"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ikinci kez vasi atama kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm vasi ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Kısıtlı ..., Şuhut Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/459 sayılı dosyasında Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmış, 26.05.2010 tarihli karar ile babası ... vasi atanmıştır. Bu kez kızkardeşi Halime tarafından açılan davada ise 2012/198-405 sayılı kararı ile tekrar kısıtlanmış, eski vasinin karara itirazı üzerine mahkemece Halime'nin vasiliğine son verilerek İbrahim'in vasiliğinin devamına karar verilmiştir. Hüküm Halime tarafından vasiliğinin sona erdirilmesi yönünden temyiz edilmiştir. Temyize konu kararla, kısıtlama kararı ya da kısıtlama kararının kaldırılmasına karar verilmemektedir. İkinci kez atanan vasinin görevine itiraz üzerine son verilmiştir....
Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir. (6) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı ile.) (7) Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk yapabileceği gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilir.” 3. 6356 sayılı Kanun’un "Grev ve lokavtı sona erdirme kararı" kenar başlıklı 75 inci maddesinin altıncı fıkrası ise şöyledir: “Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespiti için başvurduğu tarihte işyerindeki üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti hâlinde, ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi için mahkemeye başvurabilir. Mahkemece belirlenecek tarihte grevin sona ereceği ikinci fıkradaki usule göre ilan edilir.” 4....
Çekilme, göreve son verilmesi veya sair nedenlerle kamu görevinden ayrılanların üyelikleri, sendika şubesi, sendika veya konfederasyon organlarındaki görevleri, farklı bir hizmet koluna giren kuruma atananlardan sendika üyesi olanların ise üyelikleri, varsa sendika şubesi ve sendika organlarındaki görevleri sona erer. Ancak varsa konfederasyon organlarındaki görevleri devam eder....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/08/2021 NUMARASI : 2021/210 ESAS, 2021/218 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Genel Kurul Kararının İptali (Send. K. M.15/1)) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davalı T3 vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/210 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 31/08/2021 tarihli 2021/218 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 sendika üyesi olup Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sınıf öğretmeni olarak görev yaptığını, T1 sendika üyesi olması nedeni ile 4688 Sayılı Kanun uyarınca onu temsilen sendika tarafından bu davanın açıldığını, müvekkilinin İLKSAN üyesi olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 29/01/2021 tarihli yazısı ile İLKSAN 9....
Mahkemece profesyonel sendikacının iş sözleşmesiyle çalıştığı kabul edilerek, görevden alındığı tarih ile alınma kararının iptali nedeniyle kararın kesinleştiği tarihe kadar alması gereken haklar hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Öncelikle profesyonel sendika yöneticiliği yapan davacı ile davalı sendika arasında iş ilişkisi değil, vekalet ilişkisi bulunmaktadır. Uyuşmazlık dava tarihindeki 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’ndan doğduğu için iş mahkemesi görevlidir. Ancak uyuşmazlıkta Borçlar Kanunu’nun vekalet sözleşmesine hükümleri yanında Sendika Tüzük hükümleri uygulanacaktır. Davacının istek konusu yaptığı dönemde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 396 ve daha sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 512. Maddesine göre “Vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür”....
Devir işlemi tekemmül etmediği ve davacının halen şirket kayıtlarında ortak gözüktüğü, bu eksikliğin dava yoluyla giderilmesinin mümkün olmadığı, daha sonraki bir aşamaya ilişkin tescilin de talep edilemeyeceği, öte yandan TTK'nın 543/1. maddesi atfıyla TTK'nın 161. maddesi hükmüne göre, aynı zamanda anasözleşme ile atanmış müdür olan davacının ortaklar kurulu kararı ile azlinin mümkün olmaması, davacı ortağın da imzasınınbulunduğu pay devri ve davacı müdürün müdürlük görevinin sona erdirilmesi ve devralan davalı ortağın yeni müdür olarak atanmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının bir anasözleşme değişikliği olarak kabul edilmesinin olanaklı bulunmaması karşısında, gerek pay devrinin, gerekse müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti istemlerine ilişkin işbu davanın dinlenme kabiliyetinin bulunmaması karşısında, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle reddi gerekirken ve karar yerindeki diğer gerekçelere ilave olarak ayrıca ticaret sicili memurluğunun davada taraf gösterilmesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, eski görevine iadesine ve sendika temsilciliği tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, sendikal tazminat yönünden kabulüne, görevine iade edilmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 16.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Sendikası Merkez Disiplin Kurulu'nun 22/01/2019 tarih ve 2019/22 sayılı kararının iptaline ve müvekkili Birleşik Metal- İş Sendikası ... 1 Nolu Şubesi Mali Sekreterliği görevinin devamına, el çektirme kararı nedeniyle mahrum kaldığı mali haklarının kendisine yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İkinci birleşen davada davacı vekili, ... Sendikası Merkez Disiplin Kurulunun 19/04/2019 tarih ve 2019/24 sayılı ıhraç kararının iptaline ve müvekkilinin ... Sendikası ... 1 Nolu Şubesi Mali Sekreterliği görevinin devamına, müvekkilinin ihraç kararı nedeniyle mahrum kaldığı tüm mali hakların kendisine mahrum kaldığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
nin ortağı olmadığını, 04.10.2011 tarihinde şirket ortaklarınca dışarıdan şirket müdürlüğüne atandığını, şirket müdürlüğü görevinin ortaklar kurulunun 02.11.2011 tarih ve 2011/02 sayılı kararı ile sona erdiğini, ancak bu kararın tescil edilmediğini, bu tarihten sonra şirket adına hiç bir işlem yapmadığını, daha sonra haberi olmadan sahte imzalarla alınan 28.06.2014 tarih ve 5 nolu ortaklar kurulu kararıyla, adeta müdürlük görevi bu tarihte sona ermiş gibi karar alınarak tescil ettirildiğini belirterek, şirket müdürlüğü görevinin sona erdiğine ilişkin 02.11.2011 tarihli ortaklar kurulu kararının tescilini istemiştir. Bir davada vakıaların ileri sürülmesi taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. HMK'nın 33. maddesi gereğince hâkim Türk Hukukunu re'sen uygular. Somut olayda, davacının talebi şirket müdürlüğü görevinin 02.11.2011 tarihinde sona erdiğinin tespitine ilişkindir....
alma, çıkarma yetkisi olan, imza yetkili insan kaynakları müdürü tanık sıfatı ile dinlenemeyeceğini, davalı olarak zaten cevap ve diğer dilekçelerinde beyanları varken tanık olarak dinlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı işçinin sendika temsilciliği sıfatı devam etmesine rağmen, herhangi bir bildirim yapılmadan, 4857 sayılı kanunun geçici 10’uncu maddesine de aykırı bir şekilde kod-4’e göre işten çıkarıldığı tarih (31.03.2021), birinci dönem toplu iş sözleşmesinin de bitim tarihi olup, aynı zamanda yetkili TÜMTİS sendikası tarafından yeniden çoğunluk başvurusu yapmak için de son tarih olduğunu, yani, işverenin yoğun baskıları sebebiyle çok sayıda işçi sendikadan istifa ettiği ve 100’e yakın sendika üyesi işçi işten çıkarıldığı için işyeri sendika temsilcisi olan davacı işçinin çoğunluk sağlamak için yoğun bir çaba içinde olduğu, adeta işyerinin kapısından ayrılmadığı tarih olduğunu, iş yeri sendika temsilcisi olan davacı işçinin diğer sendika yöneticileri ile birlikte yoğun...