Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/569 E. sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile 06.07.2009 tarihinden 29.06.2011 tarihleri arasındaki dönem için talep edilen yoksun kalınan kâr mahrumiyeti yönünden 10.000,00 TL'nin fesih tarihi olan 29.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedilmesi nedeniyle talep edilen kâr kaybı zararı yönünden talebin reddine, portföy tazminatı yönünden taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL tazminatın fesih tarihi olan 29.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Ankara 4....
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı şirkete tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, fesih hakkının kullanılması için herhangi bir sebep gösterilmesinin gerekmediği ve davalı şirket tarafından fesih hakkının kullanılması durumunda davacı şirket tarafından menfi-müspet zarar, doğrudan- dolaylı zarar, yoksun kalınan kar, ikame kar vb. kar ve zarar talebinde bulunulamayacağı, davacı şirketin bu kapsamda herhangi bir hak, alacak ve zarar talebinde bulunmayacağı kararlaştırılmıştır. Ayrıca söz konusu düzenlemede davalı şirketin fesih hakkını kullanması belirli bir bildirim süresine de tabi tutulmamıştır. Ayrıca sözleşmede davacı şirketin sözleşmenin feshi halinde tazminat talebinde bulunamayacağı hususunun sözleşmenin asli şartı olduğu belirtilmiştir. Sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde tarafların sözleşme yapıp yapmamak, sözleşmenin diğer tarafını seçmek, sözleşmenin içeriğini belirlemek ve sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğü bulunmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2018 NUMARASI : 2016/965 E - 2018/457 K DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında 26/11/2012 tarihinde Elektrik Satış Sözleşmesi imzalandığını, daha sonra ihtarname ile sözleşmenin müvekkili tarafından feshedildiğini ve dava dışı CLK.Boğaziçi Elk.Parekende Satış A.Ş. ile sözleşme imzalandığını,davalının cevabi yazı ile sözleşmenin kendileri ile devamını talep ettiği,müvekkilinin davalı tarafça düzenlenen 51.710 TL.tutarlı elektrik faturasını ödemek zorunda kaldığını,haksız olarak tahsil edildiği iddia edilen tutarın tahsil tarihi olan 01/02/2016 dan itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hakemliğine başvurulması, hakemlik sürecinin tamamlanmasından sonra 30 gün önceden yazılı ihbarda bulunulması gerektiğini, ancak müvekkilin hakemliğe çağrılmadığını ve hakemde savunma imkanı bulamadığını, 30 günlük süreye de riayet edilmediğini, bu nedenle davalının feshinin 8.3 maddesine uygun olmadığını, süresinden önce fesih nedeni ile müvekkilinin sözleşme süresince edineceği kardan yoksun kaldığını, sözleşmenin devam edeceği inancıyla yaptığı masraflar nedeniyle zarara uğradığını belirterek belirsiz alacak davası şeklinde olmak üzere 1.200.000,00 TL yoksun kalınan kar ile 54.000,00 TL yapılan masrafın, fesih tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....
yaptığı harcamalar için 10.000-TL, yoksun kalınan kar için 10.000-TL, denkleştirme tazminatı olarak 10.000-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu itibarla, mahkemece davacının denkleştirme tazminatı değil, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kar kaybı isteminde bulunduğu nazara alınarak, Dairemizin bu yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca, davacının aynı mahiyette bir işi ne kadar sürede bulabileceği gözetilerek, davacının bu süre zarfında elde edebileceği kar kaybına hükmetmek gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 YTL kar kaybı, 2600,00 YTl fazla ödenen kira bedeli ile 10.000,00 YTL cezai şartın tahsiline kararverilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, 1.9.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalının işlettiği dershanenin kantinini 3 yıl süre ile kiraladığını, bir yıl kullandıktan sonra dershanenin yeni binaya taşındığını, sözleşmesinin tek taraflı olarak fesih edildiğini ileri sürerek fesih nedeniyle 20.000 YTL kar kaybı, 2.600,00 YTl fazla ödenen kira bedeli ile 10.000,00 YTL cezai şartın tahsil istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece yoksun kalınan kar belirlenerek davacının yoksun kaldığı kar, fazla ödenen kira bedeli ile sözleşmede yer alan cezai şartın tahsiline karar verilmiştir...
de ciddi ekonomik kayba uğradığını, tazmini gerken zararlardan bir diğerinin ise uhdelerin kalan iş nedeni ile yoksun kaldıkları kazanç olduğunu, müvekkili şirketin, gerekli hesaplamalarını yaptığını ve gelir-gider dengesi içerisinde kar elde etmek üzere teklif verdiğini, işin de uhdesinde kaldığını, 1.500,00 adetlik yemek işinin sadece 244,805 adetlik kısmı gerçekleştiğini, eğer sözleme feshedilmemiş olsaydı servisi yapılacak 1.255,195 adet yemekten dolayı da hakediliş yapılacak beklenen kar elde edileceğini, davalı idarenin sözleşmenin feshi ile neden olduğu mağduriyetini gidermeye, müvekkilinin zarar tutarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artılmak üzere asgar, 50.000,00....
Sunulan heyet raporunda özetle; davacının sözleşmeyi feshetmiş olmasından kaynaklı müspet zarar niteliğinde olan yoksun kalınan kar talep edemeyeceği, keza akdedilen sözleşmede taraflara sözleşmeyi tazminatsız feshi hakkı tanındığından ayrıca yoksun kalınan karın bu sebeple de istenemeyeceği, akdedilen sözleşmede ödeme vadesinin 60 gün olduğu ve faturaya 60 gün eklendiğinden davalının ödemekle yükümlü olduğu temerrüt faizinin 13.795,00 TL olduğu, her ne kadar gecikme zammı talep edilmiş ise de gecikme zammı ve temerrüt faizini davacının aynı anda talep etmesine sözleşmenin cevaz vermediği belirtilmiştir. Davacı taraf talebini ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir....
İdare Mahkemesi'ne dava açtığını, fakat mahkeme karara varıncaya kadara müvekkilinin yasaklı süresinin doğduğunu, müvekkili olan şirketin kamu ihaleleri için kurulmuş bir inşaat firması olmasından dolayı başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararı olmadığını bu hesabın yapılarak kar kaybı hesabına göre ihalelere katılmadığı süre içinde yapılmasını gerektiğini, davalıların kabulü ile iş bu haksız feshin yoksun kalınan kar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı idareden alınmasını talep ve dava etmiştir ....