Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigortalının 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesinin (B) bendine göre aylığa hak kazanma koşulları 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın 20/3/1986 tarihli girişine göre 20 yıl, 42 yaş, 5075 gün olarak tespit edilmiştir. Sigortalı tahsis talebinde bulunduğu zaman bu şartlardan 20 yıllık sigortalılık süresi şartının yerine gelip gelmediğinin tespitinde sigortalının 18 yaşını doldurduğu 10/1/1987 tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınacak ve 20 yıllık sigortalılık süre şartı bu tarihe göre belirlenecektir....

    in tarımsal iskan edilmek üzere hak sahibi sayıldığı, yine Komisyonca ... numaralı karar ile daha önce hak sahibi olarak belirlenen davalı ... ve aile bireyleri olan diğer davalıların hak sahipliğinin ve ... numaralı kararın iptal edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, davalılar tarafından hak sahibi olmalarının iptaline ilişkin Mahalli İskan Komisyonunun ... numaralı kararına karşı İdare Mahkemesinde dava açılıp açılmadığının davalılardan sorularak belirlenmesi, açılmış ise esas numarasının tespit edilerek dava dosyasının kesinleşmiş ise aslının, kesinleşmemiş ise onaylı örneğinin incelenmek ve iade edilmek üzere bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına alınması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Gerçekten 1479 sayılı Yasa’nın 35. maddesine göre sigortalının tam yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için 25 tam yıl prim ödemesi şarttır, aynı Yasa’nın Geçiçi 10. maddesine göre ise; 15 yıl prim ödeme gün sayısı bulunan ve 55 yaşını dolduran erkeklerin kısmi yaşlılık aylına hak kazanacakları açıktır. Mahkemece davacının tarım ... sigortalılığının tespitine dair verilen karar yerinde ise de; yaşı da nazara alındığında 25 yıl prim ödeme gün sayısı bulunmadığından kısmi aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....

        Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde ... ... hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacılar murisinin ölüm tarihi olan 23.03.2014 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları" başlıklı 32/2-a maddesinde, ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacağı bildirilmiştir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30.11.2021 NUMARASI : 2021/35 ESAS, 2021/255 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının 20.05.2015 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için kuruma yapmış olduğu başvurunun reddedildiğini, davacının talep tarihinde sigortalı gün sayısının 5067 gün olduğunu, açılan hizmet tespiti davasının derdest olmasından kaynaklı olarak 1981 yılı öncesi çalışmalarının emeklilik işlerinde hesaba dahil edilmediğini belirterek, yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti. 20.05.2015 tarihi itibari ile yaşlılık aylığının toplu olarak ödenmesine ve ödenmesi gereken maaşın faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 65. maddesinde, ölen sigortalının eşine, çocuklarına, ana ve babasına aylık bağlanması, ölüm sigortasından sağlanan yardımlar arasında sayılmış, 66. maddesinde, 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı belirtilerek yaşamını yitiren sigortalıya ait ölüm aylığı bağlama koşulları açıklanmış, ölüm sigortasından aylık tahsisinde hak sahiplerinden eş ve çocuklar yönünden 68. maddede, anne ve baba bakımından 69. maddede gereken şartlara yer verilmiş, 70. maddede, sigortalının ölümünde ölüm sigortasından hak sahibi kimselerine bağlanacak aylıkların, ölümle aylığa hak kazandıkları tarihten sonraki ay başından başlayacağı bildirilmiştir....

            Sigortalılardan birisinin 506 sayılı Kanun, diğerinin 1479 sayılı Kanun kapsamında olması halinde, hak sahibi her iki ölüm aylığına da hak kazanacaktır.Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamında da belirtildiği üzere, ölüm aylığı bağlanma şartları belirlenirken; sigortalıya ilişkin kurallarının sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan düzenlemelere göre; hak sahipliğine ilişkin olan kuralların ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan düzenlemelere göre belirlenmesi gerekmektedir. Buna göre sigortalı eşin yaşamını yitirdiği tarih 1/10/2008 sonrası ise davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 34. ve 54. maddeleri olup, 54. maddenin 5. bendine göre hak sahibinin tercihine göre ana/baba veya eşe ait dosyaların birinden aylık bağlanacağından hakkı doğuran olayın 1/10/2008 tarihinden sonra gerçekleşmesi nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 54. Maddesinin uygulanması gerekmektedir....

            Kurumca sayılanlar dışında davacının 01.01.1999-31.05.2004 tarihleri arasında sigortalı sayılması halinde ve 25.05.2011 tarihinde tahsis talebi olması halinde, yoksa dava tarihine göre sigortalının aylığa esas toplam hizmet süresi ve prim ödemesi belirlenerek aylık şartlarının oluşup oluşmadığının, borcunun bulunup bulunmadığının kurumdan sorulmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 24.maddesinde hangi hallerde sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı, 65. ve 69. maddelerinde ise hangi hallerde sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacağı belirlenmiştir.Yasa’nın öngördüğü koşulların oluşmadığının saptanması durumunda; hak sahibine aylık bağlanamayacağı açık-seçiktir. 506 sayılı Yasa'nın 65.maddesinde ölüm sigortasından sağlanan yardımlar arasında, ölen sigortalının eşine, çocuklarına, ana ve babasına aylık bağlanmasının yer aldığı, 69.maddesinde ise, sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamının, sigortalıya ait aylıktan ... olması halinde, artanının, eşit hisseler halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verileceği, ancak, bunların her birinin hissesinin sigortalıya ait aylığın %25'ini...

                Dava; 02.08.2007 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının haksahiplerine bağlanan gelirlerin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. 1-506 sayılı Kanunun 26. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür. Somut olayda; sigortalının ölümü nedeniyle hakkında kovuşturma yapılan ve taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı cezalandırılan davalı ...’ın kusur durumu belirlenirken, kusurunun ......

                  UYAP Entegrasyonu