Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hernekadar sözleşmede satış bedeli yazılı değil ise de, davalı tarafın icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde aracın veresiye olarak 19.000.000.000.-TL.ye satıldığı belirtilmektedir. Davacı ise, satış bedelinin 12.000.000.000.-TL. olduğunu belirtmiştir. Bu beyanlar karşısında satış bedelinin belli olmadığı şeklindeki yerel mahkeme gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Kaldı ki, satış bedelinin B.K.nun 209/1. maddesi uyarınca da belirlenmesi mümkündür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalılardan ..., satış vaadi sözleşmesi yapılmadan önce vekillikten azledildiğini, azilden sonra satış işlemini yaptığını, alıcı davacının da durumu bildiğini, satış vaadi sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Davalı malik ... de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ...'ün yetkisiz temsilci olarak düzenlediği satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki belge ve delillere göre; malik ...’in, dava konusu taşınmazların satış yetkisini veren 25.9.1995 tarihli vekaletname ile davalı ...’ü vekil tayin ettiği, 26.9.1995 tarihli azilname ile bu defa gördüğü lüzum üzerine ...’ü vekillikten azlettiği, 9.10.1995 tarihli noterden düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile vekil ...’ün dava konusu taşınmazın davacı ...’ye satışını vaat ettiği anlaşılmıştır....

      Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir....

        İcra Müdürlüğünün 2007/1364 sayılı dosyası üzerinden hazırlanan derece kararında satış bedelinin şikayet edilene ait dosya alacağı ile müvekkili vergi dairesi arasında paylaştırıldığını, haczedilen taşınmazın iki yıl içerisinde satışının istenmesi ve satış masraflarının yatırılması geretiğini, ilgili dosyada bir kısım satış avansları yatırılmışsa da bunların hacizli taşınmazın satışına ilişkin olmayıp, dosya borçlularından birinin menkul mallarının satımı için yatırıldığını, avans yatırılmadığı için uygun bir satış talebinden söz edilemeyeceğini, satış bedelinin tümünün müvekkili vergi dairesine ayrılması gerektiğini ileri sürerek derece kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, iki yıl içinde satış istendiğini ve satış avansının dosyaya depo edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda bu hususlar gözetilmeksizin hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 69,40 TL harcın davalının iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece davanın kabulüne 87 ada 3 ve 10 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine, satış bedelinden, borçlu...'ın payına düşen bedelden borca yeter miktarının...İcra müdürlüğünün 2009/1668 Esas sayılı takip dosyasına intikalinin sağlanmasına, satışın açık artırma suretiyle yapılmasına, satış bedelinden binde 11,38 oranında harç alınmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ancak, İcra İflas Kanunun 121. maddesi uyarınca açılacak davalarda da satış bedelinin icra dosyasına yatırılmasına değil ortağa ödenmesine karar verilmelidir. Bu nedenle hüküm fıkrasının 2 no'lu bendinde sonuç kısmında "...satış bedelinden, borçlu ...'ın payına düşen bedelden borca yeter miktarının......

              Bu sebeple harca, tıpkı satış bedelinin dağıtılmasındaki gibi tarafların tapudaki payları oranında hükmedilmesi gerekir. Harcın taraflardan ne şekilde alınacağının kararda gösterilmemiş olması ile satış masrafları düşüldükten sonra satış bedelinin taraflara ödenmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönde düzelterek onama kararı vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun, iki numaralı bendindeki “Satış masrafları düştükten sonra” ibarelerinin çıkarılmasına, dört numaralı bendine “harç alınmasına” ibarelerinden sonra gelmek üzere,”taraflardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda tahsiline,” ibarelerinin eklenmesine, hükmün bu şekilde düzeltilmesine; hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 20.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Bu düzenleme kapsamında, icra müdürlüğünden hacizli malın satışının süresinde istenilmesi yeterli olup diğer satış şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmez. Bir başka anlatımla icra müdürlüğü kıymet takdiri yapılmamış olması yada bir başka sebeple satış talebini reddedemez. O halde mahkemece, haciz tarihi ile birlikte, usulüne uygun satış talebi ve satış isteme süreleri dikkate alınarak hacizli taşınmaz üzerindeki haczin düşüp düşmediği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Somut olayda, şikayete konu 2431 ada 19 parsel zemin kat 2 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; şikayete konu takip dosyasından 23493 yevmiye numarası ile konulan haciz tarihinin 08.10.2014 olduğu görülmekle, alacaklının 10.09.2015 tarihinde satış talep ederek 11.09.2015 tarihinde 700 TL’lik bir miktar satış avansını da yatırdığı anlaşılmıştır....

                  Harcın taraflardan ne şekilde alınacağının kararda gösterilmemiş olması, satış bedelinin ortaklara mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında ödenmesinin belirtilmemiş olması, yargılama giderleri ile vekalet ücretine satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlar dikkate alınmadan karar verilmiş olması ve satış memurunun ismen belirtilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönde düzelterek onama kararı vermek gerekmiştir....

                    Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b) Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c) Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu