Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....
Davalı vekili 21.02.2011 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirketin davacıdan önce 20.04.2007 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle öncelikle müvekkilinin fesih bildiriminin haklı olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, davacı tarafın aktin haksız feshine değil, akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedildiği iddiasına dayanarak cezai şart isteminde bulunması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, cezai şarta hükmedilmesi durumunda da tenkise tabi tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, ... Eczanesinin sahibi olduğunu, Bağ-Kur İl Müdürlüğünün 16.03.2007 tarihli yazısıyla davalı ile yaptığı sözleşmenin 3 yıl süreyle feshedildiğini,fesih kararının haksız olduğunu ileri süRerek sözleşmenin feshi kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, fesih işleminin soruşturma raporuna istinaden mevzuata uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Maddesinde, sözleşmenin iş sahibince feshi halinde meslek mensubunun ücretinin tamamının ödenmesi gerekir, hükmü bulunmakta ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2 maddesinde sözleşmenin feshine ilişkin özel düzenleme yapıldığından, yönetmeliğin 17. maddesinin görülmekte olan davada uygulanması mümkün olmadığından, davacının ücret isteyemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.2 maddesinde; ‘’Karşılıklı anlaşarak yapılan fesihlerde, mutabakat tutanağının imzalandığı tarihte, tek taraflı fesihlerde yazılı ihbarnamenin yazılı ihbarnamenin tebliği ve ihbar süresinin sonunda sözleşme sona ermiş sayılır.’’ denilmekte olup, bu hükümde, sözleşmenin karşılıklı anlaşma ve tek taraflı fesih halinde ne zaman sona ereceği düzenlenmiş olup, ücrete ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir....
KARAR Davacı, davalı kurum ile eczacı olarak yaptığı sözleşmenin, 9.6.1999 tarihinde sözleşmeye aykırı davranıldığı gerekçesiyle 4 yıl süre ile feshedildiğini, fesih kararının iptali davasının kabul edilmesi üzerine davalı ile 14.3.2003 tarihinde yeniden sözleşme yapıldığını, haksız fesih nedeniyle aradan geçen 3 yıl 9 ... 5 günlük sürede Bağ-Kur sigortalılarına ilaç satamadığını belirterek uğradığı zarar karşılığı 10.000.000.000 TM maddi tazminat ile 5.000.000.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile tahsilini istemiş, 23.2.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 61.074.250.386 TL.ye artırmıştır. Davalı sözleşmeyi ... taraflı fesih hakkı olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat isteyemeyeceği gibi talebin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/973 KARAR NO : 2022/650 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/1634 ESAS 2022/656 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında OSGM hizmeti alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 01/06/2014 tarihinde başlayıp, 31/12/2015 tarihinde sona ereceğini, davalı şirketin müvekkiline 24/12/2015 tarihinde mail yoluyla gönderdiği fesih bildiriminde haklı bir neden yokken, yalnızca sözleşmenin bitiş süresine dayanarak tek taraflı olarak haksız şekilde sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmede 30 gün incesinden fesih bildiriminin karşı tarafa bildirileceği belirtildiğini, ancak davalı şirketin 7 gün öncesinde bu bildirimi yaptığını, bu nedenle fesih bildirim süresine uyulmadığından sözleşmenin süresi kadar yani...
e attığı e-posta ile sözleşme fesih şartlarını beklediğini belirttiği, aynı gün 13.13'te cayma bedelleri ile ilgili tablo eklenerek cevap verildiği ve ...'nun 16.12'de sözleşme örneklerini istediği görülmüş olup yapılan yazışmaların sözleşmenin feshi sonucunu doğurmadığı anlaşılmıştır. Nitekim davalı şirket adına ... tarafından davacı şirket adına ...'a gönderilen 26/10/2016 tarihli e-postada sözleşme feshi için teklifimiz ektedir denilerek ... ve ... arasında yapılan yazışmalarda belirli şartların araştırıldığı ancak mayıs ayından itibaren 6 aylık sürenin geçtiği belirtilerek sadece cihazların taşınması için €1000+KDV ödenmesinin teklif edilmesi konulu yazışma dikkate alındığından sözleşmenin feshi için 26/10/2016 tarihinden önce fesih bildiriminin yapılmamış olduğu sonucuna ulaşılmıştır....
Sözleşmenin, yenilenmeyeceği kiracı tarafından bu bir yıllık dönemin sona ermesinden üç ay önce kiralayana, yazılı olarak ihbar edilmeyecek olursa, iş bu sözleşme ./.. ayrıca herhangi bir işleme ya da bildirime gerek olmaksızın aynı şartlarla ve süre ile kendiliğinden uzamış olacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır. Kira sözleşmesinin 5. maddesinde kiracıya tanınan fesih hakkı 1 kira dönemi için geçerli olup sözleşmenin ilk uzama süresi olan bir yıllık sürenin bitiminden sonra 02.04.2010 tarihinden itibaren TBK.nun 327/2. maddesi gereğince sözleşmenin süresiz hale geldiğinin kabulü gerekir. Kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesindeki düzenlemenin üç yıllık uzama süresinden sonra da kiralayanın fesih hakkını ortadan kaldırdığı düşünülemez. Akdin yenilenmeyerek fesih edileceği 11/11/2014 keşide, 13/11/2014 tebliğ tarihli noter ihtarı ile davalı tarafa bildirilmiştir....
de açık ve kesin neden bildirilmediği, genel ifadeler kullanılarak sözleşmenin sona erdirildiği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir....