Bu sebeple karşı yetkisizlik kararı verilerek merci tayini için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği , dosya yetkisizlikle mahkemeye geldiğinde, tedbiren satışın durdurulması talep edildiği, satışın tedbiren durdurulduğu, her ne kadar tedbirin kaldırılması talep edilmişse de gecikmesinde sakınca bulunan hal olması nedeniyle istinaf mahkemesince bir karar verilip yetkili mahkeme belirleninceye kadar hak kaybını önlemek için Sorgun İcra Müdürlüğünün 2019/221 Talimat sayılı dosyasındaki satışın tedbiren durdurulmasına yönelik tedbirin devamına karar verildiği ve taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
Ancak yukarıda açıkça belirtildiği üzere hakim tarafların neticei talepleri ile bağlı olup, davacı borçlu şirket tarafından dava dilekçesinde taşınmaza ilişkin satışın tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep edildiği halde İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak satışın durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin şikayet olarak esasının incelenmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan sebeplerle İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılarak haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin süre nedeni ile reddine, tedbiren satışın durdurulması talebinin ise şikayet reddedildiğinden reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)-Davalının istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/613 Esas 2020/32 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, B)-Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisine ; 1- Davacının Kocaeli 8....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan müvekkilinin sattığı ürünlerin marka ihlali teşkil ettiği (sahte ürün) şeklindeki asılsız ihbarı nedeniyle, www...com ve www...com tarafından 17.11.2020 tarihinden itibaren müvekkilinin sattığı “...” marka ürünlerin satış ve ilanının durdurulduğunu, bu satış platformlarının davalının karalayıcı söylemlerine dayanarak daha sonra müvekkilinini satışa sunduğu tüm diğer mallarının satışını da durdurduğunu, satışın durdurulması konusunda e-posta yazışmalarında, www...com hukuk birimi tarafından verilen 14.01.2021 tarihli cevabi e-mailde “marka ihlali" iddiası ile satışın durdurulmasını talep eden şirketin, ... ltd. şti olduğunun bildirildiğini, davalı tarafın, elektronik ticaret platformlarına satışın engellenmesi başvurusu yaparken gerçek dışı beyanlarının dışında, müvekkilinin sattığı ürünlerin orijinal olmadığına dair hiçbir hukuki dayanak sunmadığını, bu güne...
TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2020/106 E sayılı dosyasındaki satışın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Davacı vekili ile fer'i müdahil vekilinin icra takibindeki satışın durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda HMK m.389' da aranan ihtiyati tedbirin şartları gerçekleştiğini, yerel mahkeme tarafından bu talebin reddedilmesi neticesinde müvekkili açısından telafisi imkansız zararlar doğacağının muhakkak olacağını, davacı S.s....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/04/2021 tarih 2021/37 esas 2021/221 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 5.icra Dairesinin 2019/266 talimat sayılı dosyasında 15/01/2021 tarihinde yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasına ilişkin derdest bir takibin iptali ve tedbiren satışın durdurulması talebi mevcutken Mersin 1....
Dairemizce yapılan ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması kararı üzerine, ilk derece mahkemesince tedbir kararına itiraz için 22/12/2022 tarihinde duruşma açılmış olup ihtiyati tedbire itirazın duruşmada dinlenmesi hususundaki eksiklik giderilmiş olmakla birlikte, ilk derece mahkemesince davacı vekilinin satışın durdurulması yönündeki karar ile birlikte yine mahkemece ayrıca İİK 72/3 kapsamında talebin dava dilekçesinde bulunduğu değerlendirilerek itirazın reddine karar verilmesi doğru değildir. HMK'nın 26. maddesinde taleple bağlılık ilkesinden bahsedilir, bu ilkeye göre hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğunu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğinden söz eder. Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde satışın öncelikle bedelsiz bunun mümkün olmadığı durumda ise teminat karşılığı durdurulması talep edilmiştir. Dairemizin 31/10/2022 tarih 2022/1106 Esas 2022/1466 K....
Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, idari işlem sonucu yapılan satışın iptalinin işbu dava ile talep edilemeyeceğini, idare mahkemesinde açılan davanın ve yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiğini, ihale ile hissenin alınmasından sonra yapılan satışların iptalinin de, davacının malik olmaması nedeniyle mümkün olmadığını, Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Yeni Antalya 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/380 E.) 2021/509 E. sayılı dosyasında Antalya 8....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : Mahkemece; davalı bankanın tedbir kararına itirazları duruşmalı olarak incelenmiş, 11/03/2021 tarihli ara karar ile ; davanın konusunun ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu ve davaya konu taşınmazın satışının yapılması halinde davanın konusunun kalmayacağı ve hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve imkansız hale geleceği gerekçesiyle satışın tedbiren durdurulması kararının kaldırılmasına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir....
Ancak somut olayda çözümlenmesi gereken sorun, hakkında tedbir kararı verilen borçlu şirketin değil, hakkında tedbir kararı bulunmayan diğer borçluların takip ...su taşınmazların maliki olmaları halinde, takibe devam edilip edilemeyeceğine ve satışın yapılıp yapılamayacağına ilişkindir. Her ne kadar mahkemece 09.06.2014 tarihli müzekkerede, “davacı şirketin 09.06.2014 tarihli satışın durdurulması yönündeki talebinin kısmen kabulüne, borçlu şirketler ... Beton San. .... A.Ş. ve ... İnşaat Madencilik San. ve .......
Esas sayılı dosyasından borçlu bulunulmadığının tespiti istemi ve satışın durdurulması istemi ile açılmış olsa da gerçekte borcun ana sebeplerinin ticari bir ilişkiden değil de borç ilişkisinden yani taşınmaz alım satımı bundan kaynaklanan ve bundan kalan bakiyenin ipotek işlemi ile güvenceye alınması ve taraflar arasında icra dosya alacağının temliki işleminden kaynaklanan borçluluk- alacaklılık durumunu da çözecek oluşu da gözetildiğinden görevli mahkemenin ticaret mahkemesi değil de genel yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesi olması gerektiğini, bunun yanında menfi tespit davası yolu ile satışın durdurulmasına da imkan da olmadığını, bu konuda da görevli mahkemenin de ticaret mahkemesi değil icra mahkemelerinin olduğunu, Müvekkili ile davalı arasında ... ilçesi, ... mah. ... pafta, ... ada, ... parsel B2 7 nolu bağımsız bölümün satış işlemlerinden kalan bakiye borç için tapu sicil müdürlüğünde 413.000,00- TL miktarlı 15/05/2014 tarihli yıllık %18 akdi faizli ipotek tesis işlemi...