, davacı dağıtıcından açıkça talep ettiği ya da uygun gördüğü yatırımlara ilişkin belge ve bilgilere rastlanılmadığından ilgili hususta bir değerlendirme yapılamadığı, yoksun kalınan kar bakımından, 01.06.2013 tarihli sözleşmenin 15.07.2019 tarihli fesih beyanı ile sona erdirildiği kabul edilse dahi, 01.06.2013 tarihli sözleşmede taahhüt edilen hedeflerin gerçekleşmediği, bu bakımdan sözleşmenin tedarikçi tarafından haklı nedenle fesh edilebileceğinden yoksun kalınan karın talep edilemeyeceği, Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimaline binaen yatırım zararları da hesaplanmak istense de, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre, son 5 yılının iki yılında zarar ettiği, ortalamada da brüt bir kar elde edilemediği anlaşıldığından yoksun kalınan kar tespit edilemediği rapor edilmiş olup, rapora itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, itirazlar irdelenerek sunulan ek rapora göre, bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve kanaatleri ile ek rapordaki görüş...
Davalı vekili, sözleşmenin davacı tarafından değil müvekkilince 8.2.2005 tarihli ihtar ile feshedildiğini, noter tesbitinin geçerli olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Taraflar arasında 2012 den beri devam eden Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi 20/02/2016 tarihi itibari ile fesih edildiğini, davalı erken fesih nedeni ile müvekkiline 11/04/2016 tarih AAA52 nolu fatura 5.919,74TL bedelli e-faturayı cezai şart bedeli olarak gönderdiğini, taraflar arasında imzalanan 2012 yılındaki sözleşmede erken fesih ile ilgili bir cezai şart bulunmadığını bu sebeple bu faturanın sözleşmede dayanağı bulunmadığından faturaya itiraz edilerek iade edildiğini, haksız olarak müvekkilden tahsil edilen 11/04/2016 tarih AAA52 nolu fatura bedeli 5.919.74TL nin haksız iktisap tarihinden itibaren ticari avans faizi, DBS nedeni ile bankaya ödedikleri faiz ile birlikte tahsiline, harç masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesin talep ve dava etmektedir....
Noterliğinin 13/02/2017 tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile tek satıcılık bölgesindeki bazı firmalara da ürün verdiğinin tespit edildiği bu nedenle tek satıcılık sözleşmesinin 3.2 maddesi gereğince 100.000 euro cezai şart ile yine sözleşmenin aynı hükmü gereğince sözleşmenin haksız feshi nedeniyle 200.000 TL uğranılan zarar ve mahrum kalınan kar talep edildiğini davalı şirketin müvekkiline gönderdiği ihtarname ile tek satıcılık sözleşmesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığını sözleşme ve yazışmaların şirket yetkilisinin bilgisi ve muvafakati dahilinde olmadığını iddia ettiğini, beyan ettiği sonuç olarak telafisi imkansız zararlara sebebiyet verilmemesi için davalının menkul ve gayri menkulleri ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde teminatsız olarak talep miktarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının ------ tarihli fesih bildirimi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren ------ sonra geçerli olmak üzere fesih ettiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle fesih tarihinden itibaren sözleşmenin kalan süresi için kar mahrumiyeti talep ettiği, davalının sözleşmenin haklı olarak fesih edildiğini, davanın reddini talep ettiği görülmüştür....
Şti. den sözleşmenin haksız feshi sebebi ile imal edilen Eserin bedeli olan B Blok 20 numaralı dairenin tapusunun verilmemesi sebebiyle oluşan zararın 10.000 TL'sinin tahsili ile sözleşmenin feshi tarihi olan 17.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline, bu taleplerinin belirsiz alacak davası olarak kabulüne,15.04.2016 tarihli 580.000 TL bedelli sözleşmenin haksız olarak davalı tarafından feshi sebebiyle yarım kalan sözleşmeden dolayı uğradıkları 60.000,00 TL kâr kaybının sözleşmenin feshi tarihi olan 17.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsiline, bu talebimizin belirsiz alacak davası olarak kabulü ile davalı .... İnşaat Ltd. Şti.'den tahsiline, alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi için davalı .... İnşaat Emlak San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı Konya ili ..... İlçesi .... Ada .. Parsel .......
dönme hakkını kullandığını,kabul edilmediği taktirde sözleşmenin ayakta tutularak yoksun kalınan kira bedeli olarak 19.317,00....
A.Ş. ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmenin, sözleşmede belirlenen feshe ilişkin şartlar oluşmadığı halde davalı yanca haksız olarak feshedildiğini, geçersiz fesih sebebiyle bozdurulan teminat mektubu ile müvekkilinin ödemek zorunda bırakıldığı cezaların, faturaların tazmini ile mahrum kalınan kar için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkiline haksız olarak cezai şart uygulandığını, koşullar oluşmadığı halde müvekkilinden alınan ürünlerle birlikte piyasadan ürün temin edilerek temin edilen ürünlerin bedelinin müvekkiline faturalandırıldığını, müvekkilinin kesin teminat mektubunun nakde dönüştürüldüğünü ve tedarik ettiği ürünler için kararlaştırılan bedellerin ödenmediğini, müvekkilinin sözleşmenin devamında kazanacağı kardan da yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, haksız bir şekilde kesilen 1.661,40 TL tutarındaki cezanın Ocak ayı hak edişinden mahsup edildiğini, bu tutarın 02.02.2016 tarihinden itibaren işleyen ticari faiziyle, hukuka aykırı kesilen...
eylemleri ile neden olduğu için müspet zarar kapsamındaki kar kaybının da davalıdan talep edilemeyeceği, bu hali ile; davacının sözleşme kapsamında yaptığı imalat bedelini aşar şekilde davalı ödemesi olduğu için bu kapsamdaki imalat alacağı talebinin reddi gerektiği, sözleşmelerin dışında imalat yapıldığı kanıtlanamadığı için bu talebin sözleşmenin davalı tarafından feshi haklı nedene dayandığı için teminatın irat kaydının sözleşmeye uygun olduğu ve fesihte haksız olan davacının kar yoksunluğu talep edemeyeceği kabul edilip, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
Davacı, sözleşmenin davalı idare tarafından tek taraflı feshinin haksız olduğunu iddia etmiş, davalı ise Danıştay kararı doğrultusunda sözleşmenin feshedildiğini savunmuştur. Danıştay kararı ile yapılan ihalenin usulsüzlüğü tespit edilmiş ise de; taşınmazın tahliyesine karar verilmemiştir. Kiraya veren, ancak yasada belirtilen tahliye sebeplerinden birine dayanmak suretiyle sözleşmeyi sona erdirebilir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona ereceğinden; davalının, sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda; davacı, kusurlu fesih nedeniyle kiralayan davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebilecektir....