taahhüdünün tamamını ödediğini, şirketin 31.12.2005 tarihinde sonra defalarca yapılan genel kurullara sunulan tasdik edilen onaylanan şirket bilançolarında hiçbir şekilde müvekkilinin sermaye koyma borcunun ödenmediğine ilişkin kayıt bulunmadığını, aksine tüm kayıtların sermaye koyma borcunu ödediğini gösterdiğini, davalı şirketin 31.12.2005 tarihinden sonra müvekkilinin de katıldığı iki defa genel kurul kararı ile sermaye artırımına gittiği gözetildiğinde TTK.m.391’in emredici hükmüne göre esas sermayesi tamamen ödenmemiş şirketin sermaye artırımına gidemeyeceğini, hissesine düşen sermaye artırım bedelini ödediğini, müvekkilinin sermaye yapı taahhüdüne ilişkin ödemenin usulsüz olduğunu ileri süren davalının bu durumu şirket kayıtları ile açıkça ortaya koyması, eğer usulsüz bir ödeme var ise bu durumu usulsüz ödeme yapılan tüm ortaklara bildirmesi ve ortaklardan alacağın tahsilini gerektiren bir işlem iken bu durumun bir ortaklıktan çıkarma nedeni olarak ortayla konulmaya çalışılmasının...
taahhüdünün tamamını ödediğini, şirketin 31.12.2005 tarihinde sonra defalarca yapılan genel kurullara sunulan tasdik edilen onaylanan şirket bilançolarında hiçbir şekilde müvekkilinin sermaye koyma borcunun ödenmediğine ilişkin kayıt bulunmadığını, aksine tüm kayıtların sermaye koyma borcunu ödediğini gösterdiğini, davalı şirketin 31.12.2005 tarihinden sonra müvekkilinin de katıldığı iki defa genel kurul kararı ile sermaye artırımına gittiği gözetildiğinde TTK.m.391’in emredici hükmüne göre esas sermayesi tamamen ödenmemiş şirketin sermaye artırımına gidemeyeceğini, hissesine düşen sermaye artırım bedelini ödediğini, müvekkilinin sermaye yapı taahhüdüne ilişkin ödemenin usulsüz olduğunu ileri süren davalının bu durumu şirket kayıtları ile açıkça ortaya koyması, eğer usulsüz bir ödeme var ise bu durumu usulsüz ödeme yapılan tüm ortaklara bildirmesi ve ortaklardan alacağın tahsilini gerektiren bir işlem iken bu durumun bir ortaklıktan çıkarma nedeni olarak ortayla konulmaya çalışılmasının...
Noterliğinin 13/01/2016 ve 13/03/2016 tarihli ihtarnameleri ile çağrıda bulunulduğu, sermaye koyma borcuna ilişkin olarak da 08/02/2016 ve 14/03/2016 tarihli sicil gazetesinde ilanlar yapıldığı, davacı T3'ın sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi üzerine 19/04/2016 tarihli yönetim kurulu kararıyla davacı T3'ın ilk sermayedeki %5'lik orandaki 2.500,00 TL'lik payı ayrı ve saklı tutularak sermaye artışı sonucu ödenmeyen 997.500,00 TL'lik 997.500 adet payın ıskat edilerek şirket bünyesine alındığı ve buna ilişkin nâma yazılı hisse senetlerinin iptal edildiği, aynı karar ile hisse senetlerinin pay sahiplerine teklif edilmesine karar verildiği, ıskat kararının 27/04/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, akabinde ıskat konusu paylar üzerinde alım hakkı için diğer ortaklara çağrıda bulunulduğu ve Yapı ve Kredi Bankasından onay istendiği, 31/05/2016 tarihli yönetim kurulu kararıyla davacı T3'a ait iken ıskat edilen 997.500 adet payın şirketin hakim pay sahiplerinden T6...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı şirketin % 50’ şer sermaye payı ile kurulduğu, sermayenin davacı tarafından 5 adet banka dekontu ile ödendiği, davalının ise, üzerine düşen sermaye koyma borcunu ödemediği, şirketin nakdi sermayesinin 1/3’ünün şirket kuruluşundan itibaren 3 ay içerisinde, kalan ¾’ünün ise, 3 yıl içerisinde ödeneceği belirlenmiş olup, 304.250,00 TL’nin sermaye için şirket ortağı davacı tarafından yatırıldığı, davalı tarafından ise, 150.000,00 TL sermaye borcunun yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının şirkete olan 150.000,00 TL sermaye koyma borcunun yerine getirmediğinin tespitine, bu tutarın davalı ortaktan faiziyle tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
ve özel menfaatler hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü amirdir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ayni sermaye konulması ile ilgili “ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları” başlıklı 342. maddesi; “(1)Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir....
ve özel menfaatler hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü amirdir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ayni sermaye konulması ile ilgili “ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları” başlıklı 342. maddesi; “(1)Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir....
.- TL'sinin 100 hisse sahibi ... ve 2.500 TL'sinin 100 hisse sahibi... tarafından 1/4'ünün peşin, geri kalanı 31.08.1998 tarihine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığını, ortaklardan...dışındakilerin sadece 1/4 peşin sermaye koyma borcunu yerine getirdiğini,...'nın hissesini davalı ...'e devrettiğini, ancak davalılara yapılan ihtara rağmen sermaye borçlarının ödenmediğini, davalıların şirket işleriyle ilgilenmediğini ileri sürerek davalıların şirket ortaklığından çıkarılmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davanın açılabilmesi için genel kurul tarafından kanunun aradığı çoğunluk nisapları sağlanılmak suretiyle alınan bir kararın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir....
Davalı vekili, davalının merkezi ... olduğundan mahkemenin yetkili olmadığını, davacı dolandırıldığını iddia ettiğinden müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, işlemin yapılmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu, müvekkilinin olayla ilgisinin bulunmadığını, el koyma kararı bankaya ulaştığında kartta artı bakiye bulunmadığından el koyma işlemi yapamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı kişiye ait kredi kartı hesabına 14/06/2012 tarihinde ... üzerinden 4.200,00 TL para yatırıldığı, yatırılan paranın otomatik olarak bu kişinin daha önceden davalı Banka'ya olan borcuna mahsup edildiği........
27.08.2020 tarihli ------------ yayınlanmış olup takip eden 24 sonunda pay sahiplerinin 27.08.2022 tarihinde sermaye koyma borçlarını ödemeleri gerektiğini, Davacı sermaye koyma borcunu yerine getirmeyen tek pay sahibi olduğu için yönetim kurulunun 16.09.2022 tarihli ----------- nolu kararı alındığını, Bu karar gereğince sadece ödemeye çağrı ilanı yapıldığını, Ancak davacı tarafından ödemeye çağrı ilanına rağmen davacı sermaye borcunu ödemediğini, İşbu iddialar ---------- Sayılı Mahkeme kararı ile ispatlandığını, Davacı şirket sermaye borcunu ödemediği gibi ödeme çağrısına ilişkin alınan genel kurul kararına da kötü niyetli olarak itiraz etmiş genel kurul kararının iptalini talep ettiğini, Davacı gerçeğe aykırı kötü niyetli iddialarını ispatlayamadığını, Davalı şirket ödenmeyen sermaye borçları için ödeme çağrısı yapmasına karşın davacı sermaye borcunu ödemediğini, Bu nedenle davacı payları iskata konu olmuş ve paylar için hiçbir alıcı çıkmadığı için şirketin devamlılığı gerekli olduğundan...
ve özel menfaatler hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü amirdir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ayni sermaye konulması ile ilgili “ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları” başlıklı 342. maddesi; “(1)Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir....