Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a aidiyetine, satış sonucunda elde edilecek toplam satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında karar ve ilam harcının taraflardan tapu kaydındaki payları oranında alınarak Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin 2. bentte belirtilenler dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının, satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının, harcın ve yargılama giderlerinin paydaşlara hangi oranda yükletileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Öte yandan, paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2011/14302 E. sayılı dosyasında, şikayetçinin talebi ile 09.04.2012 tarihinde satışının yapıldığı, satış bedelinden cezaevi ve tahsil harcı kesildikten sonra kalan 22.036,75 TL'nin şikayetçiye ödendiği, fakat İcra Müdürlüğü'nün 04.05.2012 tarihli muhtırası ile ödenen satış bedelinin geri istendiği, bunun üzerine dosyaya iade edilen paranın, şikayetçi tarafından yapılan satış masrafları mahsup edilmeksizin, şikayet olunanın alacaklı olduğu .... 1....

      Yapılacak inceleme sonucunda satış tarihi itibariyle taşınmazın tapusuz olduğu ve davalıya zilyetliğinin satış tarihi itibariyle devrinin yapıldığının tespit edilmesi halinde, tapusuz taşınmazların haricen satışına ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu, aksi halde satış tarihi itibariyle taşınmazın tapulu olduğunun tespiti halinde satış sözleşmesinin geçerli olmaması nedeniyle davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelini talep edemeyeceği ancak sözleşmede satış bedeli olarak ödenen 3.000 Euro'nun sözleşmeyi imzalayan satıcıdan talep edebileceği gözetilerek, davacı ...'...

        şartlarla karlı ve sürdürülebilir olmaması, bu kapsamda kısa ve orta vadede düzenlemeye tabi tarife fiyatlarında artış beklenmemesi sebeplerine istinaden şirketin fınansal sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla her türlü tedbiri almış ve Satış Direktörlüğünün bu ekonomik durumdan en çok etkilenen bölüm olması sebebiyle ”Saha-Satış ve/veya tele-satış iş birimlerinin(satış kanallarının) daraltılması/kapatılmasına” karar vermiş ve satış birimlerinde çalışan personelin azaltımı yoluna başvurma mecburiyeti doğduğunu, bu karar perakende satış faaliyetinin gösterildiği üç bölge yönünden de verildiğini, müvekkili T4 Satış A.Ş. yanında, Enerjisa T4 Satış A.Ş. ve Enerjisa Toroslar T4 A.Ş. bakımından da verildiğini, işbu durum işletmesel kararın sebebi olan piyasa koşullarının faaliyet gösterilen tüm bölgelerde hakim olduğunu gösterdiğini, söz konusu satış faaliyetlerinin durdurulması kararı hem şirketlerin kendi bünyelerindeki satış kadrolarının kapatılması hem de şirketlerin satış faaliyetleri...

        Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır. (5) Aynı tesiste birden çok aşamada piyasa satış fiyatı oluşan ürünleri üreten tesislerde ocak başı satış fiyatı, tesisteki üretim sürecinde piyasa satış fiyatı olan ilk ürünün fiyatından madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak hesaplanır. (6) Devlet hakkı hesabında madenin tüvenan olarak satış fiyatının olması, emsal fiyatının tespitinde üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Üçüncü fıkra uygulanarak tespit edilen tüvenan madenin ocak başı satış fiyatı, emsal fiyatından az olamaz. (7) Devlet hakkı; a) I. Grup ve II....

          Az da olsa satış avansının yatırılmış olması halinde, usule uygun satış talebi yapılmış sayılır. Aksi taktirde satış talebi ile birlikte satış avansının yatırılmaması durumunda usulüne uygun satış talebinde bulunulduğundan bahsedilemez. Satış talebinin, yukarıdaki maddede öngörülen süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmelidir. Satış talebi bu sürelerden sonra ise reddetmelidir. Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle takibin düşmesine rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir ....

            Satış Memurluğu'nun 2019/10 satış sayılı dosyasında satış işlemleri yapılmış ve davalılardan Mustafa Avcı'nın gayrimenkulü satın aldığını, taşınmaz satışlarında satış ilanının bir örneği taşınmaz hissedarlarına tebliğ edilmesi gerektiğini, bu işlemin yapılmamış olmasının başlı başına ihalenin feshini gerektirdiğini, Gaziosmanpaşa 1. Satış Memurluğu'nun 2019/10 Satış sayılı dosyasında yapılan ihalenin feshine, gayrimenkul üzerine ihtiyati tedbir konulmasını yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar Gaziosmanpaşa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2019/10 satış sayılı dosyasından; kendilerine veya vekiline satış ilanı tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshi davası açmışlar, sayın mahkeme dosya üzerinden "İstanbul ili Sultangazi İlçesi 50. Yıl mah. 2495 ada 19 parsel sayılı" ihale konusu taşınmaz üzerine 12/11/2020 tarihli kararla ihtiyati tedbir konulmasına" karar vermiştir....

            Uyuşmazlık, satış bedeli olarak davalılara ödenen satış bedeli konusundadır. Davacı satış bedeli olarak davalılara toplam 8.000,00 TL ödediğini iddia ederken, davalılar ise davacıdan toplam 3.000,00 TL satış bedeli aldıklarını savunmuşlardır. Davacı ve davalılar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin “Teslim Tesellüm ve İbra” başlıklı harici satış sözleşmesi, resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup, satış bedeline dair hiçbir ibare içermemekte ise de taraflarca imzası inkar edilmediğinden, HUMK 292/2 maddesi anlamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, ödenen satış bedeli konusunda tarafların tanık dahil tüm delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı aleyhine açılmış olan Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2018/25833 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, icra takibinde davalıya babasından intikal eden taşınmazlara haciz konulduğunu, haciz işlemleri sonrasında yapılacak olan satış işlemleri için gerekli olan avansları zamanında yatırdıklarını, sonrasında İcra Mahkemelerinden satışın ne şekilde yapılması gerektiğine dair karar alındığını, bu karar doğrultusunda satış talebinde bulunduklarını ancak icra müdürlüğünce zamanında talep yapılmamış olduğu gerekçesiyle satış taleplerinin reddine karar verildiğini, ancak taraflarınca satış avansının zamanında yatırılmış olduğunu ve diğer işlemlerinde yapılmış olduğunu, tüm bu nedenlerle icra müdürlüğünün satış talebinin reddine dair vermiş olduğu kararın kaldırılmasına ve satış talebinin kabulüne karar verilmesinin talep ve dava edildiği görülmüştür....

              Somut olaya gelince, davalılar tarafından satış bedelinin ödenmediği ve ifa kabiliyetinin de bulunmadığı savunulmuş, mahkemece bu savunmalara değer verilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya içerisindeki mirasçılık belgesine göre davacıların murisi olan satış vaadi alacaklısı ...'ın dava konusu taşınmazın maliki kök muris ... mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarının sadece ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından söz edilebilir. Somut olayda ise davacıların murisi elbirliği mülkiyetine dahil olduğundan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı mevcuttur....

                UYAP Entegrasyonu