Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

takip dosyası satış aşamasında olup satış günü alındığını, borçlu tarafça satış günü alınana kadar herhangi bir işlem yapılmayıp satış günü alınmasının ardından iş bu şikayet dosyasının açılmasının borçlunun art niyetle olup işlemleri sürünceme de bırakma niyetinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

, icra müdürlüğünce alınmış usulüne uygun bir satış kararının olmadığını, davalı alacaklının satış talebine müteakip bu talebe ilişkin icra müdürlüğünce “talebin kabulüne, masraf yatırıldığında talebin kabulüne ya da şu kadar satış avansı yatırıldığında talebin kabulüne……….” gibi bir kararının olmadığını, icra müdürlüğünün tüm işlemleri öncelikle bir karara bağlı olarak yürümek zorunda olduğundan ihaleye konu taşınmazlar için icra müdürlüğünce alınmış usulüne uygun bir satış kararının olmasının gerektiğini ancak somut olaya bakıldığında böyle bir satış kararının bulunmadığını, dolayısıyla icra müdürlüğünce verilen satış kararının usulüne uygun olmadığını, usulüne uygun bir satış kararı bulunmaksızın gerçekleşen ihalenin feshinin gerektiğini, satış ilanının yerel gazetelerden birinde yapılmasına yönelik verilen kararın yanlış olduğunu, her ne kadar satış ilanı satış kararına rağmen yerel de olsa herhangi bir gazetede yayınlanmasa dahi ilanın yerel bir gazetede yayımlanmasına yönelik verilen...

-TL satış avansının yatırılması ve satış aşamasında satış avansının eksik olması halinde tamamlanması kaydı ile satış talebinin kabulüne, ancak satış hazırlıkları tamamlanmadığından satış günü ve yeri tayinin bu aşamada reddine," şeklinde kararla kabul ettiği, alacaklı vekilinin de aynı gün 05/03/2018 tarihinde icra müdürlüğünce takdir edilen satış avansını yatırdığı, bu halde, haciz talebinin 03/03/2017 tarihde icra müdürlüğünce kabul edildiği söylense bile, 1 yıllık satış talep ve avans yatırma süresinin son günü olan 03/03/2018 tarihi cumartesi gününe denk geldiğinden 05/03/2018 Pazartesi gününe uzadığı anlaşıldığından satış talebinin ve avansının süresinde olduğu, haciz düşmediğinden bu hacze dayalı olarak ihale yapılabileceği anlaşılmıştır. Davacı/borçlu T1 kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edilmesi tek başına ihalenin feshi nedeni değildir....

ın Düşüncesi: Uyuşmazlıkta, taşınmazını satan yükümlü adına, satıştan evvel yaptığı ve bilahare vazgeçtiği satış vaadine ilişkin sözleşmede yer alan satış bedeli esas alınmak suretiyle salınan kaçakçılık cezalı tapu harcını onayan Vergi Mahkemesi kararı Danıştay 9 ncu Dairesince bozulmuş olup, ilk kararında ısrar eden Vergi Mahkemesi kararının yükümlüce temyizen incelenmesi istenilmektedir. Olayda, satıcı yükümlü, taşınmaz satışı nedeniyle satış bedeli üzerinden tapu harcını ödemiş olup, taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinden düşük satıldığına ilişkin herhangi bir tesbit yapılmaksızın, satıştan evvel yaptığı ve bilahare vazgeçtiği satış vaadine ilişkin sözleşmede yer alan bedelin done alınması suretiyle yapılan tarhiyatta isabet görülmediğinden, yükümlü temyiz isteğinin kabulü ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir....

    Somut olayda, Çorlu 4 İcra Müdürlüğü'nün 2019/32521 sayılı dosyasında 05/03/2020 tarihli satış kararında, birinci satış tarihinin 04/05/2020, ikinci satış gününün ise 01/06/2020 olduğu, her iki satış günü de 7226 Sayılı Kanunda öngörülen ve 2480 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile uzatılan durma süresi içerisinde kaldığından satışın icra edilemediği, durma süresinin sonunda icra müdürlüğünce resen 21/08/2020 tarihli satış kararı alındığı, söz konusu satış kararında ilanın e-satış portalında yapılması ile sair ilan ve tebliğlere ilişkin karar alındığı, taşınmazın ikincii artırma tarihi olan 20/11/2020 tarihinde ihale edildiği görülmüştür. 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 3. fıkrasının a bendi uyarınca satış ilanının sadece elektronik ortamda yapılması yeterli olup icra müdürlüğü kararı ile ayrıca 01/09/2020 ila 23/10/2020 tarihleri arasında Çorlu Belediyesinde buna mahsus ilan panosunda da asılarak yayımlandığı görülmekle ve satış kararına uygun olarak satış ilanının yayınlandığı...

