Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/04/2021 tarih 2021/37 esas 2021/221 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 5.icra Dairesinin 2019/266 talimat sayılı dosyasında 15/01/2021 tarihinde yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasına ilişkin derdest bir takibin iptali ve tedbiren satışın durdurulması talebi mevcutken Mersin 1....

TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2020/106 E sayılı dosyasındaki satışın durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Davacı vekili ile fer'i müdahil vekilinin icra takibindeki satışın durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda HMK m.389' da aranan ihtiyati tedbirin şartları gerçekleştiğini, yerel mahkeme tarafından bu talebin reddedilmesi neticesinde müvekkili açısından telafisi imkansız zararlar doğacağının muhakkak olacağını, davacı S.s....

    Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle, idari işlem sonucu yapılan satışın iptalinin işbu dava ile talep edilemeyeceğini, idare mahkemesinde açılan davanın ve yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiğini, ihale ile hissenin alınmasından sonra yapılan satışların iptalinin de, davacının malik olmaması nedeniyle mümkün olmadığını, Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Yeni Antalya 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/380 E.) 2021/509 E. sayılı dosyasında Antalya 8....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : Mahkemece; davalı bankanın tedbir kararına itirazları duruşmalı olarak incelenmiş, 11/03/2021 tarihli ara karar ile ; davanın konusunun ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu ve davaya konu taşınmazın satışının yapılması halinde davanın konusunun kalmayacağı ve hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve imkansız hale geleceği gerekçesiyle satışın tedbiren durdurulması kararının kaldırılmasına yönelik itirazının reddine karar verilmiştir....

    Esas sayılı dosyasından borçlu bulunulmadığının tespiti istemi ve satışın durdurulması istemi ile açılmış olsa da gerçekte borcun ana sebeplerinin ticari bir ilişkiden değil de borç ilişkisinden yani taşınmaz alım satımı bundan kaynaklanan ve bundan kalan bakiyenin ipotek işlemi ile güvenceye alınması ve taraflar arasında icra dosya alacağının temliki işleminden kaynaklanan borçluluk- alacaklılık durumunu da çözecek oluşu da gözetildiğinden görevli mahkemenin ticaret mahkemesi değil de genel yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesi olması gerektiğini, bunun yanında menfi tespit davası yolu ile satışın durdurulmasına da imkan da olmadığını, bu konuda da görevli mahkemenin de ticaret mahkemesi değil icra mahkemelerinin olduğunu, Müvekkili ile davalı arasında ... ilçesi, ... mah. ... pafta, ... ada, ... parsel B2 7 nolu bağımsız bölümün satış işlemlerinden kalan bakiye borç için tapu sicil müdürlüğünde 413.000,00- TL miktarlı 15/05/2014 tarihli yıllık %18 akdi faizli ipotek tesis işlemi...

      İİK 'nun 363.maddesinde; İcra mahkemesinin ''85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları'' dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının 18.710.00 Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır....

      Ancak somut olayda çözümlenmesi gereken sorun, hakkında tedbir kararı verilen borçlu şirketin değil, hakkında tedbir kararı bulunmayan diğer borçluların takip ...su taşınmazların maliki olmaları halinde, takibe devam edilip edilemeyeceğine ve satışın yapılıp yapılamayacağına ilişkindir. Her ne kadar mahkemece 09.06.2014 tarihli müzekkerede, “davacı şirketin 09.06.2014 tarihli satışın durdurulması yönündeki talebinin kısmen kabulüne, borçlu şirketler ... Beton San. .... A.Ş. ve ... İnşaat Madencilik San. ve .......

        Dolayısıyla benim orada satışın devamına yönelik verdiğim karardan da haberdarlardı. İhale sırasında benzer mahiyette karar getirilince bunun satışa engel olmayacağını sözlü olarak da herkese açıkladım...” demiştir. İcra memuru ... ; “... İhale sırasında karşı taraftan bir kişi bir evrak getirdi. Biz evrakı dosyaya aldık tedbir kararı idi. Bu önceki tedbir kararı ile aynı mahiyette idi.” demiştir. Dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından; ihale gün ve saatinde dava dışı Yıldız Akdoğan vekilince Sarıyer Tapu Müdürlüğünün İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben düzenlenen 19/12/2017 tarihli dava konusu taşınmazlara ihtiyati tedbir şerhinin işlendiğine ilişkin yazının satış memurluğuna sunularak satışın durdurulmasının talep edildiği, satış memurluğunca satışın devamına karar verilerek yazı örneğinin ve talep dilekçesinin dosyaya eklendiği anlaşılmıştır. ...- Ka İnşaat Turizm Elek. Taah. Tic.ve San....

          İİK'nın 363/4 maddesi uyarınca, takibe ilişkin şikayet ve itirazlara dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması satışı durduracağından, icra müdürlüğünce satışın durdurulması gerekirken ihalelerin yapılmış olması usul ve yasaya aykırı olduğundan, şikayete konu ihalelerin feshine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece de aynı gerekçeyle ihalelerin feshine karar verildiğinden, istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

          itirazın iptali davasında gösterdiği alacak arasında büyük bir fark bulunduğunu, icra takibinde iddia edilen alacağın, icra takibi üzerinden açılan itirazın iptali davasındaki değerin iki katında fazla olduğunu, bu nedenle dosyadaki haciz ve satışın devamına karar verilmesinin telafisi imkansız zararlar doğuracağının sabit olduğunu ileri sürerek dosya borcunun tamamının mahkemenin göstereceği bir yerde depo edilerek karşılanması ile, icra dosyası üzerinden uygulanan tüm haciz ve satışların durdurulması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Dava, yüklenici tarafından satılan dükkan ve depo niteliğindeki taşınmazın ödemeler yapılmasına rağmen devir ve teslim edilmediği iddiasıyla başlatılan icra takibe nedeniyle menfi tespit ve icra işlemlerinin tedbiren durdurulması talebine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....

          UYAP Entegrasyonu