Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki sözleşmenin 8/a-c bendine göre müvekkil şirketin kar mahrumiyeti alacağı bulunmaktadır. Davalı bayi sözleşme ve protokolü tek taraflı ve haksız olarak feshederek müvekkil şirketin zararına sebep olmuş ve davacı şirketin kar mahrumiyeti ve cari hesap alacağı doğmuştur. Davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” talep etmiştir....

    ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle zarara uğradığı “ noktasında olduğu, Sözleşmenin feshi nasıl bir zarara meydana geldiğini, Sözleşmenin feshi ite zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiği, arz ve izah edilen nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle sözleşmenin 9 maddesi nazara alınarak ateyhe açılan davanın reddi ile yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir....

      ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle zarara uğradığı “ noktasında olduğu, Sözleşmenin feshi nasıl bir zarara meydana geldiğini, Sözleşmenin feshi ite zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiği, arz ve izah edilen nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle sözleşmenin 9 maddesi nazara alınarak ateyhe açılan davanın reddi ile yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir....

        ihtarından sonra feshettiğini, davalının haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle müvekkilinin büyük bir prestij kaybına ve maddi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 50.000 TL zarar bedelinin ve 50.000 TL kar kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12/10/2010 havale tarihli dilekçesiyle 21.617.296,32 TL kâr mahrumiyeti zararının tazmini ile birlikte davalı şirketin sözleşme süresince sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle vermiş bulunduğu 18.108.520,60 TL zararın tazminini istemiş, ancak buna ilişkin ıslah harcını yatırmamış, bilahare 10/12/2013 tarihli dilekçesiyle talebini sözleşmenin icrası esnasında sözleşmeye aykırılık nedeniyle meydana gelen zarar talebini 5.050.000 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle mahrum kalınan kâr talebini 10.050.000 TL olarak artırmış, ayrıca 2.250.000 TL portföy tazminatı talebinde bulunmuş, buna ilişkin aynı tarihte harç eksikliğini ikmal etmiştir....

          DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01.03.2010 tarihinde düzenlenen “Superonline Abone Merkezi Teknik Servis ve Satış Sözleşmesi”nin davalı tarafından Beyoğlu 31.Noterliğinin 04.01.2012 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin 16/3.2.maddesi gereğince feshedildiğini, fesihte herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, müvekkilinin davalının markasını diğer iki bayi ile birlikte geliştirerek önemli portföy bağlantıları kurduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki abonelik işlemlerini alt yapı faaliyetlerini yerine getirdiğini, taraflar arasında hiçbir sorun bulunmamasına rağmen davalı şirketin yönetim sorunları nedeniyle, neden gösterilmeksizin sözleşmenin tek taraflı ve haksız şekilde feshedildiğini, müvekkilinin faaliyetleri nedeniyle davalının müşteri çevresinin artması nedeniyle portföy alacağı bulunduğunu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin kar kaybına uğradığını, sözleşme...

          Noterliğinin 24945 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesih bildirimi için karşı ihtar gönderildiğini, ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edilerek sözleşmenin rekabete aykırılık nedeni ile fes edildiğini bildirerek taraflar arasında imzalanan 29.03.2016 tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız fes edildiğinin tespiti ile davacı ... adına 50.000,00TL , ... için 50.000,00TL olmak üzere 100.000,00TL manevi tazminatın, haksız rekabet ve sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranılan tüm zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL , portföy tazminatı talebiyle şimdilik 2.000 TL , ödenen bayilik giriş ücretinin şimdilik 1.000 TL, yoksun kalınan kar sebebiyle şimdilik 1.000 TL olmak üzere toplam 10.000TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Yoksun kalınan kar; borcun ifası edilmesi halinde alacaklının mal varlığının alacağı durum ile borcun ifa edilmemiş olması nedeni ile mal varlığının mevcut durumu arasındaki farktır. (Oğuzman/ Öz, Cilt-1, N:1266) Yoksun kalınan kar, borcun ifa edilmemesi şartına bağlı olarak gerçekleşen fiili bir durumdur. Yoksun kalınan kar, kural olarak sözleşmenin ihlalinden sonra ve taraflar zarar ve miktarı konusunda anlaşamadıkları takdirde çoğu zaman yargılama aşamasında belirlenmektedir. Ticari satımlarda yoksun kalınan kar satıcının temerrütü halinde TBK. m. 213/2-3, alıcının temerrütü halinde m. 236/2-3 kapsamında somut veya soyut yöntemle belirlenir. Ancak hukukumuzda, uğranılan zararın önceden sözleşme ile belirlemesini engelleyen bir hüküm yoktur. Zararın önceden belirlenmesine yönelik sözleşme, doktrinde, "Tazminatın götürü olarak belirlenmesi sözleşmesi" olarak nitelendirilmektedir....

              , menfi zararın, sözleşme kurulmasaydı uğranılmayacak zarar olarak tanımlanabileceği, davacının yoksun kalınan kar talebinde bulunduğu, bu zararın müspet zarar olduğu ve ifa yerine müspet zararın tazmini seçimlik hakkının kullanılması halinde talep edilebileceği, sözleşmeden dönen davacının yoksun kalınan kar talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ ile, 277.980,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur....

                Acenteliği Sözleşmesi bulunduğu ve davacı henüz işe başlamadan davalı tarafça sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin 13. maddesinde fesih hallerinin düzenlendiği, yine aynı maddede acentenin feshe itiraz edemeyeceğinin ve tazminat talep edemeyeceğinin belirtildiği, sözleşmenin bu madde dolayısıyla genel işlem şartlarından fiili tekel kapsamına girdiği ve feshin anılan madde uyarınca haklı olmadığı;ancak davacının fesih sonrasında teminatını geri aldığı, eğitim seminerlerine gidilmiş olmasının maddi zarar olarak değerlendirilemeyeceği, her hangi bir kar kaybının bulunmadığı ve maddi zararın oluşmadığı, yine tarafların özgür iradesi ile düzenlenmiş sözleşmenin feshi halinde manevi tazminat istenemeyeceği, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  Ayrıca davalının otel ruhsatının alınmasından sonra davacıya ihtar göndererek otelin teslim alınmasını talep etmediğinden ve oteli kendi adına işletmeye başladığından sözleşmenin fiili olarak davalı tarafından fesh edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı kiraya verenin tazminat sorumluluğu bulunmakta olup, haksız fesih nedeniyle kiraya veren davalıdan kar kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebilecektir. Ancak kar kaybının hesabında kiracının aynı şartlarla bir yeri kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan karın belirlenmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu