İhbar olunan hâkim vekili, davacı tarafın tedbir isteminin reddine dair verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurmadığını, iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının alacaklı olduğu takip dosyasında sürecin devam ettiğini, talep edilen faizin tür ve oranını kabul etmediklerini, mahcuzların hayvan yemi olarak değerlendirilebileceği, bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup davacının satış masraflarını karşılamayacağı gerekçesiyle satıştan vazgeçtiğini, hayvan yemi olarak satış değerinin de zarar kapsamında talep edilmesinin mümkün olmadığını, İcra Dairesince davacının satış talebinin kabulüne karar verildiği hâlde alacaklının satış işlemlerini sürdürmek yerine, mahkemeden satış kararı verilmesini istediğini, İcra Dairesince satış talebinin reddine ilişkin karar verilmedikçe ve bu husus şikâyet konusu yapılmadıkça İcra Mahkemesinin İcra Dairesi yerine geçerek satışa karar vermesinin hukuken olanaksız olduğunu, bu nedenle mahkemece davacının satış taleplerinin İİK’nın 99. maddesindeki...
tarihli satış talebinin dosyaya sunulduğunu ve İcra Müdürlüğünün 13.11.2020 tarihli tensip tutanağı ile icra emrinin tebliğ tarihi ile ilk satış talep etme tarihi arasında 8 ay 6 günlük bir süre olduğunu, ihalenin feshi kararlarının kesinleştiği 15/04/2019 ve 30/04/2019 tarihlerinden itibaren 3 ay 24 günlük süre içerisinde yeniden satış talep edilmediği gerekçesiyle İİK md. 150/e'ye göre satış talebinin reddine karar verildiğini, anılan İcra Müdürlüğü kararının gerek yasa gerekse yerleşik Yargıtay içtihadına aykırı olduğundan ve hiçbir yasal dayanağı bulunmadığından, anılan karara karşı şikayet yoluna başvurma zorunluluğu doğduğunu, somut olayda bir kez satış talep edilmekle İİK md. 150/e'de belirtilen yasal koşulun yerine getirildiğini, satış talebinin geri alınmasının da söz konusu olmadığından, takibin düşmemesi için yeniden satış talep edilmesine gerek bulunmadığını, Yasa'nın süresi içerisinde satış talebinde bulunulmamasına bağladığı hukukî sonucun, satış talebinin reddi değil, takibin...
yasa teşkil ettiğini, belgenin müvekkillerinin murisi adına düzenlendiği ve tapuya şerhli olduğu sabit olduğunu, davacılar vekili olarak tüm itirazlarının kabulüne, ilk derece mahkemesinin tedbir ve şerh talebinin reddi kararının kaldırılmasına , talebimiz gereğince tedbir kararı verilmesi gerektiğini, açıklanan davacılar vekili olarak, ilk derece mahkemesinin tedbir ve şerh talebinin reddi kararıyla ilgili tüm itirazlarının istinaf incelemesi sonucunda kabulüne, istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin tedbir ve şerh talebinin reddi kararının kaldırılmasına, dava dilekçedeki talebi gereğince tedbir kararı verilmesi ya da davalıdır şeklinde beyanlar hanesine belirtme yapılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir....
. - K A R A R - Şikâyetçi vekili borçluya ait bağımsız bölümün satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan alacaklının haczinin yasal süre içinde satış istenmemesi nedeniyle düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikâyet olunan vekili haczin 31.8.2007 günü konulduğunu, satış talebinin ise 15.6.2009 tarihinde yapıldığını bildirerek şikâyetin reddi gerektiğini savunmuştur. İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre satış talebinin yasaya uygun biçimde ve süresi içinde yapıldığı, şikâyet olunanın haczinin düşmediği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş; hüküm şikâyetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre şikâyet eden vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde değildir....
Hukuk Dairesinin 30.11.2023 tarih ve 2023/1682 E.-2023/2337 K. sayılı kararı ile karar konu itibariyle kesin olduğundan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. 02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır. İlk Derece Mahkemesince verilen (satış talebinin reddine dair memur işleminin iptali talebinin reddine ilişkin) karar konu itibariyle kesin nitelikte olduğundan, İİK’nın 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddi kararı doğru olup, anılan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi borçlu satış talebinin yasal sürede yapılmadığını, tebligatların usulsüz yapıldığını, bu nedenlerle kıymet takdiri raporunda satış esas alınamayacağını, icra dosyasından yapılan tebliğlerinin tamamının usulsüz olduğunu, ihale saati beklenmeden satış yapıldığını belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27. maddesi ile eklenen fıkra ile; "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1....
Alacaklı vekilinin 11.02.2014 tarihininde satış talebinde bulunduğu, 18.11.2014 tarihinde satış avansı yatırdığı, bu durumda alacaklının satış talebinin 1 yıl geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. 31/01/2013 tarihinde konulan haciz İİK'nun 106 ve 110. maddesine göre düşmüş olduğundan geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihale usulsüz olup ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Öte yandan; İİK.nun 129/1.maddesine göre, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bunlardan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi zorunludur....
icranın satış yapılmasına dair kararının hatalı olduğunu belirterek şikayetin kabulü ile Osmaniye 2.İcra Dairesinin 2017/9592 esas sayılı icra dosyasından yapılacak satışın tedbiren durdurulmasına, gayrimenkul satış ilanı tanzimi ve tebliği işlemleri ile satış kararının hükmen iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2021 NUMARASI : 2020/454 ESAS 2021/27 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Satış Talebinin Reddi) KARAR : Adana 3....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/16881 esas sayılı dosyasında taşınmaz satışı ve satış avansının depo edilmesi talebinin icra müdürlüğünce satış koşulları oluşmadığından,20/03/2013 tarihinde reddedildiğini,01/04/2014 tarihli satış talebinin de icra müdürlüğünce reddedildiğini, alacaklının, red kararına karşı, icra mahkemesinde bir müracaatının olmadığını, hacizlerin düştüğünü söyleyerek kararın kaldırılması istemiştir....