Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş ile imzalamış olduğu sözleşmenin belirli süreli olması, söz konusu sözleşmenin dayanağı olan hizmet alım sözleşmesinin iki yıllık olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu, 4857 sayılı Yasanın 18. maddesinden yararlanılabilmesi için işçinin iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerektiği, ancak davacının sözleşmesinin belirli süreli olduğu bu nedenle davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle verdiği red kararının isabetli olarak Bölge Adliye Mahkemesince, davacının çalıştığı işin süreklilik arz ettiği, taraflar arasında yapılan belirli süreli iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunun 11. maddesinde belirtilen objektif nedenin bulunmaması nedeniyle iş sözleşmesinin başından itibaren belirsiz süreli sayılması gerektiği, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki kararının yerinde olmadığı, dosya içerisinde yazılı fesih bildiriminin bulunduğu, davalı işverenlikçe davacının iş akdinin "Türk Hava Yollarının talebi üzerine...

    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan 01.08.2011 tarihli sözleşme nedeniyle ifanın talep edildiği, para borçlarının götürülecek borçlardan olduğu, bu haliyle takibin yetkili İcra Müdürlüğü'nde yapıldığı, taraflar arasında davacı tarafından davalı için ... resmi makamlarından kalite güvence belgesi olan ve .... olarak adlandırılan belgenin alınmasında aracılık edilmesi hususunda 01.08.2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin davalı tarafından 10.08.2011 tarih itibariyle feshedildiği sözleşmenin 6.2.4. maddesinde taraflara sözleşmeyi fesih hakkı tanındığı ve fesih anında yapılması gereken ödemelerin yapılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 7. maddesinde ise ödeme planının düzenlendiği, bu plana göre ücretin kabul edilen projeler için eğitim ve danışmanlık ücreti olduğu, 1.500,00 Euro'sunun fatura mukabilinde peşin olarak ödenmesi, kalan 1.500,00 Euro'sunun ise belge tesliminde ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmede...

      Davalı vekili 21.02.2011 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirketin davacıdan önce 20.04.2007 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle öncelikle müvekkilinin fesih bildiriminin haklı olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, davacı tarafın aktin haksız feshine değil, akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedildiği iddiasına dayanarak cezai şart isteminde bulunması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, cezai şarta hükmedilmesi durumunda da tenkise tabi tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Sözleşmenin 6.maddesinde; sözleşme süresi ile birlikte sözleşmenin feshi ve sonuçlarına yer verilmiştir. Davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen 13/05/2011 tarihli yazı ile, sözleşmenin 6.1.3 ve 6.2.1.maddelerine dayanılarak sözleşmenin fesih edildiği belirtilmiştir. Ne var ki; bilirkişi raporlarında da ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere taraflar arasında sözleşmenin feshine dair herhangi bir mutabakat mevcut değildir. Yalnızca e-posta yazışmaları söz konusu olup, mutabakat kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, davalı şirketçe her ne kadar fesih yazısında sözleşmenin 6.2.1.maddesi gereğince sözleşmenin süresinden önce fesih edilmesinin taraflara herhangi bir tazminat isteme yetkisini vermeyeceği düzenlemesine atıf yapmış ise de mülga 818 sayılı yasanın 99.maddesi gereğince 6098 sayılı TBK'nın 115.maddesinde de yer verildiği üzere bu türlü bir anlaşma hükümsüzdür....

          Taraflar arasındaki sözleşmenin taraflarca fesih hakkı kullanılmadığı takdirde ilk sözleşme tarihi olan 01/06/2009 tarihinden itibaren 2 yıllık periyotlar halinde yenilendiği bu durumda taraflar arasında sözleşmenin 01/06/2011, 01/06/2013, 01/06/2015 ve 01/06/2017 tarihleri itibariyle otomatik olarak yenilendiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki 01/03/2015 tarihli ek sözleşmenin 4.6 maddesi uyarınca sözleşmenin bitiminden 3 ay önce fesih bildiriminde bulunulmadığı takdirde sözleşmenin 2 yıllık periyotla uzamaya devam edeceğinin belirtilmesi karşısında davalı tarafın 01/06/2017 tarihli son yenilemeden önce süresinde fesih bildiriminde bulunması gereken tarihin 01/06/2017 tarihinden 3 ay öncesi olan 01/03/2017 tarihi olduğu davalı tarafça bu tarihte davacıya fesih bildiriminde bulunulması halinde taraflar arasındaki sözleşmenin 01/06/2017 tarihi itibariyle son bulacağı açık olup, davalı tarafça en geç 01/03/2017 tarihinde fesih bildiriminde bulunulması gerekirken 3 aylık bildirim süresi geçtikten...

            Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

              Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

                Sözleşmenin, yenilenmeyeceği kiracı tarafından bu bir yıllık dönemin sona ermesinden üç ay önce kiralayana, yazılı olarak ihbar edilmeyecek olursa, iş bu sözleşme ./.. ayrıca herhangi bir işleme ya da bildirime gerek olmaksızın aynı şartlarla ve süre ile kendiliğinden uzamış olacaktır." düzenlemesi bulunmaktadır. Kira sözleşmesinin 5. maddesinde kiracıya tanınan fesih hakkı 1 kira dönemi için geçerli olup sözleşmenin ilk uzama süresi olan bir yıllık sürenin bitiminden sonra 02.04.2010 tarihinden itibaren TBK.nun 327/2. maddesi gereğince sözleşmenin süresiz hale geldiğinin kabulü gerekir. Kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesindeki düzenlemenin üç yıllık uzama süresinden sonra da kiralayanın fesih hakkını ortadan kaldırdığı düşünülemez. Akdin yenilenmeyerek fesih edileceği 11/11/2014 keşide, 13/11/2014 tebliğ tarihli noter ihtarı ile davalı tarafa bildirilmiştir....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/973 KARAR NO : 2022/650 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/1634 ESAS 2022/656 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında OSGM hizmeti alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 01/06/2014 tarihinde başlayıp, 31/12/2015 tarihinde sona ereceğini, davalı şirketin müvekkiline 24/12/2015 tarihinde mail yoluyla gönderdiği fesih bildiriminde haklı bir neden yokken, yalnızca sözleşmenin bitiş süresine dayanarak tek taraflı olarak haksız şekilde sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmede 30 gün incesinden fesih bildiriminin karşı tarafa bildirileceği belirtildiğini, ancak davalı şirketin 7 gün öncesinde bu bildirimi yaptığını, bu nedenle fesih bildirim süresine uyulmadığından sözleşmenin süresi kadar yani...

                  de açık ve kesin neden bildirilmediği, genel ifadeler kullanılarak sözleşmenin sona erdirildiği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu