Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : SİGORTALI MURİSLERİNİN HAK SAHİPLİĞİNİN BELİRLENMESİ İSTEMLİ Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı kararı, 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, inceleme konusu karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme tarafından verilen hükme ilişkin olduğundan, temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun anılan kararına göre, dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 07.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Bilahare 21.01.2010 mahsup tarihi itibarıyla, davacı sigortalının hak ettiği 33.102,18 TL birikmiş yaşlılık aylıklarından, önce anılan 31.894,29 TL kurumun asıl aylık alacağı düşülmüş, bakiye 1.207,89 TL ise, yukarıda belirtilen işlemiş faiz alacağından mahsup edilmek suretiyle, davacı borcunun 33.149,51 TL olarak Kurum tarafından belirlendiği anlaşılmaktadır....

      olan 01.07.2013 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Yine aynı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü maddede, 1.4.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmünün uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır. 4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 81 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları kademelendirilmiş ve 1.4.1981 tarihine göre 18 yaş ile ilgili sınırlamanın sadece 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesini kapsadığı, bu nedenle geçici 81 inci maddeye göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmayacağı talimatlandırılmış olmasına rağmen uygulamada ünitelerce farklı işlemlerin yapıldığı anlaşılmıştır. Sigortalıların 506 sayılı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre aylığa hak kazanma koşullarının belirlenmesinde 18 yaş uygulamasına bakılmaksızın, ilk işe giriş tarihine göre yaş, prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi koşulları tespit edilecektir....

          Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun; “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinin 5561 sayılı Kanunla değişik (c) fıkrasında; beş yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı açıklanmış; “Ana ve babaya aylık bağlanması” başlıklı 69’uncu maddesinde; hak sahibi konumundaki ana ve babanın aylığa hak kazanabilmesinin ilk koşulu; sigortalının ölümü tarihinde, eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamının, sigortalıya ait aylıktan aşağı olması olarak belirtilmiştir....

            Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline, fazla ödenen primlerin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının maluliyetinin tespiti ile tespiti takip eden aybaşından itibaren malulen emekliliğine karar verilmesi ve aylığa hak kazandığı tarihten itibaren aylıklarının yasal faiziyle birlikte davalı Kurumdan tahsili ile aylığa hak kazandığı tarihten itibaren Kuruma fazladan ödediği primlerin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir....

              Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....

                sayılı Yasa'nın 26.maddesinde aylığa hak kazanmanın diğer şartları da sayılmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesi ise "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir....

                  Davaya konu olay nedeniyle davacı kurum sigortalısı hakkında; 1- Davacının kurumca kabul edilen 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun 4,b/4 maddesi kapsamında zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılık sürelerini açıkça belirtir Kurum cevabi yazısı, 2- Kurumca kabul edilen sigortalılık sürelerine göre tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmadığı, aylığa hak kazanıp kazanmadığı, 3-Kurumu bağlamamak kaydıyla, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında Kuruma yapılan prim ödemelerine göre isteğe bağlı sigortalılık kapsamında karşıladığı sigortalılık süresinin hangi tarihler arasında olduğu, bu halde tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmayacağı ve aylığa hak kazanıp kazanmayacağı, 4- Kurumu bağlamamak kaydıyla, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında 29/06/2006-11/05/2012 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı sayılması halinde tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmayacağı ve aylığa hak kazanıp kazanmayacağı, hususları Kurumdan ayrıntılı sorularak, cevabi yazının...

                    SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinde öngörülen fiili hizmet zammı süreleri sigortalının hem prim ödeme gün sayısına hem de sigortalılık süresine eklendiği, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını belirleyen 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B ve C bentlerine göre 23/05/2002 tarihindeki sigortalılık süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, buna göre 23/05/2002 tarihine kadar geçen fiili hizmet zammı süreleri de sigortalılık sürelerine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, 23/05/2002 tarihi itibariyle 13 yıl 10 ay 8 gün sigortalılık süresi, bu süreye 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesi ile bu defa 16 yıl 6 ay 10 gün sigortalılık süresinin bulunduğu, geçici 81- B/b fıkrasında öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim gün sayısı koşulunun yerine getirmesi halinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanabileceğini belirterek, davanın reddine karar...

                    UYAP Entegrasyonu