Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün "Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar" başlıklı 5.1. maddesinde "taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca mahkemece davalı Kurumdan fesih bildirimine ilişkin tüm evraklar istenmiş ancak Kurum sadece 01.12.2016 tarihli sözleşmenin o tarih itibariyle feshedildiğine dair bir bildirim yazısı sunmuştur. Oysaki sözleşmede feshin yapılacağının 1 ay önce karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen dosyada bu bildirime ilişkin bir belge bulunmamaktadır. Hal böyle olunca Kurumun fesih bildiriminin sözleşmenin 5.1. maddesinde belirtilen usule uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Davalı işveren, davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi imzaladığını ve süresi dolunca sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının uzun süreden beri işyerinde çalışması devam ettiğinden sözleşmenin belirli süreli kabul edilemeyeceğini ve davacının istifa etmesini gerektiren bir nedende bulunmadığından davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir. Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır....

      Aksi halde sözleşme kendiliğinden yenilenmiş sayılır” hükmünün yer aldığı, davacı işçinin raporlu olduğunu bilen işverenin rapor döneminde yaptığı fesih bildiriminin rapor sonrasında hüküm ifade edeceği, bu sebeple işverenin hizmet akdini yenilememek istediğini rapordan daha önceden bildirmek zorunda olduğu, aksi halde sözleşmenin 5. maddesi hükmüne göre sözleşmenin yenilenmiş olacağı, bu nedenle de davacının bakiye dönem ücretine hak kazanacağı” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını davalı vekili temyiz etmiştir....

        Dava konusu sözleşmeler davalı tarafından 02.05.2003 tarihli yönetim kurulu kararı ile feshedilmiş ve fesih iradesi sözleşmenin karşı tarafı davacı şirkete bildirilmiştir. Fesih iradesi karşı tarafa bildirilmekle feshin sonuçları gerçekleşir. Taraflar bu aşamadan sonra feshin haklı olup olmadığının tespitini ve varsa tazminata ilişkin taleplerini isteyebilirler. Feshin iptali ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti istenemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden asıl dava yönünden sözleşmenin feshinin iptaline ve birleşen dava yönünden sözleşme süresinin uzamış olduğunun kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur....

          Mahkeme alınan bilirkişi raporu kapsamında; taraflar arasındaki Sözleşmenin sona ermesi ve fesih başlıklı 9 md l/a maddesine göre; "İşbu sözleşme elektrik satışı başlama tarihinden itibaren 12 ay süre ile geçerlidir, taraflardan herhangi biri sözleşme hitam tarihinden altmış(60) takvim günü öncesine kadar sözleşmenin fesih edileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürece, işbu sözleşme aynı şartlarla birer yıl kendiliğinden uzatılmış olur' şeklinde olduğu, davalıya elektrik satışının 01.11.2018 tarihinde başlamış olup, buna göre işbu sözleşmenin sona erme tarihinin 01.11.2019 olacağı, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinden 60 takvim günü öncesine kadar (en geç 02.09.2019 tarihine kadar) fesih bildiriminde bulunmamış olması sebebiyle sözleşmenin davacı satıcı tarafından yenilenmiş ve sözleşmenin yeni sona erme tarihinin 01.11.2020 tarihi olacağı, sözleşme yenilenmiş sayıldıktan sonra davalı tarafın Beşiktaş ......

            Mahkeme alınan bilirkişi raporu kapsamında; taraflar arasındaki Sözleşmenin sona ermesi ve fesih başlıklı 9 md l/a maddesine göre; "İşbu sözleşme elektrik satışı başlama tarihinden itibaren 12 ay süre ile geçerlidir, taraflardan herhangi biri sözleşme hitam tarihinden altmış(60) takvim günü öncesine kadar sözleşmenin fesih edileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürece, işbu sözleşme aynı şartlarla birer yıl kendiliğinden uzatılmış olur' şeklinde olduğu, davalıya elektrik satışının 01.11.2018 tarihinde başlamış olup, buna göre işbu sözleşmenin sona erme tarihinin 01.11.2019 olacağı, davalı tarafça 01.11.2019 tarihinden 60 takvim günü öncesine kadar (en geç 02.09.2019 tarihine kadar) fesih bildiriminde bulunmamış olması sebebiyle sözleşmenin davacı satıcı tarafından yenilenmiş ve sözleşmenin yeni sona erme tarihinin 01.11.2020 tarihi olacağı, sözleşme yenilenmiş sayıldıktan sonra davalı tarafın Beşiktaş 29....

            İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır....

              Maddesi uyarınca sözleşme 24 ay süreyle akdedilmiş olup taraflardan birinin sözleşmenin sona ermesinden en az 4 ay önce karşı tarafa fesih ihbarında bulunmadığı takdirde sözleşmenin aynı şartlarla ve aynı süreyle yenileneceğinin kararlaştırılmıştır. Davacı şirkete ait cihazlar 27.01.2018 tarihinde dava dışı ... firması tarafından söküldüğü, sökülen cihazları davalı 05.09.2018 tarihinde teslim almıştır....

                Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafın sözleşmeyi feshinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenerek sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla devamına karar verilmesi talep edilmektedir. Davacı tarafça, sözleşmenin feshinin geçersiz olduğu, ayrıca İİK m.296 uyarınca konkordato kaynaklı sebeplerin sözleşmenin feshi nedeni olarak yapılamayacağını ileri sürmekte ise de, sözleşmenin feshi iradi bir bildirim olup; sözleşmenin feshi haksız ise, haksız fesih bildirimi yapan sonuçları ile sorumludur. Davalının fesih bildiriminin haksız olup olmadığı yapılacak yargılama sonucu belirlenecektir. Dava neticesi verilecek hükümle elde edilecek sonucu temin eden hususta ihtiyati tedbir kararı da verilemez....

                  Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

                    UYAP Entegrasyonu