Dava, taraflar arasında yapılan Antalya ... işine ait sözleşmeden kaynaklı, sözleşmenin haksız feshi nedenine dayalı olarak açılan menfi zarar ve ayrıca sözleşmenini ifa edilmemesi sebebiyle yoksun kalınan kar nedeniyle açılan kısmi alacak davasıdır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır....
DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01.03.2010 tarihinde düzenlenen “Superonline Abone Merkezi Teknik Servis ve Satış Sözleşmesi”nin davalı tarafından Beyoğlu 31.Noterliğinin 04.01.2012 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin 16/3.2.maddesi gereğince feshedildiğini, fesihte herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, müvekkilinin davalının markasını diğer iki bayi ile birlikte geliştirerek önemli portföy bağlantıları kurduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki abonelik işlemlerini alt yapı faaliyetlerini yerine getirdiğini, taraflar arasında hiçbir sorun bulunmamasına rağmen davalı şirketin yönetim sorunları nedeniyle, neden gösterilmeksizin sözleşmenin tek taraflı ve haksız şekilde feshedildiğini, müvekkilinin faaliyetleri nedeniyle davalının müşteri çevresinin artması nedeniyle portföy alacağı bulunduğunu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin kar kaybına uğradığını, sözleşme...
Noterliğinin 24945 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesih bildirimi için karşı ihtar gönderildiğini, ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilerek sözleşmenin rekabete aykırılık nedeni ile fes edildiğini bildirerek taraflar arasında imzalanan 29.03.2016 tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız fes edildiğinin tespiti ile davacı ... adına 50.000,00TL , ... için 50.000,00TL olmak üzere 100.000,00TL manevi tazminatın, haksız rekabet ve sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranılan tüm zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL , portföy tazminatı talebiyle şimdilik 2.000 TL , ödenen bayilik giriş ücretinin şimdilik 1.000 TL, yoksun kalınan kar sebebiyle şimdilik 1.000 TL olmak üzere toplam 10.000TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı, davalı ile davalının maliki olduğu otel için 27.10.2008 tarihinde kontenjan sözleşmesi imzaladığı, ve buna göre oda satışları yaptığı, müşteri rezervasyonları gerçekleştirmesi nedeni ile davacı her ne kadar davalıya sözleşme ile vermiş olduğu 8 adet çeki ihtarlardan sonra 01.07.2009 tarihinde teslim almış ise de uğradığı gerçek zararları talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile başka otele fazladan yapılan ödemeye ilişkin olarak 57.842,79 TL, yoksun kalınan kazanç olarak 221.760,12 TL, ihtarname masrafları olarak 1.112,10 TL olmak üzere toplam 280.715,01 TL maddi tazminat ile 15.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
ihtarından sonra feshettiğini, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle müvekkilinin büyük bir prestij kaybına ve maddi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 50.000 TL zarar bedelinin ve 50.000 TL kar kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12/10/2010 havale tarihli dilekçesiyle 21.617.296,32 TL kâr mahrumiyeti zararının tazmini ile birlikte davalı şirketin sözleşme süresince sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle vermiş bulunduğu 18.108.520,60 TL zararın tazminini istemiş, ancak buna ilişkin ıslah harcını yatırmamış, bilahare 10/12/2013 tarihli dilekçesiyle talebini sözleşmenin icrası esnasında sözleşmeye aykırılık nedeniyle meydana gelen zarar talebini 5.050.000 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kâr talebini 10.050.000 TL olarak artırmış, ayrıca 2.250.000 TL portföy tazminatı talebinde bulunmuş, buna ilişkin aynı tarihte harç eksikliğini ikmal etmiştir....
ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle zarara uğradığı “ noktasında olduğu, Sözleşmenin feshi nasıl bir zarara meydana geldiğini, Sözleşmenin feshi ite zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiği, arz ve izah edilen nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle sözleşmenin 9 maddesi nazara alınarak ateyhe açılan davanın reddi ile yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir....
ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle zarara uğradığı “ noktasında olduğu, Sözleşmenin feshi nasıl bir zarara meydana geldiğini, Sözleşmenin feshi ite zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiği, arz ve izah edilen nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle sözleşmenin 9 maddesi nazara alınarak ateyhe açılan davanın reddi ile yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir....
Yoksun kalınan kar; borcun ifası edilmesi halinde alacaklının mal varlığının alacağı durum ile borcun ifa edilmemiş olması nedeni ile mal varlığının mevcut durumu arasındaki farktır. (Oğuzman/ Öz, Cilt-1, N:1266) Yoksun kalınan kar, borcun ifa edilmemesi şartına bağlı olarak gerçekleşen fiili bir durumdur. Yoksun kalınan kar, kural olarak sözleşmenin ihlalinden sonra ve taraflar zarar ve miktarı konusunda anlaşamadıkları takdirde çoğu zaman yargılama aşamasında belirlenmektedir. Ticari satımlarda yoksun kalınan kar satıcının temerrütü halinde TBK. m. 213/2-3, alıcının temerrütü halinde m. 236/2-3 kapsamında somut veya soyut yöntemle belirlenir. Ancak hukukumuzda, uğranılan zararın önceden sözleşme ile belirlemesini engelleyen bir hüküm yoktur. Zararın önceden belirlenmesine yönelik sözleşme, doktrinde, "Tazminatın götürü olarak belirlenmesi sözleşmesi" olarak nitelendirilmektedir....
, menfi zararın, sözleşme kurulmasaydı uğranılmayacak zarar olarak tanımlanabileceği, davacının yoksun kalınan kar talebinde bulunduğu, bu zararın müspet zarar olduğu ve ifa yerine müspet zararın tazmini seçimlik hakkının kullanılması halinde talep edilebileceği, sözleşmeden dönen davacının yoksun kalınan kar talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ ile, 277.980,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur....
Noterliği kanalı ile 23/11/2010 tarihinde karşı tarafa bildirim yaptığını ve ihtarnamede 28/02/2011 tarihinin fesih tarihi olarak bildirildiğini, 9.b. maddesinin sözleşmenin feshi için mutlak olarak haklı bir neden aramadığını yalnızca süre şartına uymak koşulu ile müvekkili şirkete sözleşmeyi fesih hakkı verdiğini, basiretli bir tacir olan davacı yan altına imza attığı sözleşmenin ne anlama geldiğini bilmek zorunda ve bilebilecek durumda olduğunu, yerel mahkemenin taraflar arasında akdedilmiş hizmet sözleşmesinin feshe ilişkin ilgili hükmünü görmezden gelerek vermiş olduğu kararın hukuka aykırı ve dayanaktan yoksun olup kaldırılması ve davanın esastan reddi gerektiğini, Ayrıca sözleşmenin feshi için haklı nedenlerin de mevcut olduğunu, davacının davalı şirket çalışanlarından biri ile işbirliği yaparak haksız menfaat elde ettiğini, müvekkil şirketin ... isimli şirketin bir alt şirketi olup yönetim hizmetlerinin şirketin genel merkezi olan ... tarafından yapıldığını, ......