    Uygulanmasına Dair Yönetmelik 19/2- 3 hükümleri gereği satış ilanının vasisine tebliğ edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu ,davacı T2 hükümlü iken satış ilanının tebliğ edildiği 28.05.2018 tarihinde özel izinli olarak cezaevi dışında olmasının bu zorunluluğu ortadan kaldırmayacağını , T2 usulüne göre vasi tayin edilmesinin beklenmesi ve satış ilanının vasiye tebliğ edilmesi gerektiğini , satış ilanı tarihi ile satış tarihi arasında bir aydan kısa bir süre bulunduğunu ,ihaleye başlarken elektronik ortamda verilmiş bir teklif olup olmadığının ihale tutanağının başında yazılmamış olduğunu ,birinci arttırmada satış bedeli konusunda yasal zorunluluğa riayet edilmediği , muhammen bedelin %50 sine ek olarak satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklar ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarının toplamından düşük bir bedelle taşınmazın satılmış olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur....

    İcra müdürlüğünün 2019/11461 esas sayılı dosyasında 5/3/2020 tarihinde yapılan ihalede; kıymet takdir raporu ve satış ilanının bütün alacaklılara ve ilgililere usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, ihale esnasında şekli ihale kurallarına uyulmadığını ve üç kez bağırılmadığını, satış ilanının tirajı elli bin üzeri gazetede yapılmadığını, mükellefiyetler listesinin usulüne uygun yapılmadığını ve ilgililere tebliğ edilmediğini, satış şartnamesine dercedilmediğini, taşınmazın vasıfları ve değerleri ile değerlerine etki edebilecek unsurların satış ilanında ve satış şartnamesinde usulüne uygun şekilde gösterilmediğini, divanhaneye satış ilanının kanunen asılması zorunlu günde asılmadığını, taşınmazın imar durumu ile ilgili belediyeden bilgi alınmadığını, taşınmaz bilgileri ve taşınmazın yüzölçümünün satış ilanında hatalı gösterildiğini, satış ilanının belediyede usulüne uygun ve süresi içinde ilan edilmediğini, ihalenin tebliğ edilen saatler içinde yapılmadığını, ihaleye fesat karıştırıldığını...

    Davacının ihalenin feshinde ileri sürdüğü sebeplerin incelenmesinde, satış kararı alınmaksızın taşınmazın satıldığını iddia etmişse de satış memurluğunun 14/11/2019 tarihinde 12 adet taşınmazın satılmasına karar verildiği, ihalenin feshi istenen taşınmazın 12 no'lu taşınmaz olduğu dolayısıyla davacının iddiasının yerinde olmadığı, davacı tarafından satış ilanının taraflardan bir kısmına usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmişse de, usulsüz tebligat şikayetinin ilgilisi tarafından yapılması gerektiği, davacıya satış ilanının 29/11/2019 tarihinde yapılıp kendisine yönelik satış ilanının usulsüzlüğüne ilişkin iddiasının bulunmadığı, satış ilanında taşınmazın birinci satış gününün 22/01/2020 günü 10:50- 11:00 arası, ikinci satış gününün 25/02/2020 günü 10:50- 11:00 arasında yapılmasına karar verildiği, ilk ihale günü alıcının çıkmaması nedeniyle ikinci satış günü ve saatinde açık artırmanın başlanıldığı ve süresi içerisinde bitirildiği, İİK'nın 7.maddesi uyarınca, icra ve iflas dairelerinin tutanakları...

    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcının bu edimini yerine getirmemesi halinde vaat alacaklısı Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesinden yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin hükmen geçirilmesini mahkemeden isteyebilir. Somut olayda; Ayvalık 1. Noterliğinin 27.05.2010 tarihli ve 4389 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... 5728 parsel sayılı taşınmazın 2/16 arsa paylı zemin, üst kat 1 ve 2 no'lu dubleks meskeni 320.000 TL karşılığında davacıya satışını vaat etmiş, satış bedelinin alındığı belirtilmiştir. Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/878 E. sayılı dosyası ile davalı ... tarafından davacı aleyhine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi istemi ile açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Ayvalık 2....

      Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir. Somut olayda; Dava konusu 1618, 1619, 1620 ve 1621 parsel sayılı taşınmazların satışı ... tarafından 29.3.2000 sözleşmeyle İşçimenler AŞ.'ye vaadolunmuş, daha sonra şirket İşçimenler Anonim Şirketine bu sözleşme ile satışını vaad aldığı taşınmazları 8.2.2000 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı Hayrettin Karasu’ya temlik etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu