ileri sürerek açılan davanın reddi ile ; haksız fesih nedeni ile kar mahrumiyeti hak ediş dışı kalan işler bedeli ile davacı- karşı davalıda bulunan teminat bonosunun iadesinin istendiği görülmüştür....
Mahkemece, davalı ...’nin üstlendiği taahhüdü yerine getirememesi yüzünden karşı tarafın uğradığı olumlu zararlarını gidermekle yükümlü tutulması gerektiği, bu bakımdan sözleşme gereğince ödenen bedellerin davacıya iade edilmesi gerektiği, ne var ki mahrum kalınan kar bakımından BK.325 kıyasen uygulandığında, işin yapılmaması nedeni ile sağlanan tasarrufun, başka bir ... alınmış ise , oradan elde edilen karın düşülmesi gerektiği, dosyada bu yönde davacı tarafça delil ibraz edilmediği, kar mahrumiyetine ilişkin talep yönünden davanın ispat edilemediği gerekçesi ile kar mahrumiyeti talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
ise 40.000 TL olduğunu, dolayısıyla yoksun kalınan kar talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/534 E. sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesindeki talebin 01.12.2016 tarihli sözleşmenin feshi ve medula sisteminin kapatılması işlemine karşı, işlemin haksız olması sebebiyle sözleşmenin süresiz feshinin iptali ve maddi tazminat talebine ilişkin olduğunun görüldüğü, muarazanın giderilmesi talebine yönelik eldeki dava ile bahse konu dava arasında derdestlik bulunduğu, diğer davanın daha önce açıldığı, eldeki davada sözleşmenin feshi işleminin iptali ve davacının yeniden medula sistemine alınması talepleri yönünden derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tazminat talebinin ispatlanamadığından reddine karar verildiği, bu karar yönünden bir istinaf nedeni ileri sürülmediği, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Bayi, anlaşmanın feshi halinde, teminatının iadesinin gecikmesi sebebiyle veya herhangi başka bir sebeple işin devrinden ve tüplerin iade edilmesinden kaçınamaz. Aksi takdirde, Bayi, ...'ın ve abonelerin bu yüzden maruz kalacağı maddi ve manevi zarar ile iadesini geciktirdiği beher tüp başına anlaşmanın feshi tarihindeki tüp imalat bedeli kadar cezai şart ödemeyi taahhüt eder. Eldeki davada, davacı dava konusu sözleşmenin, davalının sözleşmenin 3/f maddesine aykırı hareket ederek LPG alımı yapmaması nedeni ile feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise feshe davacının o bölgede yeni bir bayilik oluşturmasının, o bölgedeki bayilere verilen fiyat desteğinin kendisine verilmemesinin , davacının bayileri arasında haksız rekabete neden olan eylemlerinin neden olduğunu savunmuştur. Davacı, davalının sözleşmeye aykırı hareketi nedeni ile sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispat yükü altındadır....
hazırlıkların yapıldığı sırada murisin 09.11.2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları olan davalıların sözleşmeyi feshettiklerini, bu nedenle TBK 484 m gereğince keyfi fesih nedeni ile müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme nedeni ile yaptığı harcamalar ve yoksun kalınan kâr tutarları ileride bilirkişi marifeti ile belirlenmek kaydı ile bedel artırım hakları korunmak üzere 10.000,00- TL alacağın veya aksi halde arsa sahibi temerrüdü nedeni ile müvekkilinin uğradığı fiili zarar ve yoksun kaldığı kârına ilişkin 10.000,00- TL ve 10.000,00- TL manevi tazminat alacağı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı, borç ödemede acze düştükleri için davalı şirket yönetimi ile şifahen sözleşmenin feshi hususunda karşılıklı mutabakata vardıklarını, sözleşmenin 8.6 maddesi gereği feshin usule uygun olduğunu, bu nedenle kazanç kaybı istenemeyeceği gibi işçilerin de yine davacı iradesi ile bünyelerinde istihdam edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin 8.6 maddesinde acziyet halinde sözleşmenin derhal feshedilebileceğinin düzenlendiği, işçilerin ise tanık beyanları dikkate alındığında tarafların mutabakatı ile site yönetimi bünyesinde istihdam edildikleri gerekçesi ile davanın gerek kazanç kaybı gerekse cezai şart yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davacı yanca feshi nedeni ile kazanç kaybı ve cezai şartın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....
-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında 1 yıl süreli Fransa Pazarı için İşbirliği ve Mümessillik Esasları Anlaşması'nın 28.11.2005 tarihinde imzalandığını, sözleşmenin 18. maddesine göre, davalı mümessilin bir takvim yılı içinde taahhüt ettiği 20.000 m2 (F %20) satışı gerçekleştiremediği için, müvekkilinin satış kaybından doğan zararı tazmin etme borcu altında bulunduğunu, ayrıca sözleşmenin 17. maddesi ile davalının anlaşma şartlarına uymaması sonucu 10.000 $ cezai şart alacağının da doğduğunu, tazminat alacağı için davalıya 20.11.2008 tarihinde ihtarname çektiklerini, 21.11.2008 tarihinde tebellüğ edildiğini, borç ödenmeyince takibe giriştiklerini ileri sürerek davalının cezai şartla ilgili başlatılan takibe itirazının iptali ile ayrıca davacının satış kaybı zararının doğduğu, yoksun kalınan kar olarak da fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
açıklanan nedenlerle ---- haksız -----nedeniyle yoksun kalınan kar biçiminde meydana gelen fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizin 11/10/2012 tarih, 2012/7076 Esas ve 2012/14897 Karar sayılı ilamı ile; “Taraflar arasındaki 24/08/2007 tarihli bayilik sözleşmesinin 27. maddesinde ‘şirket, bayinin sözleşmeyi ihlali nedeni ile sözleşmeyi feshettiğinde, şirketin uğradığı zarar, ziyan ve mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı asgari 20.000 Euro olarak ödemeyi kayıtsız şartsız kabul ve taahhüt eder..” düzenlendikten sonra 28. maddesinde “yine” sözcüğü ile başlayan “yine bayinin sözleşmeye aykırılığı dolayısıyla sözleşmenin feshine neden olması durumunda 4. maddesinde de cezai şartı ödemeyi önceden kabul etmiştir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda davacının anılan sözleşme hükümleri uyarınca hem kar mahrumiyeti hem de cezai şart isteyeceği gözetilmeden sözleşmenin yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur....