WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, davalı tarafından açılan ihale sonucunda ihaleyi kazanan müvekkili şirket ile davalı yan arasında 05.05.2010 tarihinde 52.000,00 TL bedelli 3 yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, 60 adet ışıklı bilbord, 20 adet CLP raket ışıklı reklam vitrini, 20 adet ışıklı reklam vitrinli otobüs durağı, 30 adet vitrinsiz otobüs durağı, 3 adet megalight ışıklı reklam panosi ile 1 adet led erkanın kiralandığını, sözleşmenin 12. maddesinde düzenlendiği üzere teknik şartnamedeki ilan araçlarının montajının yapılması gerektiğini, davalı belediyece montajın yapılması beklenmeden Encümen kararı ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin aynen ifası ve tazminat talepli olarak açılan davada verilen tedbir kararına rağmen, davalı yanca her yıl encümence belirlenen kira bedelinin talep edildiğini, sözleşmenin feshedildiğinin ve bahse konu reklam araçlarının hali hazır durumlarının tespiti ile bu araçlara yapılan haksız ve hukuka aykırı müdahalenin önlenmesine, mülkiyetin müvekkilen ait olduğunun...

    Davalı ve karşı davacı yüklenici ise sözleşmenin 4. maddesi uyarınca, yüklenici tarafından yapılacak işlerin ifası için her türlü madde ve malzemenin, işçi elbiseleri dahil iş sahibince karşılanacağını, ancak iş sahibinin sözleşmenin bu hükmüne aykırı olarak bu masraf kalemleri nedeniyle hakedişlerden kesinti yaptığını savunarak asıl davanın reddine, %40'dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; karşı davasında, iş sahibince sözleşmenin süresi dolmadan önce aynı iş için üçüncü bir firma ile sözleşme yapıldığını, bunun üzerine 19/08/2011 tarihli ihtarname ise sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini ileri sürerek 6 aylık süreye isabet eden 54.296,21 TL tutarında kâr kaybının davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yanlar arasındaki 29/01/2009 tarihli taşeron hizmet sözleşmesinin 7. maddesinde “Sözleşmenin süresi yürürlük tarihinden itibaren 1 yıldır....

      Davalı-karşı davacı kiracı, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde, sözleşmenin tapuya şerh edileceğinin kararlaştırıldığını, bu şerhin 06/06/2012 tarihinde tapu kaydına işlendiğini, sözleşmenin şerhini sözleşmenin her iki tarafının da isteyebileceğini, asıl sözleşme şekle bağlı olmadığından kira sözleşmesinin tali koşulu olan şerhin de şekle tabi olmadığını beyanla davanın reddi istemiş; karşı davada ise, davacının bu davayı açmakla kira sözleşmesini tescil yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve getirmeyeceğinin anlaşıldığını, kiraya verenin tescil yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde kiracının bu yükümlülüğün ifası için dava açabileceğini, her ne kadar kira sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa da asıl davanın kabulü halinde şerh anlaşmasının sonuçlarının ortadan kaldırılmış olacağını belirterek kira sözleşmesinin taşınmaza hükmen şerh edilmesini talep etmiştir....

        Sözleşmenin ifasını temin için hiç şüphesiz bilirkişi oy ve görüşü zorunludur. Her ne kadar kayıtlardan satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların başka parsellerle revizyon gördüğü anlaşılmakta ise de bu parsellerin gittileri üzerinden sözleşmenin ifası mümkündür. Esasen bu durum hukukumuzda tahvil nazariyesi ile çözümlenmekte, sözleşme değişen durumlara uyarlanmaktadır. Bu durumda mahkemece; yeniden tayin edilecek ve konusunda uzman olan bilirkişilere belirtilen tahvil nazariyesi çerçevesinde 11.02.1975 tarihli sözleşmenin nasıl ifa edileceğini tespit ettirmek, sözleşme uyarınca davacılar adına tescili gereken payları bulmak ve bunu hüküm altına almak olmalıdır. Değinilen yönünün gözardı edilmesi bozmayı gerektirir. Kabule göre de; davacıların tazminata ilişkin talepleri olduğu halde bu hususta olumlu olumsuz karar kurulmaması da doğru görülmemiştir....

          Taraflar arasındaki alacak ve sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın feragat nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, müvekkili ve diğer arsa sahipleri ile davalı arasında 13.05.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının müvekkiline isabet eden iki adet daireyi teslim etmediğini, bu nedenle davalının 17 aylık kira alacağından sorumlu olduğunu ileri sürerek, 17.000,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; karşı davada ise, karşı dava şartlarının oluşmadığını, davalının kendi kusuruna dayanarak sözleşmenin feshini talep edemeyeceğini savunarak, karşı davanın reddini istemiştir....

            -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahibi davalı idare arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, ifa imkansızlığı nedeniyle karşılıklı olarak feshedildiğini, fesihte kusurlu olduğunu kabul eden davalının müvekkilinin teminat mektubu ile ihale arttırım bedeli ve ilan bedelini iade etiğini, ancak müvekkilinin sözleşmenin ifası için yapmış olduğu yıkım ve enkaz bedelleri de dahil olmak üzere diğer masraflarını ödemediğini ve müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, ıslahla birlikte 27.446,91 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              yeterli ve ciddi emare oluştuğunu, bu durumun sözleşmenin 7.2 ve 7.1 maddelerine göre sözleşmenin ihlali anlamına geldiğinden müvekkili şirket tarafından İzmir 27....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hatalı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözden kaçırılarak sonuca varıldığını, sözleşmenin 7.2 maddesinde, 1 yıllık süre dolmasa dahi, müşteri'nin (davalının) o ana kadar yaptığı alımlardan, süre sonunda toplam kota hedefini tutturamayacağının anlaşılması halinde, sözleşmenin feshedilebileceği ve nakit katılım bedelini iade isteyebileceğinin açıkça düzenlendiğini, Sözleşmenin 7.2 maddesinin; "Müşterinin gerçekleştirdiği alım adedinin kota hedefini süresinde gerçekleştiremeyeceği yönünde ciddi bir emare teşkil etmesi ... Sözleşmenin ihlalini teşkil eder"....

                Sözleşmenin bu haliyle ifası tarafların kusuru olmaksızın imkansız hale gelmiştir. 3.1.6. Bu durumda, istinaf dairesince, anılan gerekçelerle, istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası imkansız hale geldiğinden feshine, taşınmaza yönelik müdahalenin men’ine ve tapudaki şerhin terkinine, sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesinde taraflara atfı kabil bir kusur bulunmadığından tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, istinaf dairesi kararının davacı yararına bozulması gerekmiştir. VI....

                  6.maddesi gereğince her yeni yılın başında bilet fiyatlarında artış yapması gerektiğini ancak artışların zamanında yapılmaması ve asgari ücret, akaryakıt, sigorta primlerinin vs artması nedeniyle sözleşmenin ifası sırasındaki edimler arasındaki dengelerin aleyhine değiştiğini ileri sürerek; davalı ......

                    UYAP Entegrasyonu