Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

    Somut olayda, taraflar arasında imzalanan 31.10.2013- 31.05.2015 yürürlük tarihli Teknik Adam Sözleşmesi'nin Özel Hükümler başlıklı 2. maddesinin 5. bendinde, taraflardan birinin 30.06.2014 tarihine kadar sözleşmenin devam etmeyeceğine dair yazılı bildirimde bulunmaması halinde sözleşmenin 2014-2015 futbol sezonu için bu sözleşmede belirtilen şartlarda bir sezon daha devam edeceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye istinaden davacının, 2013/2014 futbol sezonuna ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla, 27.06.2014 tarihli fesih bildirimi ile sözleşmesini feshettiği görülmektedir....

      - K A R A R - Davacı karşı davalı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa malikleri arasında 10.05.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğini, arsa sahiplerinin haksız olarak fesih talebinde bulunduklarını ileri sürerek, ilk olarak fesih bildiriminin iptali ile müvekkile inşaatın bitirilmesi için makul bir süre tanınmasını, sözleşmenin tapu kaydına şerh verilmesini, bu talep yerinde görülmediği takdirde fesih bildiriminin haksız olması nedeniyle ileriye etkili sonuç doğurmasına karar verilerek tüm zararlarının karşılanmasını talep ve dava etmiş; davalı karşı davacılar vekili ise, yüklenicinin açtığı davanın haksız olduğunu, edimlerini yerine getirmediğini, tedbir talebinin haksız olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, akdin feshi ile tazminata hükmedilmesini istemiş olup; 288 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına dair mahkeme kararının...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, ... Eczanesinin sahibi olduğunu, Bağ-Kur İl Müdürlüğünün 16.03.2007 tarihli yazısıyla davalı ile yaptığı sözleşmenin 3 yıl süreyle feshedildiğini,fesih kararının haksız olduğunu ileri süRerek sözleşmenin feshi kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, fesih işleminin soruşturma raporuna istinaden mevzuata uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

          Davalı vekili, davacının haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, sözleşmede taraflara 1 ay öncesinde bildirimde bulunarak sözleşmeyi fesih yetkisi tanındığını, müvekkilinin 12/07/2005 tarihinde fesih bildiriminde bulunduğunu, davacının sözleşmenin sonrasındaki döneme ilişkin gönderdiği faturasının iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            Mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan ----- tarihli raporda, asıl davada davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, ------ sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği, davacının cari hesap alacağını talep edebileceği, ancak------ davacının cari hesap alacağına rastlanmadığı, birleşen davada davalının ----- bedelinin iadesine ilişkin talebin yerinde olmadığı belirtilmiştir....

              Maddesinde, sözleşmenin iş sahibince feshi halinde meslek mensubunun ücretinin tamamının ödenmesi gerekir, hükmü bulunmakta ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2 maddesinde sözleşmenin feshine ilişkin özel düzenleme yapıldığından, yönetmeliğin 17. maddesinin görülmekte olan davada uygulanması mümkün olmadığından, davacının ücret isteyemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.2 maddesinde; ‘’Karşılıklı anlaşarak yapılan fesihlerde, mutabakat tutanağının imzalandığı tarihte, tek taraflı fesihlerde yazılı ihbarnamenin yazılı ihbarnamenin tebliği ve ihbar süresinin sonunda sözleşme sona ermiş sayılır.’’ denilmekte olup, bu hükümde, sözleşmenin karşılıklı anlaşma ve tek taraflı fesih halinde ne zaman sona ereceği düzenlenmiş olup, ücrete ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir....

                Noterliğinin ... yevmiye numaralı 07.05.2020 tarihli ihtarnamesi ile pandemi kaynaklı oluşan mücbir sebep nedeniyle 12.05.2020 sonrası için sözleşmenin yenilenmeyeceği, sözleşmenin sona erdirildiği, gönderilen dava konu faturanın henüz hizmet alınmamış ve sözleşmenin feshi nedeniyle hiçbir zaman hizmet alınamayacak 12.05.2020 sonrası döneme ilişkin olması nedeniyle itirazının olduğu ve bu ihtarname ile düzenlenen iade faturasının davacı tarafa gönderildiği, dosya kapsamında sunulan mevcut sözleşmedeki düzenlemeye göre fesih bildiriminin en geç karşı tarafa 12.04.2020 tarihinde bildirilmesi gerektiği ancak tüm dünyada gerçekleşen salgın hastalık ve pandemi koşulları nedeniyle tüm sürelerin 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1....

                  KARAR Davacı, davalı kurum ile eczacı olarak yaptığı sözleşmenin, 9.6.1999 tarihinde sözleşmeye aykırı davranıldığı gerekçesiyle 4 yıl süre ile feshedildiğini, fesih kararının iptali davasının kabul edilmesi üzerine davalı ile 14.3.2003 tarihinde yeniden sözleşme yapıldığını, haksız fesih nedeniyle aradan geçen 3 yıl 9 ... 5 günlük sürede Bağ-Kur sigortalılarına ilaç satamadığını belirterek uğradığı zarar karşılığı 10.000.000.000 TM maddi tazminat ile 5.000.000.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile tahsilini istemiş, 23.2.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 61.074.250.386 TL.ye artırmıştır. Davalı sözleşmeyi ... taraflı fesih hakkı olduğunu, davacının maddi ve manevi tazminat isteyemeyeceği gibi talebin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                    A.Ş.’nin güçlü konumda olduğu ve sözleşmenin tip sözleşme olması ile birlikte sözleşme hükümlerinin yorumlanması gerektiği, sözleşmede müvekkiline tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme imkanı tanınmadığı, ancak müvekkilinin kar elde edemeyeceği bir sözleşmeyi fesh edememesinin ve sözleşme sonuna kadar bağlı olduğunun kabulünün doğru olmayacağı, ... ... A.Ş. tarafından sözleşmenin feshi için belirtilen hususların ise tamamen gerçeğe aykırı olduğu, müvekkili tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi nedeniyle sırf uhdesindeki teminat ve göndermediği ürün bedelini ödememek için kötüniyetli olarak fesih bildiriminde bulunulduğu, ayrıca davacı şirket yetkililerinin talebi üzerine yazılı fesih bildiriminde bulunulduğu, müvekkili tarafından fesih bildiriminde bulunulmasına kadar sözleşmenin feshedilmesi için herhangi bir sebep bulunmadığı bildirilerek başvurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu