WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayağı olan 506 sayılı Kanunun, 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35. maddesiyle değişik “Ana ve babaya aylık bağlanması” başlıklı 69. maddesinde, sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı olursa, artanının, eşit paylar halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verileceği belirtilmiş, “Aylığın başlangıcı” başlığını taşıyan 70. maddesinde, sigortalının ölümünde ölüm sigortasından hak sahibi kimselerine bağlanacak aylıkların, ölümle aylığa hak kazandıkları tarihten sonraki ay başından başlayacağı açıklanmıştır....

    Somut olayda; Zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarihte aylık bağlama koşullarının oluşmadığı, sonradan hak sahiplerince borçlanmak sureti ile aylık bağlama koşulları oluştuğundan, bu aylığa ilişkin Kurumun rücu hakkının bulunmadığı anılan bozma ilamında belirtildiği halde yazılı şekilde karar tesisi isabetli olmamıştır. O hâlde, davacı Kurum ve davalı ... mirasçıları ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... mirasçılarına iadesine, 25/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine yönelik olarak Hukuk Genel Kurulunun 26.11.2008 tarih ve 2008/21-693 Esas, 2008/713 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; aylığa hak kazanılması için “...... ve her türlü borcun ödenmiş olması” koşulunun ”aylık bağlanabilmesi için gerekli süreye ilişkin her türlü borç” olarak anlaşılmasının gerekmesine ve bu bağlamda, 5510 sayılı Kanunun 32. maddesinin (c) bendinde yer alan “...... sigortalının genel ...... sigortası ......i dahil kendi sigortalılığından dolayı ...... ve ......e ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi şarttır.” koşulunun (a) bendinde yer alan, “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ...... sigortaları ......i bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ...... sigortaları ....

        Bu durumda mahkemece davacının dava sırasında ölümü nedeniyle, yasal mirasçılarına davanın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, davaya devam edip etmeyeceklerine ilişkin beyanlarının alınıp, takip etmeleri halinde işin esasına girerek sigortalının aylığa hak kazandığı tarihten ölüm tarihine kadar hesaplanacak yaşlılık aylığı miktarına hükmetmek, aksi halde mirasçıların davaya devam etmemeleri halinde ise, dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yerolmadığına, 20/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 24. maddesinde “Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının %70'inden aşağı ise, artanı, eşit hisseler halinde sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına gelir olarak verilir. Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalının yıllık kazancının %70'inin dörtte birini geçemez. Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının %70'inden aşağı değilse ana ve babanın gelir bağlanma hakları düşer.” hükmü yer almaktadır....

            Hak sahibi anne ve babanın anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde iş kazası kolundan gelire ve ölüm sigortası kolundan aylığa hak kazandığı açıktır. Ancak, 506 sayılı Yasanın 92.maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir....

              Sigortalının hak sahipleri tarafından açılan tazminat davasında,...5. İş Mahkemesince, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemleri bakımından ise, öncelikle Kurumun bu davacılara gelir bağlanmama nedenini öğrenmek, gerekirse bu davacılara SGK Başkanlığı'nı hasım göstererek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açmak üzere önel verilmiş, sigortalının annesi ... tarafından eldeki dava açılmıştır....

                Bu maddeye göre aylığa hak kazananların diğer mevzuata göre de aylığa hak kazanması halinde, tercih ettikleri aylıkları, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı müracaatlarını takip eden ay başından itibaren ödenir, diğer aylıkları sürekli olarak kesilir. Ancak, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananlara, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla aylıkları ödenir. Tercih ettikleri aylıklarını alanlar, yeniden Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak başvurdukları tarihi izleyen ay başından itibaren bu isteklerinden dönebilirler. Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen bu aylıklar her yıl sonunda faturası karşılığında Maliye Bakanlığından tahsil edilir. Bu madde kapsamına girenlerin ilgili valiliğe müracaatı üzerine valilik tarafından tanzim edilecek aylık bağlanmaya ilişkin belgeler Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilir.” denilmektedir....

                  KARŞI OY Ölüm aylıklarına hak kazanılma şartları sigortalının ölüm tarihinde (hakkı doğuran olay) yürürlükte bulunan Yasa hükümlerine göre belirlenir. Somut olaydaki uyuşmazlığın yasal dayanağı babanın ölüm tarihi olan 07/02/1983'te yürürlükte bulunan 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesidir. Bu yasanın 2. ve 3. fıkralarının etkisi 24/08/2000 tarihli 619 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin yürürlük tarihine kadar devam edecektir. 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesinin 2. fıkrasında ''Sigortalının kız cocukları evlenirse bağlanan aylık kesilir....

                    Eşin ölümü ile eş yönünden Mülga 506 sayılı ve yürürlükteki 5510 sayılı kanunlara Kanuna göre hak sahipliği oluşur. Örnek vermek gerekirse; mevzutamına göre babanın ölüm tarihinde evli olmayan kız çocuğuna aylık bağlanacak, evlenirse kesilecek ve boşanma veya eşin ölümü haline yeniden bağlanacaktır. Hak sahipliği, her sigortalının hak sahipleri yönünden ölüm tarihinde oluşur. Bazı sigortalılar yönünden baba daha önce ölmüşse ve koca daha sonra ölmüşse hak sahipliğinin eşin ölüm tarihinde gerçekleştiği kabul edilemez. Sosyal Güvenlik Kurumunun uygulaması da bu yöndedir. Davacı eşinden boşanmış olsaydı hak hak sahipliği boşanma tarihinden mi başlayacaktı? Sosyal güvenlik mevzuatında hak sahipliğinin ölüm ile doğacağı kabul edilir. Eşin ölümü ile veya boşanma ile hak sahipliğinin kazanılacağı yönünde yasal bir düzenleme yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu