Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği kanalı ile 23/11/2010 tarihinde karşı tarafa bildirim yaptığını ve ihtarnamede 28/02/2011 tarihinin fesih tarihi olarak bildirildiğini, 9.b. maddesinin sözleşmenin feshi için mutlak olarak haklı bir neden aramadığını yalnızca süre şartına uymak koşulu ile müvekkili şirkete sözleşmeyi fesih hakkı verdiğini, basiretli bir tacir olan davacı yan altına imza attığı sözleşmenin ne anlama geldiğini bilmek zorunda ve bilebilecek durumda olduğunu, yerel mahkemenin taraflar arasında akdedilmiş hizmet sözleşmesinin feshe ilişkin ilgili hükmünü görmezden gelerek vermiş olduğu kararın hukuka aykırı ve dayanaktan yoksun olup kaldırılması ve davanın esastan reddi gerektiğini, Ayrıca sözleşmenin feshi için haklı nedenlerin de mevcut olduğunu, davacının davalı şirket çalışanlarından biri ile işbirliği yaparak haksız menfaat elde ettiğini, müvekkil şirketin ... isimli şirketin bir alt şirketi olup yönetim hizmetlerinin şirketin genel merkezi olan ... tarafından yapıldığını, ......

    Genel Müdürlüğü vd. aleyhine 07/10/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar temsilcileri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava,kaçakçılık şüphesiyle el konulan ve iade olunamayan hayvan bedeli ile yoksun kalınan kar mahrumiyeti zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Davalılar birlikte ve süresinde verdikleri cevap dilekçesinde davanın zamanaşımı nedeniyi reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, yoksun kalınan kar mahrumiyetine yönelik istemin şartları oluşmadığından reddine, hayvan bedeline yönelik istemin kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      maddesine göre davacının ya yoksun kaldığı karı, ya da ceza-i şartı talep edebileceği, her iki talebi bir arada isteyemeyeceği, aynı yasanın 180. maddesine göre ise, alacaklının zarara uğramamış olması halinde bile kararlaştırılan cezayı isteyebileceği, ancak bunun da sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde istenmesi gerektiği, davalının su bayiliğini devretmediği, ayrıca sözleşmeden kararlaştırılan miktardan fazla su alımı gerçekleştirdiği, davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacının ceza-i şart ile kanıtlanamayan bedelsiz ürün iade talebinde haklı olmadığı, ancak davalının ürün alımını durdurduğu 25/08/2011 tarihi ile sözleşmenin bitiş tarihi arasındaki yoksun kaldığı karı sözleşmenin .... maddesinde kabul edilen temerrüt faizi ile birlikte isteyebileceği, davacının yoksun kaldığı karın ....184,65 TL olduğu ve bu kalem üzerinden taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak, davacının...

        Davalı vekili duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "....Dava, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi idare arasındaki 11 ay süreli 135 kişi ile Bilgisayar Operatörü Elemanı Hizmet Alım işine ilişkin eser sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi iddiasına dayalı kar kaybı talebine ilişkindir. Davalı idare tarafından davacı iş ortaklığına ihale edilen işin ifasının devamı sırasında Kamu İhale Kurulu'nun 26/06/2013 tarih ve 2013/MK-194 sayılı kararı üzerine sözleşmesinin davalı kurum tarafından fesh edildiği görülmektedir. Davanın konusunu ise, davacı yüklenicinin; sözleşmenin iş sahibi tarafından haksız olarak feshi iddiasına dayalı mahrum kalınan kar kaybı talebi oluşturmaktadır. Ankara 15....

        Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan  kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesi hükmü uyarınca davacı firmanın 25. maddedeki yükümlülüklere uymaması nedeniyle kar mahrumiyeti ve cezai şart isteminde bulunulamayacağı belirtilmiş ise de, sözleşmenin 25. maddesindeki hüküm taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tedarikçi firma tarafından feshi halinde uyulması gereken maddeleri içermekte olup, söz konusu sözleşme davalı bayi tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin feshedilmesi nedeniyle davacıdan sözleşmenin 25. madde hükmüne uygun hareket etmesi beklenemez....

          -2- somut olaydaki hamule miktarları ve taşımanın yapıldığı güzergahın mesafesine göre davacının yoksun kalınan kazancına ilişkin kadri marur ortalama kar marjının %15 oranında olacağı, buna göre davacının mahrum kaldığı kazanç miktarının 39.190,57 TL olduğu, birleşens sayılı dosyada davacının bu kalemden açtığı 50.317,61 TL'lik ek davanın 13/03/2009 tarihinde açıldığı ve 6762 sayılı TTK'nın 767....

            reddine, mahrum kalınan kar ile ilgili talebinin kabulü ile 27.375,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir....

              vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; Taraflar arasındaki 24.08.2007 tarihli bayilik sözleşmesinin 27.maddesinde “şirket, bayinin sözleşmeyi ihlali nedeni ile sözleşmeyi feshettiğinde, şirketin uğradığı zarar ziyan ve mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatı asgari 20.000 Euro olarak ödemeyi kayıtsız şartsız kabul ve taahhüt eder…”düzenlendikten sonra 28.maddesinde “yine” sözcüğü ile başlayan “yine bayinin sözleşmeye aykırılığı dolayısıyla sözleşmenin feshine neden olması durumunda 4.maddesinde de cezai şartı ödemeyi önceden kabul etmiştir.”hükmüne yer verilmiştir....

                ın vefatı üzerine 21.06.2009 tarihinde ilkiyle aynı şartları ihtiva eden yeni bir sözleşme yapıldığını, her ne kadar sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin 10.11.2011 tarihine kadar geçerli olacağı düzenlenmişse de 10.11.2011 tarihinde taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermediğini, aracın tarafınca kullanılmaya devam edildiğini, kira akdi devam etmekteyken Mayıs 2012 tarihinde taksi plakasına havi kendisine ait aracın davalılarca elinden alındığını, böylece TBK’nın 301.maddesinde yazılı teslim borcunun ihlal edildiğini belirterek 11.850,00 TL araç bedeli ile 7 aylık mahrum kalınan kar bedeli olan 17.500,00 TL olmak üzere toplam 29.350,00 TL’nin akde aykırılık tarihi olan 05.05.2012 tarihinden itibaren ve mahrum kalınan kar bedellerinin ise her ay sonundan itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak talebi bakımından; dosya içeriği, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında ----- tarihinde ------ aynı tarihli satış taahhütnamesi imzalandığı, davalının -------nezdinde tek taraflı bayilik lisans iptali ile kusurlu olarak akdin ifasını imkansız hale getirdiği, bu kapsamda sözleşmenin sona ermesinden sorumlu olacağı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği davacının kar mahrumiyetinden kaynaklı zarar talep şartlarının oluştuğu, ancak ilgili sözleşme hakkında herhangi bir fesihname düzenlenmediği, ------------ gerçekleştiği, bu nedenle ilgili tarihin hesaplamalarda dikkate alındığı, davalının sözleşmenin sona ermesinde kusurlu olmasından dolayı davacının mahrum kalınan kar talebinde bulunabileceği ve yeni bir bayilik faaliyeti için geçebilecek süre olarak----- aylık sürenin makul olduğu, bu süreye istinaden yapılan hesaplamada davacının mahrum kalınan kar tazminatı...

                    UYAP Entegrasyonu