Dava, adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; harici gayrimenkul sözleşmesi gereğince satıcıya ödenen kaporanın tapu devrinin gerçekleşmemesi halinde geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kural olarak tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK'nın 706, BK'nın 213 (TBK.237 md.), Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddesi) Geçersiz olduğu için de taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür. Cezai şart; asıl borca ilişkin fer'i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartlar da geçersizdir....
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı , duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili sunmuş olduğu 17/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşmenin karma nitelikle bir sözleşme olup, davacının iddiası aksine satış vadi sözleşmesi olmadığını, müvekkilinin sözleşme ile kendisine düşen edimleri yerine getirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan tarih olan 01/03/2019 -30/08/2019 tarihleri arasında oteli davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından ödenen kaparonun iadesinin şarta bağlandığını, sözleşmeye konu otelin satışının bugüne kadar gerçekleşmediğini, otelin satışının gerçekleşmemesi sebebiyle sözleşmenin 6.maddesi uyarınca taraflar arasındaki ilişkinin kiracı-kiralayan ilişkisine dönüştüğünü, davacının bu süre zarfında 6 ay boyunda müvekkiline 5.000 Usd kira bedeli ve otelin işletmesinden kaynaklanan masrafları ödemesi gerektiğini, kaparonun iadesinin şarta bağlandığını, sözleşmenin 5.maddesinde taraflar arasında alım satım...
ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olduğu, bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerektiği, Davaya konu uyuşmazlığın kira sözleşmesi ilişkisinin kurulması için ödenen kapora parasının iadesi istemine ilişkin olduğu, davanın dayanağının kira sözleşmesi ilişkisi olduğu, kira ilişkisinden kaynaklı davalarda HMK 4 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerin görevli olduğu, görevin resen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, tarafların şirket olmasının özel düzenleme uyarınca Mahkememizi görevli kılmayacağı, Mahkememizce yapılan değerlendirmede Bakırköy...
ye ait hisse ve işletme devri işlemlerinin gerçekleştirilemediğini, aynı protokolün 4. maddesinde devir işlemlerinin yapılmaması halinde yatırılan kaporanın iki iş günü içerisinde iade edileceğinin, aksi halde kapora bedelinin iki katı cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalılara kaporanın iadesi için ihtarname gönderildiğini, buna rağmen iade işleminin yapılmaması nedeniyle davalılar aleyhine kaporanın davacı tarafından ödenen 75.000 USD' luk bölümü ile cezai şartı olmak üzere toplamı tutarında icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu iddia ederek, cezai şart bakımından talep hakları saklı tutulmak kaydıyla, şimdilik 75.000 USD kapora bedeli ve işlemiş faizi 1.280,14 USD bakımından itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, dava dilekçesi ekinde sureti sunulan protokol üzerinde vekil edenlerine ait imza bulunmadığını, imzanın diğer davalı ...'...
Taraflar arasında 31/12/2021 tarihli alım satıl protokolü imzalandığı,belirtilen taşınmazın satışının protokolde belirtildiği,ayrıca aynı protokolde 100.000,00 TL kapora bedelinin satıcıya nakit olarak ödendiği açıkça yazılmış,protokol ekindeki 31/2/2021 tarihli makbuzda söz konusu 100.000,00 TLnın satıcıya ödenmek üzere alındığı belirlenmiştir. 100.000 TL kapora parasının ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı,davalı Fuat'ın eşi adına vekaleten hareket etiği bu davalı tarafça ileri sürülmektedir. Ancak harici taşınmaz sözleşmesinde alıcı olarak davacıların,satıcı olarak davalıların isimlerinin bulunduğu açıktır. İstanbul 32. Noterliği'nden 14.01.2022 tarih ve 1107 yevmiye nolu ihtarnamenin 15/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği,ihtarnamede ödeme için 3 gün süre verildiği, kapora yanında ayrıca cezai şart bedelinin de istenildiği,19/01/2022 tarihinde temerrüdün oluştuğu anlaşılmıştır....
Yukarıda anlatıldığı üzere,tarafların tacir olmadığı ve aralarındaki sözleşmenin simsarlık sözleşmesi olduğu söz konusu sözleşmenin ve de dava konusu senedin sözleşme kapsamında düzenlendiğinin iki tarafın da kabulünde olduğu , Simsarlık sözleşmesi nedeni ile düzenlenmiş senetten kaynaklı tüketici işlemi nedeni ile Mahkememizin karşı görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 3-HMK nun 20....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile davacının satış işlemleri için değil ikinci bir aracılık sözleşmesi için davalıyı ofisine davet ettiği, davacı şirketin alıcı olduğunu iddia ettiği İlker Bayraktar'dan gerçekte bir kapora almadığının tespit edildiğini, davacı şirket hesabına ve davalı hesabına yatırılmış bir kapora bulunmadığını, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere alındığı iddia edilen kapora veya kaporaya ilişkin dekontu talep edilmesine rağmen davalıya göndermeyerek ve satışın gerçekleşmemesine bizzat davacının neden olduğunu, dosyada mübrez mesajlardan davalının ofise ikinci bir aracılık sözleşmesi için davet edildiğinin tespit edildiğini, davacının davalıya ikinci bir alım satım aracılık sözleşmesi için ofisine davet ettiğini iddia ettiğini, davacının tapu müdürlüğünden randevu alıp tüm işlemleri yaptığı ve sadece sözleşmeye imzaların atılması aşamasının olduğu bir durumun olmadığını, tanık beyanlarının incelendiğinde davacının herhangi bir hizmet...
Kapora bedelinin iadesinden yukarıda açıklandığı üzere ,satıcıya verimek üzere kapora kendisine (çalışanına) teslim edilen davalı Aydın da sorumludur.Davacı vekilinin bu husustaki istinaf sebepleri yerinde görülmüş olmakla , davacının istinaf talebinin bu yönden kabulü ile , HMK 353- 1- 2 maddesi uyarınca karar kaldırılarak ,yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. Davalı T5 yönünden ,davalı emlak komisyoncusu olup,taşınmaz satışına aracılık ettiği yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır.Ancak bu davalı ,harici sözleşmede yer almamaktadır.Kapora bedelinin bu davalıya ödenmesi de sözkonusu değildir.Dolayısı ile ,bu davalı kapora bedelinin iadesinden sorumlu tutulamayacağından,davalı hakkında davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Davacı vekilinin bu davalı yönünden ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Müvekkili davacı T1 ile davalı şirket arasında, müvekkili davacının, 05.09.2021'de gerçekleşecek düğün organizasyonu ile ilgili 08.07.02021 tarihli Hizmet alımına ilişkin Tüketici Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme karşılığında müvekkili tarafından, davalı şirkete 11.000,00 TL kapora verildiğini, kapora'nın, hizmet sağlayan tarafça alınması yasal olmakla birlikte, eğer ki sözleşmenin, tüketicinin kusuruna dayanmayan bir sebep ile yani imkansızlık dahilinde iptal edilirse tüketiciden alınan kapora bedelinin iadesinin gerektiğini, davalının, müvekkilinin haklı gerekçesini göz ardı ederek, hukuka aykırı bir şekilde kapora bedelini iade etmediğini, hizmet sözleşmesinin iptalinin akabinde, davalı taraf müvekkili davacıya sadece 750,00 TL iade ettiğini, davalı tarafın, düğün salonunun o tarihte başka birine, aynı kişi sayısı ile satılması durumunda kaporanın tümünü iade edeceğini aksi taktirde iade etmeyeceklerini söylediğini...
Dosyanın incelenmesinde mahkemece ilk olarak tarihli kararla protokolde 40.000,00 TL kapora bedelinin öngörüldüğünü, ancak satış tarihi olan 24/12/2010 tarihinde alıcı tapu devri için ödeme yapmazsa 2 katı cezai şart ödeme yükümlülüğüne girdiğinden ve alıcı belirtilen tarihte tapuya gelmediğinden, cezai şart ödeyecek olan davacının, kapora bedelini alma hakkı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuş, dairemizce 08.12.2017 tarih ve 2017/1210 E- 2017/1457 K sayılı kararıyla "Ancak davalının kapora bedeli yönünden 40.000,00 TL'lik senet verildiği ve davalının aldığı 10.000,00 TL'lik kaporanın davacıya ödendiği hususunda davalının yemin deliline de dayandığı gözetilerek; böyle bir alacağın olmadığı,40.000,00'lik senetle davalının bu kapora bedelini davacıya ödemiş olduğu savı karşısında, ödeme savı yönünden ispat yükünün davalıda olduğu, davacı bu senedin dava konusu kapora bedeli ile ilgisi olmadığını ileri sürse bile,...