İyileştirme projesinde yeni sermaye girişi sağlanacağı ve ortak alınacağı belirtilmiştir. Bilirkişi kurulu şirkete yeni sermaye ve ortak girişi sağlanabileceği görüşünde olduklarını, ödenmemiş sermayesinin şirket ortaklarınca ödenebileceğini açıklamıştır. Sermaye İhtiyacı bulunan şirketin ortaklarının sermaye koyma borcunu yerine getirmeden takip ettikleri iflas ertelenmesi isteminde iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece ortakların sermaye koyma borcu bulunup bulunmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra erteleme koşullarının mevcut olup olmadığı tespit edilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı-birleşen davacı vekili salt sermaye borcunun ödenmemesi nedeniyle ortaklıktan çıkartılabilmek için usulüne uygun alınmış bir sermaye artırım kararı, sermayenin ne zaman ve ne şekilde ödeneceğine ilişkin alınmış bir ortaklar kurulu kararı, çıkartılması istenen ortağa sermaye borcunun olduğunu bildirmesi ve artırılan sermayenin ödenmemesinin şirketi zor duruma düşürmesi, bunun yanında usulüne uygun ihtarnamelerin gönderilmesi gerektiğini, iki ihtar koşulunun yerine getirilmemesi nedeniyle ortaklıktan çıkarılma kararının usule uygun olmadığını, şirketin borçlu görünse de artı değerde olduğunu, şirket ortağı ...'...
ve özel menfaatler hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü amirdir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ayni sermaye konulması ile ilgili “ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları” başlıklı 342. maddesi; “(1)Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava, ödenmemiş sermaye koyma borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın şirketler hukukundan kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. adında kurulacak şirkete sermaye koymayı taahhüt ettiklerini, bu kapsamda müvekkilinin 30.12.2011 tarihinde 150.000,00 TL, diğer ortak davalının da 30.05.2012 tarihinde 75.000,00 TL sermaye koyma taahhüdü altına girdiklerini, bu hususta tanıklar huzurunda sözleşme imzalandığını, müvekkilinin söz konusu sermaye borcunu yerine getiremediği için bononun davalı tarafından haksız ve yetkisiz bir şekilde icra takibine konulduğunu, müvekkilinin davalıya, bahse konu senede ilişkin veya başka herhangi bir borcunun bulunmadığını, senedin sebepten mücerret olmadığını ileri sürerek davalı tarafından müvekkili aleyhine Eskişehir 7. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2299 Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine % 20'den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : - K A R A R - Uyuşmazlığın, davacı şirketin kurucu ortağı bulunan davalının sermaye koyma borcunu yerine getirmediği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 25.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in ödemesi mecburi olan sermaye borcunu ödememesi nedeniyle yapıldığını, davanın alacak davası olmadığını, davacının gerek dava dilekçesinde gerekse de 25/01/2012 tarihli ihtarnamede sermaye borcunun varlığını bir anlamda kabul ettiğini, davacının sermaye borcunu başka bir bedelden mahsup edilmesi gerektiğine dair ifadeler kullandığını, TTK'nın 528/1 m. belirtildiği üzere ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeleri itibari değerleri nispetinde para olarak ödemeye mecbur olduklarını, davacının sermaye koyma borcunda temerrüte düşmesi üzerine TTK'nın 529. maddesi gereği ... 3. Noterliği'nin 23/11/2011 tarih ve 15429 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu ihtarla ...'in taahhüt etmiş olduğu 25.000 TL olan sermaye koyma borcunu 15 gün içinde yerine getirmesinin istendiğini, bu ihtara rağmen ...'in sermaye koyma borcunu ödemediğini, bunun üzerine ... 3. Noterliği'nin 04/01/2012 tarih ve 191 yevmiye nolu ikinci ihtarı ile ...'...
ın sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmediği, şirketin de herhangi bir faaliyetinin olmadığını, ortaklar arasında da devam eden davalar bulunduğunu, birlikteliğin anlamı kalmadığını ileri sürerek şirket ortaklığından çıkarılmasını talep etmiştir. Davalı A.. K.. vekili; davalının yetkili müdür sıfatını taşıdığını, asıl davacının sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmediğini, yöneticilik görevini kötüye kullandığını ve şirketin içini boşalttığını savunarak davanın reddini istemiştir....
nin ortağı olduğunu, davalı tarafın ana sözleşme gereğince sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, genel kurul toplantılarına katılmadığını, davalının gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığını, belirterek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemce, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce davalı yararına bozulmuştur. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, sermaye koyma borcunu yerine getirmediği iddiasına dayalı davalının şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkin olup, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ve karar Dairemizce davalı yararına bozulmuştur....
Davalı vekili, davacıların ihtarlara rağmen sermaye koyma borçlarını ödemediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların iki ihtara rağmen sermaye koyma borçlarını ödemedikleri, % 50 payı aşan ortakların katılımı ile karar alındığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,... TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....