Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

abone işbu sözleşme süresi boyunca herhangi 2 faturasını son ödeme tarihinden önce ödememişse tedarikçi içinde bulunduğu aydan itibaren tedaş tarife üzerinden indirimsiz faturalandırma hakkına sahiptir" hükmünün düzenlendiğini, davalının geç ödemelerine ilişkin şirket kayıtlarının sunulduğunu, bu durumda davalının sözleşmeyi feshetmek de haklı bir gerekçesi bulunmadığını, davalı tarafın fesih ihbarı sözleşme hükümlerine uygun yapılmadığını, sözleşmenin 7.1 maddesinde açık bir şekilde sözleşmenin süresinin dolmasından 2 ay önceye kadar fesih bildiriminin yapılması gerektiği kararlaştırıldığını, 31.07.2015 tarihinden önceye kadar davalı abone tarafından fesih bildirimi yapılması gerektiğini, davalı tarafından en geç 31.05.2015 tarihinde önce yapılmış bir fesih bildirimi bulunması gerektiğini, sözleşmenin 5. maddesinde "Bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, resim, fon, yeni fatura kalemleri...

işbu sözleşme süresi boyunca herhangi 2 faturasını son ödeme tarihinden önce ödememişse tedarikçi içinde bulunduğu aydan itibaren tedaş tarife üzerinden indirimsiz faturalandırma hakkına sahiptir" hükmünün düzenlendiğini, davalının geç ödemelerine ilişkin şirket kayıtlarının sunulduğunu, bu durumda davalının sözleşmeyi feshetmek de haklı bir gerekçesi bulunmadığını, davalı tarafın fesih ihbarı sözleşme hükümlerine uygun yapılmadığını, sözleşmenin 7.1 maddesinde açık bir şekilde sözleşmenin süresinin dolmasından 2 ay önceye kadar fesih bildiriminin yapılması gerektiği kararlaştırıldığını, 31.07.2015 tarihinden önceye kadar davalı abone tarafından fesih bildirimi yapılması gerektiğini, davalı tarafından en geç 31.05.2015 tarihinde önce yapılmış bir fesih bildirimi bulunması gerektiğini, sözleşmenin 5. maddesinde "Bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, resim, fon, yeni fatura kalemleri ve...

    Dosya içeriğinden; iş akdinin davalı işveren tarafından -belirli süreli hizmet akdinin sona ermesi nedeniyle- 15/06/2020 tarihli Fesih Bildirimi ile feshedildiği, fesih bildiriminin davacıya 15/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 19/06/2020 tarihinde davacının davalı işveren tarafından -SGK çıkışının sehven yapıldığı, sözleşmenin devam ettiği, işe 3 gün içinde başlaması gerektiği belirtilerek- işe davet edildiği, iş akdinin -davacının işe başlamadığı belirtilerek devamsızlıktan dolayı- haklı nedenle feshedildiğine ilişkin davalı işverence 02/07/2020 tarihli Fesih Bildiriminin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Fesih, sürekli borç ilişkisini doğuran sözleşmeyi ileriye yönelik olarak sona erdiren yenilik doğan bir haktır. Sözleşmenin taraflarından birisi bu hak ile diğer tarafın onayını almadan sözleşmeyi sona erdirir. Bu usulle sözleşmeyi feshetmek isteyen taraf, karşı tarafa fesih ihbarında bulunur. Fesih beyanı da muhataba varma anından itibaren hüküm ve sonuç doğurur....

    Protokollerin işbu madde 12.2.b'ye göre feshedilmesi halinde, Taraflar'ın Sözleşmenin madde 7 ve madde 9 kapsamındaki hakları saklı kalmak kaydıyla, ihlalde bulunan Taraf diğer Tarafa feshedilen Protokoller için Sözleşme Madde 13 hükümleri uyarınca hesaplanacak Fesih Tazminatı ödeyecektir." hükmünün yer aldığı, Sözleşmenin fesih tazminatı başlıklı 13.maddesinde "İşbu maddede belirlenen “Fesih Tazminatı" cezai şart niteliğinde olup, Taraflar'dan biri tarafından Madde 11.2. , Madde 11.9. ve Madde 12.3 haricinde İşbu Sözleşme'de belirtilen nedenlerle Sözleşme'nin ve/veya Protokol'ün süresinden evvei haksız olarak feshi halinde, haksız nedenle feshe neden olan Tarafça, diğer Taraf'a ödenmesi gereken bedeldir ve sona erme fesih tarihi ile protokol bitiş tarihi arasındaki her bir fatura dönemi için ve fesih edilen her bir Protokol için ayrı ayrı hesaplanır." hükmünün yer aldığı, sözleşmenin 14.maddesi uygulanacak hukuk ve ihtilafların halli başlıklı olup, 14.3.bendinde 14.2 maddesi uyarınca taraflarca...

      Mahkemece,iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin davalı tarafından 15.07.2013 tarihli fesih yazısı ile gerçekleştiği, sözleşmede açıkça mutabakat tutanağının imzalanmasına ilişkin gereklilik bulunmasına rağmen davalının bu yönde bir belge sunamadığı gibi fesih akabinde yeminli mali müşavir olarak başka bir müşavir belirlediği, sözleşmenin 3.2 maddesi gereğince de davacının yazlı iznini içeren belgeyi ibraz edemediği, karşılıklı mutabakat ile sözleşmenin fesih edildiğinin ispatlanamadığı, aksine davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih ettiği, haklı bir gerekçe ileri sürmediği ve kanıtlayamadığı, bu nedenle sözleşmenin feshinin haksız olduğu, davacının bakiye ücret alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

        davalı arasındaki danışmanlık sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, ihbarnameyi gönderen avukatın vekaletinin bulunmadığını, buna göre fesih bildiriminin yok hükmünde olduğunu, ayrıca davalının iştirakleri tarafından iş akdinin feshinin iptali için müvekkili tarafından iş mahkemesinde dava açıldığını, bu nedenle iş akdinin feshedildiğinin kesinleşmediğini ileri sürerek, taraflar arasında yapılan danışmanlık hizmet sözleşmesinin devam etmekte olduğunun ve fesih bildiriminin geçersiz olduğunun tespitini talep etmiştir....

          Davalı vekili, müvekkil şirketin davacıya gönderdiği bir fesih bildiriminin bulunmadığını, aksine tarafların ortak iradeleri ile fesih protokolü yaptığını, bu protokol ile de birbirlerini ibra ettiklerini, fesih protokolü öncesinde ticari ilişkiyi sonlandırma kararı alındıktan sonra, davacının sözleşme gereği elinde bulunan 70.746,25 TL değerindeki ürünleri 02/11/2009 tarihinde müvekkil şirkete iade ettiğini, 18/12/2009 tarihinde de müvekkil şirketteki cari hesabında bulunan borcun tamamını kapattığını, davacının tek taraflı fesih bildirimi iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının mal varlığına katmış olduğu araç ve demirbaşların bedelini talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki fesih protokolü bulunduğunu savunarak, davanın yetki ve esas yönünden reddini istemiştir....

            Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; mahkemece her ne kadar taraflar fesih bildiriminde bulunmadıklarından, ikişer yıllık dönemlerle 3 kez uzadığı, davacının, sözleşmeyi ve süresini yasal delillerle ispat ettiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dava dosyasında davalı idarece davacıya gönderilen 05/08/2019 tarihli fesih bildiriminin olduğu ve yine taraflar arasında banka yazısına göre en son 25/03/2019 tarihinde ödemenin olduğu ve bu ödemelerin de itirazsız kabul edildiği görülmüştür. Buna göre her ne kadar sözleşmeye uygun değil ise de taraflarca sözleşmenin tek taraflı irade beyanı ile feshi halinde sözleşmenin sona ereceğinin kabulü gerekir....

            a yaptırılması ile birlikte davalının sözleşmeyi eylemli olarak feshettiği, fesih beyanının davacıya yazılı olarak bildirilmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davacı tarafından dava dışı ... aleyhine haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemli davanın açıldığı, 06/10/2015 tarihinde en geç fesih bildiriminin davacıya ulaştığının, davacının eylemli olarak sözleşmenin fesh edildiğini öğrendiğinin kabulü gerekir. Fesih bildiriminin davacıya ulaştığı/davacının öğrendiği tarih olan 06/10/2015 tarihinden itibaren dava tarihi olan 09/02/2021 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, eldeki davada zamanaşımını kesen ve durduran herhangi bir sebep bulunmadığı, nitekim ... Ticaret Mahkemesi'nin ......

              Davalı vekili, davacının iş akdinin feshedileceğine dair yazılı tebligatın 22/02/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacıya çıkış bildiriminin 22/02/2013 tarihinde yapıldığı gözönüne alındığında 13/05/2013 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır....

                UYAP Entegrasyonu