Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/04/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız açılan ihalenin feshi davası nedeniyle mahrum kalınan kar istemi üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 06/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 02/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, bir aylık fesih süresi verilmesi nedeniyle yoksun kalınan karın 15.775.44 TL olduğu, talep edilen kıdem tazminatları, cari hesap sözleşmesinden doğan alacak ve piyasadan tahsil edilmemiş olan alacak kalemlerinin davalı tarafından tazmini gerekir zarar olarak kabul edilemeyeceği, bu talepler ile yapılan fesih arasında illiyet bağının bulunmadığı ve bu taleplerden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle 15.775.44 TL yoksun kalınan kar bedeli alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Avukat Nur Musa Ergin 05.08.2008 havale tarihli dilekçesinde davalının vekaletinden azil nedeniyle ayrıldığını...

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/88 D.İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit sonucu hazırlanan ve itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna göre davalı idarenin geriye dönük olarak 02/01/2006 tarih ve 2006/01 sayılı meclis kararı ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, yapılan haksız fesih neticesinde davacının maddi zarara uğradığını, davacının yıllık net 35.000 TL kazanç kaybının olduğunu, davacının sözleşmenin kalan 7 yıllık süresini kullanamaması nedeniyle 7 yıllık kazanç kaybı bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL kazanç kaybının sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Noterliği'nin 22.04.2016 tarihli ve 11609 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nin feshi nedeniyle uğranıldığı iddia olunan menfi zararın tahsili; karşı dava ise sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve yoksun kalınan kar-kazanç kaybının tahsiline isteğine ilişkindir. Davacı-karşı davalılar yüklenici, davalı-karşı davacı şirket ise arsa sahibidir. Mahkemece; sözleşmenin feshinde arsa sahibi davalı-karşı davacı şirketin haksız olduğu gerekçesiyle davacı yüklenicilerin menfi zarar istemlerinin kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; karara karşı davalı-karşı davacı arsa sahibi tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Fıkrasında sabit olarak düzenlenmemiş olduğunu , bu değişikliğin tek taraflı olarak yapılabileceğini, , davacının bu düzenlemeyi kabul ettiğini, bu yönde bir itirazı olmayacağını beyan ettiği, müvekkili şirketçe indirim oranının uygulandığını ,kaldı ki haklı bir sebep olsa dahi ihlalin giderilmesi için 15 günlük mehil verilerek ihtarda bulunulmalı, ihlal giderilmediği takdirde ikinci bir ihtarla sözleşmeyi feshedilmesi gerektiği, bu hususun “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 10. maddesinde belirlenen usule aykırı feshetmiş olduğu, bu durumda müvekkili şirketin, fesih nedeniyle uğradığı zararı TBK uyarınca tazminini talep etme hakkı bulunduğu,dayanağını TBK’dan alan mahrum kalınan kar için sözleşmede ayrı bir düzenleme bulunması gerekmediği,gerekçeli kararda, dava konusu edilen 51.710 TL’nin tahsiline ilişkin sözleşmede herhangi bir düzenleme olmadığından bahisle haksız olduğunun ifade edildiği,oysaki TBK hükümleri uyarınca sözleşmeyi haksız şekilde sona erdiren tarafın bu nedenle diğer...

          Davacı, davalı Kurum’dan ihale sonucu iş yeri aldığını, ancak teslim süresi gelmesine rağmen iş yerinin kendine teslim edilmediğini, borç taksitlerini düzenli olarak ödediğini, iş yerinin teslim edilmemesi sonucunda kira bedelinden yoksun kaldığını belirterek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelleri ile yoksun kaldığı kira bedeli toplamı 2013/2668-31652 34.022,00-TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Kurum, davacı ile aralarındaki sözleşmeye göre taşınmazın teslimi için davacının başvurması gerektiğini, davacının böyle bir başvurusu olmaması nedeni ile taşınmazın teslim edilmediğini, kendilerinin bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Ancak; davacı tarafından, davalının haksız eylemi nedeniyle yoksun kalınan kazanca ilişkin kar mahrumiyeti talep edildiği halde mahkemece alınan bilirkişi raporuna istinaden davalının elde etmiş olduğu kazanç üzerinden maddi tazminat miktarı ile buna bağlı olarak manevi tazminat miktarının tayin edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir....

              Mahkememizce verilen 12/06/2020 tarihli ara karar ile dosyanın aynı bilirkişi heyetine tekrar verilerek önceki görevlendirmeye uygun olmayan bilirkişi raporunu; taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin fesih tarihi olan 13.10.2015 tarihleri arasındaki davacının kârının ne kadar olduğunun ve hesaplanan taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin fesih tarihi olan 13.10.2015 tarihleri arasındaki davacının kârına göre davacının sözleşme feshedilmeseydi fesih tarihi olan 13.10.2015 ile sözleşmenin olağan bitiş tarihi olan 15.05.2018 tarihi arasındaki yoksun kaldığı kârın tespit edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, 07/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; Taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin fesih tarihi olan 13.10.2015 tarihleri arasındaki davacının karı: 2.694.064 TL, hesaplanan taraflar arasındaki sözleşmenin başlangıç tarihi olan 15.05.2013 ile sözleşmenin...

                Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin ifa edilememesinde yüklenici kooperatifin kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, 477.671,00 TL tutarındaki imalat bedelinin davalı arsa sahiplerinden tahsiline, yoksun kalınan kar payına ilişkin istemin reddine, birleşen 2014/109 E. sayılı davanın reddine, birleşen 2009/347 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile 22.451,62 TL’nin davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir. .../... S.2....

                  . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı ...Ş arasında “Satıcılık Anlaşması” imzalandığını, sözleşmenin 5 ... süre ile yerine getirildiğini, davalı ...Ş’nin talimatı ile Bölge bayii diğer davalıdan mal akışının kesildiğini, davacı ...Ş’ne 28.4.2003 tarihli ihtarname keşide edilerek mal verilmesi aksi takdirde sözleşmeyi feshettiğinin kabul edileceğinin bildirildiğini, ihtara cevap verilmediği gibi malda teslim edilmediğini haksız feshi zımnen kabul ettiğini belirterek, şimdilik 1.000.000.000.TL mahrum kalınan kar ve 10.000.000.000.TL manevi tazminatın tahsiline, taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu