Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu maddeye göre aylığa hak kazananların diğer mevzuata göre de aylığa hak kazanması halinde, tercih ettikleri aylıkları, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı müracaatlarını takip eden ay başından itibaren ödenir, diğer aylıkları sürekli olarak kesilir. Ancak, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananlara, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla aylıkları ödenir. Tercih ettikleri aylıklarını alanlar, yeniden Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak başvurdukları tarihi izleyen ay başından itibaren bu isteklerinden dönebilirler. Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen bu aylıklar her yıl sonunda faturası karşılığında Maliye Bakanlığından tahsil edilir. Bu madde kapsamına girenlerin ilgili valiliğe müracaatı üzerine valilik tarafından tanzim edilecek aylık bağlanmaya ilişkin belgeler Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilir.” denilmektedir....

    Hak sahibi anne ve babanın anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde iş kazası kolundan gelire ve ölüm sigortası kolundan aylığa hak kazandığı açıktır. Ancak, 506 sayılı Yasanın 92.maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir....

      Sigortalının hak sahipleri tarafından açılan tazminat davasında,...5. İş Mahkemesince, davacı anne ve babanın maddi tazminat istemleri bakımından ise, öncelikle Kurumun bu davacılara gelir bağlanmama nedenini öğrenmek, gerekirse bu davacılara SGK Başkanlığı'nı hasım göstererek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açmak üzere önel verilmiş, sigortalının annesi ... tarafından eldeki dava açılmıştır....

        "İçtihat Metni" Dava, sigorta başlangıcı tarihinin belirlenmesi ve aylığa hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          KARŞI OY Ölüm aylıklarına hak kazanılma şartları sigortalının ölüm tarihinde (hakkı doğuran olay) yürürlükte bulunan Yasa hükümlerine göre belirlenir. Somut olaydaki uyuşmazlığın yasal dayanağı babanın ölüm tarihi olan 07/02/1983'te yürürlükte bulunan 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesidir. Bu yasanın 2. ve 3. fıkralarının etkisi 24/08/2000 tarihli 619 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin yürürlük tarihine kadar devam edecektir. 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesinin 2. fıkrasında ''Sigortalının kız cocukları evlenirse bağlanan aylık kesilir....

            Eşin ölümü ile eş yönünden Mülga 506 sayılı ve yürürlükteki 5510 sayılı kanunlara Kanuna göre hak sahipliği oluşur. Örnek vermek gerekirse; mevzutamına göre babanın ölüm tarihinde evli olmayan kız çocuğuna aylık bağlanacak, evlenirse kesilecek ve boşanma veya eşin ölümü haline yeniden bağlanacaktır. Hak sahipliği, her sigortalının hak sahipleri yönünden ölüm tarihinde oluşur. Bazı sigortalılar yönünden baba daha önce ölmüşse ve koca daha sonra ölmüşse hak sahipliğinin eşin ölüm tarihinde gerçekleştiği kabul edilemez. Sosyal Güvenlik Kurumunun uygulaması da bu yöndedir. Davacı eşinden boşanmış olsaydı hak hak sahipliği boşanma tarihinden mi başlayacaktı? Sosyal güvenlik mevzuatında hak sahipliğinin ölüm ile doğacağı kabul edilir. Eşin ölümü ile veya boşanma ile hak sahipliğinin kazanılacağı yönünde yasal bir düzenleme yoktur....

              Eşin ölümü ile eş yönünden Mülga 506 sayılı ve yürürlükteki 5510 sayılı kanunlara Kanuna göre hak sahipliği oluşur. Örnek vermek gerekirse; mevzutamına göre babanın ölüm tarihinde evli olmayan kız çocuğuna aylık bağlanacak, evlenirse kesilecek ve boşanma veya eşin ölümü haline yeniden bağlanacaktır. Hak sahipliği, her sigortalının hak sahipleri yönünden ölüm tarihinde oluşur. Bazı sigortalılar yönünden baba daha önce ölmüşse ve koca daha sonra ölmüşse hak sahipliğinin eşin ölüm tarihinde gerçekleştiği kabul edilemez. Sosyal Güvenlik Kurumunun uygulaması da bu yöndedir. Davacı eşinden boşanmış olsaydı hak hak sahipliği boşanma tarihinden mi başlayacaktı? Sosyal güvenlik mevzuatında hak sahipliğinin ölüm ile doğacağı kabul edilir. Eşin ölümü ile veya boşanma ile hak sahipliğinin kazanılacağı yönünde yasal bir düzenleme yoktur....

                in 05/08/2000 tarihinde vefat ettiğini, sigortalının vefat ettiğinin anlaşılması üzerine sigortalının hesabına yatmış olan paraların iadesinin davalı bankadan talep edildiğini, davalı banka tarafından sigortalı ...'...

                  Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....

                    Sigortalının kullandığı motosiklet ile davalının kullandığı kamyonun karıştığı 19.06.2002 tarihli trafik kazasında sigortalı vefat etmiş, davanın yargılaması sürecinde alınarak hükme esas alınan 27.01.2012 tarihli kusur raporunda; davalı %100 oranında kusurlu bulunmuştur. Olay nedeniyle ... . Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/224 Esas-298 Karar sayılı davanın yargılaması aşamasında alınan kusur raporlarında ise; davalı 3/8, sigortalı 5/8 oranında kusurlu bulunmuştur. Hak sahiplerince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/14 Esas-53 Karar sayılı tazminat davasında da, ceza davasında alınan kusur raporuna itibar edilerek karar verildiği ve kararın kesinleştiği davalı tarafından beyan edilmiş olup, ilgili dosya sonucu araştırılmamış, kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi hususunda ortaya çıkan açık çelişki giderilmemiş, çelişkili kusur raporu hükme dayanak alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu