İlk yapılan sözleşmenin bitiş tarihi olarak 03.08.2018 olarak gösterilmiş ise de; SGK kayıtlarında davacının sözleşme bitim tarihinin 31.12.2018 olarak bildirildiği, son akdedilen sözleşmenin akdedildiği tarih ise sözleşmenin bitim tarihi olduğu anlaşılmıştır. Bu halde geçerli bir belirli süreli iş sözleşmenin varlığından bahsedilemeyeceği açıktır. Kaldı ki; davacının görevi de dikkate alındığında, belirli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif kriterlerin bulunmadığı, sözleşmenin belirsiz süreli olduğu kabul edilmiştir.davalı işveren bir yandan davacının isteği üzerine iş akdinin sona erdiğini, diğer yandan da belirli iş sözleşmenin bittiği için iş akdinin sona erdiğini ileri sürmüştür. İşe çıkış bildirgeleri işveren tarafından düzenlenip bildirildiğinden, bu belgede işveren tarafından işten çıkış kodunun bildirilmesi kendisi için bağlayıcı olur. Diğer taraftan işten ayrılma kodu (5) kodu olarak belirtilmiş, davacının istifa sebebiyle fesih kodu bildirilmemiştir. (Yargıtay 9....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından gönderilen ihtar niteliğindeki fesih yazısı içeriği incelendiğinde, sözleşmenin bu yazının gönderilmesinden 1 ay sonra feshedileceğinin davacıya bildirildiği, eldeki davanın ise henüz fesih gerçekleşmeden 13.03.2018 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle henüz fesih işleminin gerçekleşmediği, ortada iptali istenebilecek bir fesih işleminin bulunmadığı, ne var ki fesih işleminden önce davalı kurumca da kabul edildiği üzere davacı eczanenin medula sisteminin kapatıldığı, dava dilekçesinde bahsedilen mağduriyetin sistemin kapatılması ve fesih işleminden kaynaklandığı, davacının sistemin kapatılmasına yönelikte muarazanın men'i ve işlem iptali talebinde bulunduğunun kabulü gerektiği, davacının medula ekranının kapatılmasının dayanağı olarak OHAL KHK’ları gösterilmiş ise de eczanelerin kapatılması veya medula ekranlarının kapatılmasına ilişkin bir düzenleme yer almadığı, ilgili...
Taraflar arasında yapılan 05.07.2011 tarihli “Satıcı/kiraya veren sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile davacının 05.10.2011 tarihine kadar hizmet vermesinin kararlaştırıldığı, aynı sözleşmenin “Koşullar” başlıklı kısmının 1. maddesinde “ taraflar sözleşme süresinin bitiminden en az 15 gün önce yazılı fesih bildiriminde bulunurlarsa sözleşme dönem sonu itibariyle, fesih bildiriminde bulunulmazsa uzama süresi sonunda sona erecektir. Uzama süresi 1 aydır.” şeklinde düzenleme yapılmış olup, sözleşmedeki bu düzenlemeye göre sözleşmenin normal bitiş tarihinin 05.10.2011 tarihi olduğu, davalı tarafça fesih bildiriminde bulunulmaması nedeniyle 1 ay süre ile uzadığı tarafların kabulünde olup, bu 1 aylık uzama süresinin sonunda taraflarca fesih bildiriminde bulunulmaması halinde sürenin her defasında tekrar uzayacağına dair sözleşmede bir düzenleme bulunmadığına göre sözleşmenin 05.11.2011 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerekir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz edenin sıfatına ve davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğinin sabit olmasına göre kıdem tazminatına dair gerekçede “davacı tarafa iş akdinin feshi konusunda herhangi bir savunma hakkı verilmediği, davacının kendisine sözleşme ile verilen görevleri yerine getirilmediğine dair herhangi bir şekilde uyarılmadığı, fesih bildiriminin usulüne uygun şekilde yapılmadığı, sözleşmenin feshinde usule uygun davranılmadığı, davalı tarafça iş akdinin haklı nedenle feshettiğinin kanıtlanamadığı, bu durumda iş akdinin haklı nedene dayanmadan feshedildiğinin” yazılması hatalı ise de mahkemece ulaşılan sonuç doğru olmakla, davalının yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 18.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi’nin, 19/03/2018 tarihli, 2015/36750 Esas, 2018/3227 Karar sayılı ilamıyla "Mahkemece, 2 optisyen ve 1 hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan alınan rapor hükme esas alınmış ve bu raporda belirtilen şekilde emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı ve talep edilenden farklı olarak sözleşmenin 6.3.19 maddesi gereğince sözleşmenin 5 yıl süre ile iptali ve cezai şart uygulaması kararının iptali ile davacı hakkında sözleşmenin 6.3.5 maddesinin uygulanmasına, Sair taleplerinin reddine, karar verilmiştir. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır....
Kanunu'... 20. maddesi uyarınca... sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren ... ...içerisinde feshin geçersizliği... ... iade istemi ... dava açması gerekir. ...süre ... düşürücü süre olup, ...... dikkate alınması gerekir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir. ... aylık dava açma süresi ... düşürücü nitelikte olup, yargılamanın ... aşamasında...’... dikkate alınır. Dairemizce ... aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir. Somut olayda; davacıya fesih bildirim tebligatının.......2015 tarihinde ......
Sözleşmenin 3.4. maddesinde İşveren tarafından, Yükleniciye sözleşme bedelinin ödenmesi için Yüklenici tarafından çalıştırılan personelin işe giriş sigorta bildiriminin, aylık sigorta bildiriminin, sözleşmenin 1 numaralı eki olan Personel Maliyet Tablosunda gösterilen net ücretin verildiğini belgeleyen aylık bordro/banka hesap dekontlarının, gelir vergisi ödemesine dair ilgili vergi dairesi makbuzunun Yüklenici tarafından İşverene eksiksiz olarak sunulması gerektiği açıktır....
Davalı banka tarafından davacı şirkete yazılan 25/08/2017 tarihli fesih bildirimi ile 31/08/2017 tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca fesih bildiriminde bulunulduğu, şirket yetkilisi ... adına fesih bildiriminin bizzat tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından 03/07/2017 tarihli e-mail ile banka ile davacı arasındaki sözleşmenin sonlanması nedeniyle iş sözleşmelerinin feshinin gerektiği bildiriminde bulunulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı şirket muhasebecisi olduğunu beyan eden tanık ... beyanında: Taraflar arasındaki iş ilişkisinin 10 yıldır devam ettiğini, bankanın Temmuz, Ağustos 2017 döneminde sözleşmeyi feshettiğini, bu sebeple personele çıkışlarını verip işçilerin kıdem ve ihbar tazminatını ödediklerini, davacı şirketin sözleşmenin feshinden sonra ticari faaliyetine devam edemediğini beyan etmiştir....
Davacı tarafından sözleşmenin fesih başlığı altında düzenlenen cezai şarta dayanılarak fatura keşide edilmiş ise de ; taraflar arasında sözleşmenin feshine yönelik bildirim yapılmadığı ,davacının feshe yönelik delil ibraz etmediği, bu yönde savunmasının da olmadığı ,sözleşmenin kendiliğinden son bulduğu bu hali ile ilgili madde uyarınca keşide edilen faturadan kaynaklı davalı iş sahibinin borçlu olmadığı davacı alacağını ispat edemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sözleşmenin 11.1 maddesinin "sözleşmeden kaynaklanan fesih hakları saklı kalmak kaydıyla herhangi bir taraf iş bu sözleşme süresinin dolmasından en az iki ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl daha uzamış sayılır." hükmünü bulunmakta olup davalı kullanıcı şirket tarafından 24.03.2016 tarihinde fesih ihtarı gönderilerek iki ay önceden kuralına uyarak 30.06.2016 tarihi itibarıyla sözleşmenin yenilenmeyeceğinin usulüne uygun olarak bildirmiştir....