Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davalının bu haksız davranışı neticesinde müvekkili şirketin imalatçı firmaya ceza ve zarar ödeme riskiyle karşı karşıya bırakıldığını, davalının bahse konu ettiği 6.maddenin davalıya tek taraflı ve keyfi fesih hakkı vermediğini, müvekkili firmanın haksız fesih nedeniyle dava dilekçesinde detaylarıyla belirtmiş olduğu net---- tutarında kardan mahrum kaldığını belirterek, taraflar arasında imzalanan----- tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğinin tespiti ile bu haksız fesih nedeniyle mahrum kalınan--- net karın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tazminine, davalı tarafından ödenen --- dava sonunda hükmedilecek tazminat tutarından mahsubuna, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....

    Davacı, sözleşmenin feshinin yazılı bildirime tabi olduğunu, usule uygun yazılı bildirim yapılmadığını, bu nedenle sözleşmeye aykırı feshi nedeniyle bir yıllık kar kaybı olduğunu ileri sürmekte, davalı taraf ise sözleşmenin 7/m maddesinin b bendinde geçen, çalışanların özlük haklarının yerine getirilmemesi koşulları oluştuğundan, sözleşmenin bir aylık fesih süresine bağlı olmadan feshedilebileceğinin kararlaştırıldığını ve bu bent kapsamında fesih yapıldığını savunmaktadır. Mahkemece, sözleşmenin 7/m maddesi b bendinde belirtilen şartlara uygun olarak feshedilmediği, haksız feshin gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak, davacı taraf sözleşmenin haksız olarak feshi halinde sözleşmede belirlenen ücretini isteyebilir. Bu husus iş sahibinin temerrüdü halini de kapsamaktadır. Bu itibarla ihtilafın çözümünde, dava konusu olaya da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK 408 maddesinin göz ardı edilmemesi zorunludur....

      Hukuk Dairesi 11/11/2021 tarih 2020/507 esas 2021/1365 karar sayılı ilamı ile benimsenmiştir. Aynı İlamda davacının sözleşmenin erken ve haksız feshi nedeniyle uğradığı kar kaybı zararının belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği açıklanmıştır. Mahkememizce " davacının fesihten sonra aynı nitelikte bir işi bulabilmesi için gerekli makul bir sürenin tespit ettirilerek, belirlenecek bu süre için uğradığı kar kaybının hesaplanması, eğer davacı tespit edilen süreden önce aynı nitelikte bir iş bulmuşsa bu halde de fesihten söz konusu işi bulduğu tarihe kadar olan süre içinde uğradığı kar kaybı zararının davacının net karı üzerinden hesaplanarak.... " için 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır....

        - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin tek taraflı ve haksız olarak davalı tarafça feshedildiğini, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalı şirketin sözleşmenin fiili olarak yürürlüğe girdiği tarihten beri taahhüt ettiği yıllık tonajda ürün almayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, ayrıca sözleşme ilişkisi sebebi ile davalıya ariyet olarak bırakılan tüm demirbaşların iadesi için gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00 TL cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı ile demirbaş bedeli olarak 7.000,00 TL olmak üzere toplam 14.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacı taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          BK 44 maddesi (TBK 52.madde) koşulları oluşmadığı halde mahkemece bu yöndeki yetersiz bilirkişi raporu esas alınıp tespit edilen brüt mahrum kalınan kardan indirim yapılması ve mahkemece sözleşmenin haksız feshedildiği ve sahte sigaraların davalıdan fatura ile satın alındığı kabul edildiği halde davacının bedelini ödemek zorunda kaldığı ve el konulan sahte sigaralara ilişkin bedelin tazminine karar verilmemesi yerinde değildir. Mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacının mahrum kaldığı karın tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir....

            ve yoksun kalınan karını talep edebileceği,davalının incelenen kurumlar vergisi beyanlarında yer alan bilanço durumuna göre, davacının talep edebileceği 1.008.651,75 TL kar mahrumiyeti ile 50.000 USD cezai şart talebinin iktisaden mahvına sebep olacağı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borcu ödeme kabiliyeti, akde aykırı davranışındaki kusur derecesi değerlendirildiğinde, talep edilen ceza miktarında hak, adalet ve nesafet kuralları uyarınca BK 182 maddesi gereğince, indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak talep edilen cezai şart ve kar mahrumiyeti tazminatında %80 oranında tenkis yapılarak davacının kar mahrumiyeti olarak 201.730,35 TL; cezai şart olarak 10.000 USD talep edebileceği, davacı tarafından davalı BK.nun 117. maddesi gereğince temerrüde düşürülmediğinden, 201.730,35 TL kar mahrumiyetine dava tarihinden itibaren avans faizi, 10.000 TL cezai şart tazminatına dava tarihinden itibaren 3095...

              nin sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart, kâr mahrumiyeti ve maddi zarar talebinde haklı olup olmadığının, davalı ...'ın garantör sıfatı ile yahut müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluğunun bulunup bulunmadığının, karşı davacının sözleşmenin feshi nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde haklı olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Mahkememizce, dosyaya delil olarak sunulan bayiilik sözleşmesi, ihtarnameler, faturalar vs. tüm deliller incelenmiş, uyuşmazlık noktalarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Öncelikle davalı-karşı davacı ..... A.Ş.'nin karşı taraf ... Ltd. Şti.'nin dava dışı ...Tic. Ltd. Şti.'ye ürün satmak sureti ile bayiilik ilişkisini ihlal ettiğine dair iddiası yönünden ... Ltd. Şti. ile dava dışı ... Ltd. Şti.'ye ait dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlar talimat yolu ile incelenmiştir. ... 6....

                Dönme cezasının sözleşme hükmü olarak kabul edildiği hallerde, sözleşmenin feshi durumunda, haklı olan tarafın maruz kaldığı zararın tamamı, bu dönme cezası ile karşılanmış sayılır. Bunun için de sözleşmenin feshinde hangi tarafın haklı olduğunun, mahkemece araştırılıp tespit edilmesi gerekir. Dava konusu somut olaya ilişkin olarak yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davalı iş sahibinin sözleşmenin feshinde haksız olduğu ve bu hususun dosya içeriği tüm kanıtlarla doğrulandığı açıklık kazanmıştır. Bu durumda davacı yüklenici sadece sözleşmede kararlaştırılan dönme cezasına hak kazanmıştır. Yerel mahkemece anılan dönme cezasına hükmedilmesi gerekirken talep edilen diğer kalemler iş bedeli ve kar kaybına da hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerektiği görüş ve kanaatindeyim bu bakımdan çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... ile davacı arasında imzalanmış 23/3/2009 tarihli sözleşmenin feshi ve fesih nedeni ... 7.Noterliği 6/4/2010 tarih ... yevmiye nolu ihtarname ile davacıya bildirildiğini, anılan sözleşmenin ilgili maddelerine göre farklı gerekçelerle belirlenmiş masraf ve ücretlerin piyasada aynı hizmeti vermekte olan müşavirlik firmalarına göre oldukça fahiş olduğunu, yapılan ek sözleşme ile 30/3/2010 tarihli fiyat revizyonlarına rağmen yine de piyasa fiyatlarının üzerinde kalındığını, ihtarnamenin tebellüğünü takiben cari hesapların incelendiğini ve yapılan ödemeler neticesinde ... nezdinde herhangi bir alacağının kalmadığını, davacının fesihten kaynaklanan menfi yada müspet zararının bulunmadığını, bu nedenlerle falzya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davanın sözleşmenin haksız olarak feshi nedenine dayalı tazminat talebine ilişkindir....

                    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı idare ile 02/01/2013 tarihinde temizlik elemanı ve ziyaretçi danışma, yönlendirme elemanı alımına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin gereklerini yerine getirdiklerini ancak işten çıkan personeller yerine personel alımı için sözleşmeye uygun şekilde idareye başvurmalarına rağmen, idarenin komisyon oluşturulmasına engel olarak, istediği personelin çalıştırılması için kendilerine baskı yapıldığını, bu duruma itiraz etmeleri halinde de sözleşmelerinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek idare tarafından gelir kaydedilen 6.000,00 TL'lik kesin teminatın ve yoksun kalınan 7 aylık kar kaybının davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu