Bu durumda %100 tamamlanmış inşaat dikkate alındığında sözleşmenin feshine karar verilmesi mümkün olmayıp, diğer konularda da bu dosyada herhangi bir istem bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verilip ondan sonraki tasfiye işlemlerinin ne şekilde yapılacağının tarafların hak ve borçlarının neler olduğunun kararda gösterilmemesi de uyuşmazlığı çözümsüz bıraktığından kabul şekline göre bozma nedenidir. İnşaatın tamamlanma oranı dikkate alınarak fesih davasının reddi gerekirken, sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalı ... ile fer'i müdahil ...'e geri verilmesine, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacı yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerin tapu iptal ve tescili ile davalı tarafından satılan bağımsız bölümlerin bedelinin tahsilini; karşı davada ise davacı arsa sahibi vekili, sözleşmenin geriye etkili feshi ile gecikme cezası, eksik işler bedeli ve başka bir sözleşme gereğince davacı yükleniciye verilen daire ve arsanın değerinin, yüklenici alacağından mahsubu ile, fazla alacağı çıkması halinde tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece, bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, inşaatın geldiği seviye itibariyle sözleşmenin ileriye etkili feshine, asıl davada tapu iptal ve tescil ile tazminat taleplerinin kabulüne; karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 10.11.2016 tarih ve 2015/415 E., 2016/4971 K....
Somut olayda yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişilerin inşaata devam ettiği anlaşılmakta olup inşaatın durması konusunda bir ihtiyati tedbir kararı da olmadığına göre sözleşmenin feshinin ileriye mi yoksa geriye mi etkili fesih olacağı hususu inşaatı yargılama safhasındaki son durumu itibari ile belirlenmelidir. Sözleşmenin ileriye etkili feshine karar verilebilmesi için inşaat seviyesinin %90 oranının üzerinde ve kabul edilebilir nitelikte olması gerekir. Bu durumda mahkemece mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılıp, tüm bağımsız bölümler ve ortak alanlar görülerek keşif tarihi itibari ile inşaatın hali hazır durumu belirlenip buna göre sözleşmenin ileriye veya geriye etkili feshine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 25.01.1984 gün 1983/3 Esas, 1984/1 Karar sayılı kararıyla, istisna (eser) sözleşmelerinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin kendi kusuruyla işi muayyen bir zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle iş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde, uyuşmazlığın kural olarak Borçlar Kanunu'nun 106-108. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceğine, ancak, olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda, Medeni Kanun'un 2. maddesi hükmü gözetilerek sözleşmenin ileriye etkili sonuç doğuracağına karar verilmiştir. Burada feshin geriye ve ileriye etkili olmasının sonuçları üzerinde durulmasında yarar vardır. Bilindiği üzere fesih, sözleşme ilişkisini sona erdirmeye yönelik, bozucu yenilik doğuran bir haktır....
Hukuk Dairesi'nin 15/11/2021 tarih ve 2021/499 Esas 2021/1471 Karar sayılı ilam ile; "...Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ileriye yönelik feshi, eksik iş bedeli ile gecikme tazminatı ödenmesi talebine ilişkin olup, yerel mahkemece sözleşmenin feshi ile eksik iş bedeline ilişkin talebin reddine, gecikme tazminatına yönelik talebin kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun eksik iş bedeli yönünden kabulü ile yerel mahkeme kararını kaldırarak sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine ilişkin talebin reddine, eksik iş bedeli ile gecikme tazminatı bakımından davanın kısmen kabulüne karar vermiş, bu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı arsa sahipleri geriye etkili fesih talep edebilecekken, ileriye etkili fesih talep ettiklerine göre, koşulların oluşması halinde gecikme tazminatının da istenebileceği dikkate alındığında; mahkemece yapılan işin seviyesinin belirlenerek ileri etkili feshe yönelik hüküm kurulması gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının gecikme tazminatı istemesi nedeni ile davacıların seçimlik hakkını aktin ifası yönünde kullandığı ve yükleniciye, yeniden inşaatı tamamlanması için süre vermeden sözleşmenin feshi istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. O halde mahkemece yapılacak iş; Yargıtay (Kapatılan) 15....
Buna karşın mahkemece, hem oluşan zararların tazmini cihetine gidilmiş hem de ileriye etkili feshe karar verilmiştir. Bu hüküm, arsa sahibinin ıslah dilekçesindeki ifadeleriyle uyuşmadığı gibi; tüm eksik işlerin bedeli yükleniciye yüklenerek, ifanın tümüyle sağlanması yoluna gidildiği halde, ayrıca ileriye etkili feshe karar verilmesi yersizdir. Bu itibarla, ileriye etkili feshe karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle hüküm bozulmalıdır....
Kural olarak, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde, taraflar sadece sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince birbirlerine verdiklerini geri isteyebileceğinden; sözleşmenin ayakta olması halinde talep edilebilecek müspet zarar niteliğinde olan gecikme tazminatı istenemez. İzah edilen nedenlerle, mahkemece davanın reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2) Bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davalı şirket temsilcisi temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, davalı şirket temsilcisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, inşaat seviyesinin %67 oranında olduğu belirlenmiş olup, belirlenen bu seviyeye göre taraflar arasındaki sözleşmenin ileriye etkili değil de geriye etkili feshi gerekir ise de, tarafların gerek yargılama aşamasındaki beyanlarından ve gerekse hükmün ileriye etkili olarak feshine ilişkin kısmının temyize konu edilmemiş olmasından, ileriye etkili fesih yönünden taraf iradelerinin birleştiğinin kabulü gerekir....
ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİGERİYE ETKİLİ FESİH, İLERİYE ETKİLİ FESİHSÖZLEŞMENİN FESHİ, KAYIT İPTALİ, ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 994 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 360 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 364 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 365 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 366 ] 818 S....