İcra Müdürlüğü'nün 2014/2832 esas numarasıyla icra takibi açılarak harici satış bedelinin iadesini istendiğini, ancak bu davanın tarafının 3 bin TL açısından satıcı olduğunu, 7 bin TL açısından ise davalının da malumu olduğu üzere komisyon alacağı olduğunu, yukarıda sayılan nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEMECE : Uyuşmazlığın çözümü için simsarlık sözleşmesinin hukuki niteliği üzerinde durulmasında gerekmektedir. TBK. m. 520/1'e göre simsarlığın(tellallığın) tanımı şu şekilde yapılmıştır: "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir"....
zenginleşme ( haksız iktisap ) yarattığını, davalıların talebe rağmen bu parayı iade etmemekte direndiğini ve haksız kazanç sağlamayı hedeflediklerini, bu nedenle davalıların banka hesabına yatırılan 1.000.000,00 TL kısmi satış bedelinin iadesi için talepte bulunmak zorunda kaldıklarını beyan ederek davalılara ödenen 1.000.000,00 TL pey akçesinin 06.05.2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ; sunulan sözleşme, dekont ve banka kayıtları değerlendirilerek davacı şirketin mağduriyetinin önlenmesi ve alacağının tehlikeye girmemesi açısından davalılara ait taşınmazlar üzerine satış ve devrinin önlenmesi için acilen ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, kapora bedelinin iadesi hususunda açılmış alacak davasıdır.Mahkememize tevdi edilen işbu alacak konulu davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, davaya konu 10.000,00 TL kapora bedelinin KuveytTürk İzmit Şubesinden Ülkü Kırlı Ercan tarafından gönderilmiş olduğu, davaya delil olarak sunulan diğer Emlak komisyon sözleşmesinde da davacının taraf olmadığı, davacının eşi olduğu anlaşılan Ülkü Kırlı Ercan’ın taraf olduğu anlaşıldı. Yapılan yargılama sonucunda; davaya konu 10.000,00 TL kapora bedelinin KuveytTürk İzmit Şubesinden Ülkü Kırlı Ercan tarafından gönderilmiş olduğu, davaya delil olarak sunulan diğer Emlak komisyon sözleşmesinde da davacının taraf olmadığı, davacının eşi olduğu anlaşılan Ülkü Kırlı Ercan’ın taraf olduğu anlaşılmakla; 6100 sy....
Simsarlık sözleşmesinin geçerliliğinin bir şekle bağlı olmadığı, ancak TBK 520/3. maddesinde taşınmazlar hakkındaki simsarlık sözleşmesi için geçerlilik şekli kabul edilmiş olduğu, buna göre taşınmazlar hakkındaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı, söz konusu şartın ispat şartı olmayıp geçerlilik şartı olduğu, TBK' nun 12/2. maddesi uyarınca geçerlilik şekline uyulmaksızın yapılan sözleşmelerin hüküm doğurmayacağı, Somut olayda yazılı biçimde akdedilmiş bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığı, bu nedenle davacının tellallık sözleşmesinden kaynaklanan alacağını ispat edememiş olduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi uyarınca, davacı takip alacaklısı aleyhine takibinde haksız ve kötü niyetli olması durumunda kötüniyet tazminatına hükmedileceği, davacı tarafın simsarlık sözleşmesinden kaynaklı 60.000,00- TL alacağı olduğunu savunmuş olup bu meblağın tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu, ayrıca geçerlilik şekli olan yazılı şekilde yapılmış bir tellallık...
Uyarınca indirim yapılması hususunun mahkemeye ait olduğu, davacı takip talebinde 9.840,00 TL talep etmiş olup her ne kadar 10.725,60 TL hesap edilmiş ise de, taleple bağlılık kuralı gereğince toplam rakamın 9.840,00 TL olabileceği, TBK m.117 hükmü gereğince davalıya keşide edilen herhangi bir ihtarname bulunmadığından işlemiş faiz talep edilemeyeceğinin bildirildiği görülmüştür. 6098 sayılı TBK' nun 520/1 maddesi uyarınca; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halide ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekalete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusumdaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkca geçerli olmaz" denilmektedir....
Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında imzalanan simsarlık sözleşmesi uyarınca davacının uygun alıcı bulma, davalının ise davacının simsarlık sözleşmesi gereklerini yerine getirmesi için gerekli kolaylıkları sağlama yükümlülüğü altına girdikleri, ayrıca bu sözleşmenin 8.maddesinde simsarın uygun alıcı bulduğunda satıcının satışa yanaşmaması veya satıcının aynı maddede belirtilen akrabalara ya da akrabaların ortağı veya ilgisi bulunan şirket ve kuruluşlara simsarın haberi olmadan satması halinde satım bedelinin %6 sı oranında tazminat ödemeyi kabul ettikleri, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yapıldığı dönem itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanununun 404 ve devam maddelerinde düzenlenen simsarlık hükümlerine tabi olduğu, aynı yasanın 405.maddesi uyarınca simsarın ücret talep edebilmesi sözleşmenin kurulması için hazırlık hareketlerini yapması ya da taraflar arasında sözleşme imzalanması gerektiği, simsarın yaptığı aracılık faaliyetleri bulunması halinde sözleşme kurulmasa...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, taşınma satışı için davalıya kapora verdiğini, ancak kredinin onaylanmadığını dolayısıyla taşınması satın alamadığını ileri sürerek ödediği kapora bedelinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 3.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme (asıl sözleşme), herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Simsarlık sözleşmesi vekâlet sözleşmesinin, konusu belirli (akit yapma hususunda aracılık faaliyetinde bulunma) ve simsarın her zaman ücrete hak kazandığı özel bir çeşididir. Bu sebeple TBK’nın 520/2. maddesinde (BK m.404/2) "simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır" denilmiştir. Simsarlığın önem ve yararı şu şekilde açıklanmaktadır: Bir akdin yapılması için tarafların birbirleriyle buluşmaları lazımdır....
Bu işlem sırasında da taraflarla simsarlık sözleşmesi imzalamakta olduğunu, taraflar arasında akdedilen 04/01/2023 tarihli simsarlık sözleşmesi uyarınca, sözleşmeye konu taşınmazın davalı tarafından müvekkillerin aracılığıyla kiralanması sonucu sözleşme uyarınca, bir aylık kira bedeli + KDV tutarında olan hizmet bedelinin fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte şimdilik 10.000 TL'sının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın görevsiz mahkemede açıldığı, öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır....
Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 520/3. maddesi (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu m. 404/3) taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için bir geçerlilik şekli kabul etmiştir. Buna göre, "taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz". Simsarlık faaliyeti sonucu kurulacak sözleşme herhangi bir nitelikte sözleşme olabilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/03/2017 tarihli ve 2017/13- 644 Esas 2017/460 Karar sayılı kararında da aynı ilkelere işaret edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davada dayanılan davalı emlakçı ile davacı arasında imzalanmış olan 31.03.2022 tarihli " Taşınmazın Satılması Hakkında Yetkilendirme Sözleşmesi " başlıklı sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520. maddesindeki şartlara uygun, geçerli bir simsarlık sözleşmesidir....