşmenin feshinden kaynaklanan haksız yere kesilen ceza, prim alacakları, kar kaybı, erken fesih nedeniyle ödenen tazminatlar ve sözleşmenin ifası için yapılan yatırım giderleri yönünden tazminat ve alacak talep etmiş, davalı ise sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur....

                Ltd Şti. ile sözleşme imzalanmış olup; bu halde ilk olarak kendisi ile sözleşme imzalanıp yer teslimi yapılan davacı yüklenici ile sözleşmenin uygulanma imkanı kalmamış sözleşmenin ifası imkânsız hale gelmiş ve hukuki imkânsızlık doğmuştur. Davalı idarenin sözleşmeyi fesih iradesinin varlığı iddia ve ispat edilmiş olmadığı gibi uyuşmazlık konusu da değildir. Uyuşmazlık, mahkeme ilâmına dayalı imkânsızlıktan idarenin sorumlu olup olamayacağı noktasındadır. Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin iptal kararı neticesinde Kamu İhale Kurulu tarafından da düzenleyici işlem yapılması yönünde karar verilmesi sonucunda davacı yüklenici ile yapılan sözleşmenin fiilen uygulanma imkanı kalmayıp, idareye kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. O halde sözleşmenin hukuki imkânsızlık sonucu ifa edilemeyeceği kabul edilmeli, sözleşme sonrası objektif imkânsızlık haline göre uyuşmazlık sonuçlandırılmalıdır....

                  Kooperatifleri Birliği vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici ... arasında 16.02.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5. maddesinde sözleşme tarihinden itibaren 12 ay içinde imar durum belgesinin alınmaması halinde sözleşmenin feshinin kabul edileceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı yüklenicinin imar durumu ile ilgili hiçbir müraacatının bulunmadığını, bu haliyle taraflara hak ve sorumluluk yüklemeyeceğini ileri sürerek sözleşmenin baştan itibaren geçersiz ve yok hükmünde olduğunun tespiti ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshini, sözleşmesinin baştan yok hükmünde olması sebebiyle 01.07.2013 tarihli fesih sözleşmesiyle aynı tarihli temlik sözleşmelerinin de müvekkilini borç altına sokamayacağını, işbu sözleşmelerin de geçersizliğinin tespiti ile gabin nedeniyle iptallerine ve 14.000.000,00...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin .... maddesinde, inşaat ruhsatının sözleşme tarihinden itibaren ... ay içerisinde alınacağı ve yine sözleşme tarihinden itibaren ... ay içerisinde inşaatın tamamlanarak davacılara teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, aradan ... ay geçmesine rağmen yüklenicinin inşaat sözleşmesinin ifası ile ilgili hiçbir idari ve fiili faaliyeti olmadığını, gelinen aşamada ruhsat işlemi tamamlanmadığı gibi, inşaatla ilgili bir imalat girişimi de olmadığını, ... .......

                      UYAP Entegrasyonu